AK Parti Adana Milletvekili Adayı Prof. Dr. Talip Küçükcan, “Milliyetçilik öyle lafla bayrak sallamakla olmaz" dedi.
Küçükcan, Kozan ilçesindeki seçim bürosunun açılışında, 7 Haziran genel seçimleri öncesi ülkenin ve milletin geleceği için canla başla çalıştıklarını ifade etti. K Parti’nin Adana aday listesinin hepsinin Adanalı olduğunu belirten Küçükcan, "Hepsi buranın ekmeğini yemiş ve suyunu içmiş ya çiftçi çocuğu ya da sizin gibi ailelerden gelen insanlar. Hepsi muhafazakar, hepsi milliyetçi tıpkı Kozanlılar gibi. AK Parti’de siyaset yapan herkes sizden biridir ve sizin çocuklarınızız biz. Milletvekili olduktan sonra buradan çıktık ve asla burayı unutmayacağız. Kapımız ve gönlümüz her zaman Kozanlı hemşerilerime açık olacaktır” diye konuştu.
Milliyetçiliğin vatana ve millete hizmet etmek olduğunu ifade eden Küçükcan, şöyle devam etti:
“Bazıları vatanperverlik üzerine siyaset yapıyorlar. AK Parti Türkiye’nin en milliyetçi ve en vatanperver partisidir. Bazıları biz milliyetçiyiz diyorlar. Milliyetçilik öyle lafla ve bayrak sallamakla olmaz. Milliyetçilik vatanını ve milletini sevmekle, milletine yol, köprü, hastane, havaalanı ve okul yapmakla olur. Sen çocuğunun daha düne kadar kitap parasını veremiyordun, daha düne kadar hastane sıralarından bahsetmiyorsun, düne kadar başörtüsü yasağından dolayı üniversiteye giremeyen çocuklarımıza sahip çıkamıyordun sen nasıl milliyetçisin? Bizim milliyetçiliğimiz gerçek ve hakiki milliyetçiliktir. Dini, bölgesel ve etkin milliyetçilik değildir bizim milliyetçiliğimiz. Biz engelli çocuklarımıza evde bakan anne ve babalarına, yaşlılarımıza bakan çocuklarına maaş vererek vatanımızı seviyoruz öyle havadan atarak değil. Biz havaalanları barajlar yaparak bu milleti seviyoruz. Biz Kozan’ımıza hastane, 500 kişilik öğrenci yurdu yaparak ülkemizi ve milletimizi seviyoruz. Neden yurtlar yapıyorsunuz diyecek olursanız daha düne kadar paralel yapının ve cemaatin elinden çocuklarınızı kurtarmak için yurtlar yapıyoruz. Çocuklarımızı paralel yapının eline bırakmayacağız. Eskiden okullarda her sınıfta 60-70 kişilik öğrenci grubu vardı ama şimdi bu sayı 35’e düştü. İşte iyi eğitim böyle olur. Çocuğunu sürü gibi bir sınıfa tıkarsan senden sosyal devlet olmaz.”