Yenimahalle Belediyesi, Nazım Hikmet Ran’ın 52’inci ölüm yıldönümünde, Grup ABRA‘nın “Bir Nazım Yolculuğu” konseri ile muhteşem bir organizasyona imza attı.
Konser, Ran’ın anısını ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla halkın hizmetine sunulan Nazım Hikmet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşirken, konsere Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin, Yenimahalle Belediyesi Başkanvekili Mehmet Kartal ve çok sayıda vatandaş katıldı.
GEÇMİŞ İLE GELECEK ARASINDA KÜLTÜR KÖPRÜSÜ KURDULAR
Ran’ın şiirlerinden bestelenmiş şarkıların sanatseverlerle buluştuğu gecede, performanslarıyla büyüleyen TRT sanatçısı MelihatGülses, Ankara Devlet Opera ve Balesi Sanatçısı Tuncay Kurtoğlu, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Sanatçısı Caner Akın, bağlamada İsmail Işık, piyanoda Hakan Ali Toker, Çelloda Murat Süngü ve sunumda Meltem Çiçek vatandaştan tam puan aldı.
Geçmiş ile gelecek arasında bir kültür köprüsü kurma görevi üstlenen Grup, konsere Nazım Hikmet’in “Severmişim Meğer” şiiri ile giriş yaparak, Kız Çocuğu şiirinden Memleketim şiirine kadar birçok şiiri müzik eşliğinde şarkı olarak okudu. Konser boyunca arka fonda Ran’ın hayatını sinevizyon gösterisi yaparak da şiirleri icra eden grup, sahneye ev sahibi Yaşar’ı davet ederek teşekkürlerini sundu.
“ÜLKELERİNDE ESER BIRAKANLAR HALA YAŞIYOR”
Sanatçılara çiçek takdim eden Başkan Yaşar ise sanatçıları tek tek tebrik ederek, Ran’ın ne kadar önemli bir şair olduğuna dikkat çekti.
Nazım’ın Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük şairlerinden olduğunu vurgulayan Yaşar, “Bugün Nazım’ı mısralarıyla andık. Grup ABRA’ya çok teşekkür ediyorum. Ölümünden nice yıllar sonra Nazım Hikmet hala yaşıyor. Onu hapse atanlar, ona ceza verenler ve ona vatan haini diyenlerin belki nesli tükendi, isimleri bile anılmıyor, ama Nazım yaşıyor, ülkelerinde eser bırakanlar yaşıyor. Kuvayi Milliye Destanı’nın büyük şairi Nazım’ın ölümden neredeyse yarım asır sonra , Cumhuriyetin başkenti Ankara’da nazım adına hiçbir şey yoktu. 40 bin m2 kapalı alana sahip ve 6 salonu olan bu kültür merkezine onun ismini vermek bizim yönetimimize nasip oldu. Bununla da gurur duyuyorum. Bizler Nazım’ın eserleriyle büyüdük. İnanıyorum ki bugünkü karanlık dönemden de aydınlık döneme hep beraber çıkacağız. Sanata ve sanatçıya önem vermeyen toplumlar gerilemeye mahkumdur. Sanat eleştiri yapar, sanatçı doğru söyler. Demokrasilerde idarecilerde, onların sözlerine eleştirilerine tahammüllü olmalıdırlar. Ülkesini seven ve yanlışlara karşı çıkan sanatçılar bedel ödeseler de yine hayattaymış gibi her zaman anılırlar, yaşarlar” dedi.