Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan, çay sektörü ve çay tüketiminin yıllar içerisinde arttığını ve günümüzde ülkenin önemli geçim kaynaklarından biri haline geldiğini belirtti. 829 bin 505 bin dekar çay tarım alanında 212 bin 692 bin üreticinin çay tarımı yaptığını ifade eden Erdoğan, “Üretilen yaş çay miktarları ortalama 1 milyon 200 ila 1 milyon 300 bin ton arasında değişmektedir. 2017 yılında borsamızda özel sektör 746 bin 133 bin 508 ton, Çaykur 525 bin 362 bin 936 ton olmak üzere toplamda 1 milyon 271 bin 496 ton yaş çay tescil ettirilmiştir. Bu yaş çaydan 254 bin ton kuru çay elde edilmiştir. 2017 yılında çok sektörü verimli bir yıl gerçekleştirmiştir. Yapılan üretim arz talep dengesini karşılamaktadır” dedi. ‘TÜRK ÇAYI ANALİZLERDE TAM NOT ALDI’ Rize Ticaret Borsası Akredite Özel Gıda Laboratuvarı’nın 2017 kuru çay analizleri sonuçlarını değerlendiren Erdoğan, şöyle dedi: “Siyah çay parametreleri sonuçlarına göre üreticilerimiz artık yaş çay alımından depolamaya kadar çay üretimine daha fazla dikkat etmektedir. Türk çayında kalite oranlarının artması, zirai ilaç kalıntısı olmaması ve aromasının tercih edilen seviyede olmasından dolayı dış pazar talebi artmaktadır. Bu avantajları iyi değerlendirip, ihracatımızı arttırmamız gerekiyor. Dünyada ki çay üreticisi ülkelerin yıllardır uyguladığı borsacılık sistemi Rize Ticaret Borsası tarafından kurularak çay sektörüne kazandırıldı. Türk çay sektörünün dünya çay sektörüyle rekabet edebilmesi için Çay Borsaları elzemdir. Bu bilinçle kurduğumuz Borsacılık sistemi şimdiden Türk çayına yeni bir ivme getirdi. 2017 yılı Mayıs ayından itibaren aktif olarak faaliyet gösteren Çay İhtisas Borsamızda, 2017 yılında 918 bin 150 kilogram kuru çay satışı gerçekleşmiştir. Çay satış fiyatı en düşük 11,35 TL’den başlamış, yılsonu itibari ile en yüksek 14,10 TL satış fiyatı gerçekleşmiştir. Bu satışların 2018 yılında artarak devam edeceği temennisindeyim.” ‘İHRACATIMIZI ARTIRMAK İSTİYORUZ’ Ülkede dünya çay üretiminin yaklaşık yüzde 6’sının gerçekleştirildiğini vurgulayan Erdoğan, “Üretim maliyetleri dünya fiyatlarının çok üstünde olduğu için, piyasa koşullarında ihracat yapamayan ülke konumundadır. 2017 yılında toplamda kuru çayda 5.348 bin ton ihracat, 21.700 ton ithalat yapılmıştır. Ülkemizin iklim koşullarından dolayı çay üretimimiz diğer dünya çay üreticilerinden farklı olarak zirai ilaç kullanılmadan yapılmaktadır. Yarı organik olan Türk çayı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın desteğiyle organik gübreye geçtiği zaman daha da avantajlı hale gelecektir. Türk çayında kısa vadeli hedefimiz organik gübreye geçiş uzun vadeli hedefimiz ise organik üretime geçiş olacaktır. Dünyanın en çok çay tüketen ülkesi olduğumuz için bizim üretimimiz iç tüketimi ancak karşılamaktadır. Bu sorunu çözebilmek için aynı zamanda yeni çaylık alanları yapılması gerekiyor. Dünyadan sudan sonra en çok tüketilen içecek olan çayın ihracatının arttırılması ülke ekonomisine önemli katma değer kazandıracağına inanıyorum. Borsa olarak bu konuda birçok çalışma yürütüyoruz. En önemli çalışmalarımız arasında başta Türk çayını dünyaya tanıtmak. İhracatın arttırılmasını sağlamak yanında üretim kalitemizi maksimuma çıkarma, üretim teknolojimizi dünya standartlarının üzerine çıkarmak için çalışmalar yaptık. İnanıyorum ki tüm bu çalışmalar Türk çay sektörünü dünya çay sektörüyle rekabet edebilecek seviyelere taşıyacak” ifadelerini kullandı.