İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) İrşad Başkanlığının düzenlediği ‘Avrupa Kur'an-ı Kerim Tilaveti Yarışması’, bu yıl Almanya'nın Bielefeld kentinde düzenlendi. Bielefeld Willy-Brand Kongre Merkezi'nde, 31'inci kez düzenlenen yarışma ‘10-13 yaş küçükler’ ve ‘14-18 yaş büyükler’ olarak iki kategoride yapıldı. Avrupa ülkelerindeki yaklaşık 600’den fazla cami içinden elemelerle seçilen son 4 finalist, birincilik için yarıştı. Yarışmanın 5 kişiden oluşan Jüri başkanlığını Avusturya Viyana hafızlık Okulu Müdürü Gürsel Turhan yaptı. Kur’an-ı Kerim Tilavet yarışmasının büyükler kategorisinde, Düsseldorf’tan Ahmet Talha Karabulut, küçükler kategorisinde ise Güney Hollanda bölgesinden Selim Arda Gökmen birinci oldu. IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün, düzenlenen Kur’an-ı Kerim Tlavet Yarışması programında yaptığı selamlama konuşmasında, “İnsanların yüreklerindeki ırkçılığı, İslam düşmanlığını, bu ön yargıları yıkıp, yerine adalet, merhamet ve kardeşlik duygularını inşa edeceğiz” dedi. ‘ZULÜM ANINDA BATI ŞERİA’DA FİLİSTİNLİLERİN, HALLE’DE DE YAHUDİLERİN YANINDA OLDUK’ Ergün, “Nasıl ki Filistin’de, Batı Şeria’da bin bir zulümle evlerinden, yerlerinden edilen mazlum Filistin halkının yanında olduysak, Halle’de Yahudiler hedef alındığında da yine mazlumun yanında olduk. Hakkı ve adaleti her daim üstün tutacağız. Bizim hak ve adalet anlayışımız ırka, dile, dine, mensubiyete, rütbeye göre değişmez. Toplumdaki yerli Ebû Talip’leri bulacağız. Bunun için de nefsimizin çirkinliklerini, heva ve hevesimizi bir kenara bırakıp, Kur’an bize ne diyor ona kulak vereceğiz. Müzzemmil suresindeki gibi ağır ağır okuyup, hayatımıza ilmek ilmek nakşedeceğiz. Bize bakan, bizden bir güzellik gören, bunun Kur’an’dan geldiğini bilecek. Bu topraklardaki tebliğ vazifemiz, bize bunu emrediyor. Yürüyüşümüzle, oturup kalkmamızla, sözlerimizle, her türlü hâl ve hareketimizle tebliğ edeceğiz” dedi. ‘YÜKÜMÜZ AĞIR YOLUMUZ UZUN’ Ergün, sözlerine şöyle devam etti: “İşte o zaman Müslümanlar bu topraklarda tam manasıyla kabul görecek. İşte o zaman, ‘İslam buraya ait midir?’, ‘Müslümanlar buraya ait midir?’, ‘Başörtülülerin, bizlerin okullarında, iş yerlerinde yeri var mıdır?’, ‘Camiler tehlikeli midir, kapatılmalı mıdır?’ gibi suni gündemler sona erecek. İşte o zaman, Müslümanlar üzerinden prim yapmaya çalışan partiler ve siyasetçiler bu çabalarının toplumda karşılığının olmadığını açık ve net bir biçimde görecek. Biz İslam Toplumu Millî Görüş Teşkilatları olarak, bunun için gayret ediyoruz. Yükümüz ağır, yolumuz uzun. Bu yük hep birlikte omuzlanacak, kendimize Allah’ın davasını dert edinmiş yol arkadaşları edineceğiz.”