AK Parti Adana Milletvekili Adayı Prof. Dr. Talip Küçükcan “Mursi’nin başına gelenler demokrasiye, insan haklarına, Mısır halkının milli egemenliğine vurulmuş darbedir. Mursi’nin başına gelenler sizinde başınıza gelir demek açık bir tehdittir. Bu Türk seçmenine hakarettir, terbiyesizliktir” dedi.
TV A’da yayınlanan ve moderatörlüğünü Selahattin Sekin’in yaptığı ‘Gazeteci’ programına konuk olan AK Parti Adana Milletvekili Adayı Prof. Dr. Talip Küçükcan seçim atmosferini değerlendirdi. Mısır’da son yaşananları Türkiye’nin 1960’lı yıllarına benzeten Prof. Dr. Küçükcan Muhammet Mursi için verilen idam kararıyla ilgili “Mursi’nin başına gelenler Demokrasiye, insan haklarına, Mısır halkının milli egemenliğine vurulmuş darbedir.” İfadesini kullandı. Küçükcan “Bunun üzerinden Türkiye’de siyaset yapanlar var. Mursi yüzde 52 oy almıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’da yüzde 52 oy alarak seçildi. Bunun kıyaslamasını yapanlar var. Diyorlar ki ‘Bakın yüzde 52 oy alan Mursi’nin başına gelen sizinde başınıza gelebilir.’ Bu Türk milletine, Türk seçmenine hakarettir” dedi.
“ARAP BAHARI STATÜKOYA KARŞI BİR HAREKETTİ”
Mısır’ı Arap Baharı ile anlatan Prof. Dr. Küçükcan “Arap Baharı onurlu bir hayat sürmek, diktatörlüğe karşı olmak, yoksulluğa, yolsuzluğa karşı olmak Arap tarihinde ilk defa halkın egemenliğini ortaya çıkarmak ve kurumsallaştırmak olarak başlamıştı. Tunus’ta genç bir insanın kendini yakması ile başladı. Arap halkları onurlu bir hayat istiyoruz, kendi geleceğimize ordu, yargı, vesayet, medya, sermaye değil biz karar vermek istiyoruz dediler. Arap Baharı statükoya karşı bir hareketti. 1960’ların Türkiye’sini 2010 yıllarda Mısır’da görüyoruz. Orada İsrail’in güvenliğini korumak için geliştirilmiş bir statüko var. ABD’nin egemenliği altında körfez rejimlerini koruyan ABD ve Avrupa’nın silah sattığı bir rejimler ordusu var orada. Arap Devrimleri bunlara bir başkaldırı idi. Elbette siz yılların statükosuna direnirseniz bundan nemalananlar ve meşruiyeti olmadığı halde iktidarda kalanlar buna karşı olacaktı ve güçlü bir şekilde karşı durdular.” şeklinde konuştu.
“TÜRK SEÇMENİNE HAKARETTİR, TERBİYESİZLİKTİR”
Muhammet Mursi’nin Mısır’da ilk defa serbest seçimle başa gelen bir Cumhurbaşkanı olduğunu belirten Prof. Dr. Küçükcan “Mursi’nin başına gelenler Demokrasiye, insan haklarına, Mısır halkının milli egemenliğine vurulmuş darbedir. Biz Ak Parti olarak, Türkiye olarak, Dünya olarak, İslam dünyası olarak şiddetle kınamalıyız. Bunun üzerinden Türkiye’de siyaset yapanlar var. Mursi yüzde 52 oy almıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’da yüzde 52 oy alarak seçildi. Bunun kıyaslamasını yapanlar var. Diyorlar ki ‘Bakın yüzde 52 oy alan Mursi’nin başına gelen sizinde başınıza gelebilir.’ Bu Türk milletine, Türk seçmenine hakarettir. Bu demokrasiye insan haklarına hakarettir. Buna verilecek cevabı biz millet olarak 7 Haziran’da vereceğiz. Bu açık ve net bir şekilde demokrasi düşmanlığıdır. Bunlar milli egemenliğin düşmanıdır. Bu açık bir tehdittir” diye konuştu.
BAŞKANLIK SİSTEMİ’NE NEDEN KARŞILAR?
Türkiye’de Başkan halk tarafından seçildiği zaman nasıl bir başkan çıkacağı açık ve net ortada diyen Prof. Dr. Küçükcan şöyle devam etti:
“Üç tane önemli örnek var. 1- Menderes 2- Özal 3- Recep Tayyip Erdoğan. Bu üç profile baktığınız zaman bunlarda bazı ortak özellikler görürsünüz. Bu insanlar yerlidir. Bu insanlar halkın adamıdır. Bu insanlar aramızdan çıkmıştır. Bu insanlar ipi dışarıda olanlar değildir. Bunlar bağımsız karar verebilen insanlardır ve muhafazakardır, dindardır, halkın değerleri ile barışıktır. Dolayısı ile Türkiye’de halk seçerse, Başkanı millet seçerse Recep Tayyip Erdoğan gibiler Başkan olur. Hatırlayın Özal vefat ettiğinde yüz binler cenazesine gitti ve biz dindar bir Cumhurbaşkanı istiyoruz dedi. Kenan Evren’in cenazesi ile ilgili bir şey hatırlıyor musunuz? Bu millet gitti mi cenazesine? Siyasi partilerin hangisi bu insanın cenazesine katıldı? Demek ki millet kimi seçeceğini bilir. Milletin seçeceği Başkanda hep şöyle birisi olacaktır. Sizden biri, bizden biri, halktan biri.”