Bayburt’ta Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürlüğünün organize ettiği, Sosyolog-Yazar İsmail Öz’ün konuşmacı olarak katıldığı, öğrencilere yönelik “Hazinesini Arayan Genç” ve velilere yönelik "İdeal Anne ve Baba" konulu konferans düzenlendi.
Şair Zihni Kültür Merkezinde gerçekleştirilen konferansa Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, İl Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan, Milli Eğitim Şube Müdürleri Serdal Salık, Bülent Koçyiğit, Anadolu İmam-Hatip Lisesi Müdürü Murat Öksüzer ve Müdür yardımcıları, Anadolu Lisesi Müdürü Hayri Kocabey, Ensar Vakfı Bayburt Şube Temsilcisi Mehmet Battal, öğretmenler, veliler ile öğrenciler katıldı.
Mezun olduğu Bayburt İmam-Hatip Lisesi’nin programına katılmaktan ve bir Bayburtlu olarak Bayburt’ta bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Öz, gençlere seslendi.
Gençlerin toplumun geleceği için önemli olduğunu vurgulayan Öz, “Bir toplumun gençleri ne kadar iyi yetişiyorsa, geçmişini biliyorsa o toplumun geleceği o kadar iyi yerlere gelir. Türkiye ve dünya açısından düşünüldüğünde yüz ya da iki yüz yıl geriye gittiğinizde gençlerin bugün algılandığı gibi algılanmadığını görürsünüz. Bugün yaklaşık yirmi yaşına kadar hayatını eğlenceyle geçirmesi gereken bir gençlik algısı var. Tarihte bunu göremezsiniz. Bu anlayışın 19.yüzyıldan sonra dünyada ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Daha önceki süreçlerde bizim anladığımız gibi bir gençlik algısı yok. Hatta çocuk algısı bile bugün algıladığımız gibi değil. Hatta 19 yüzyılda yayınlanmış çocuk dergilerine bakarsınız o günler çocukların bugün algılandığı gibi algılanmadığını görürsünüz. Dolayısıyla değişen ve gelişen dünya yeni kriterler oluşturuyor, kriterler değişiyor” dedi.
Anne babaların çocuklarının yaşlarının küçük olduğunu düşünerek onların adına karar aldığını söyleyen Öz, “17 ya da 18 yaş bizler için çocuk yaşları olarak kabul ediliyor. Bu yaşlardaki gençlerimiz bugün küçük olarak algılanıyor. Ancak ecdadımıza baktığınız zaman 25 yaşını dedelik yaşı olarak tabir ederler. Toplumda bu insanın ne zaman sorumluluk alabilir? Dünya tarihinde de 14 yaşındakileri derneklere üye olarak almışlar ve genç kabul etmişler. Bugünkü algı tarihle aynı değil” dedi.
Tarihte gençlerin aldığı sorumluluklar, gençlik ve çocukluk kavramının tarihsel süreçte değişimi ve günümüzde gençliğin yaşam anlayışını anlatan Öz, tarihte gençlerin toplum mühendisliği ile nasıl şekillendirildiğini anlattı.
Öğleden sonraki velilere yönelik sunumunda ise sosyolog-yazar İsmail Öz, insanlığın 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle gazetelerin hayatlarına daha yoğun girmesiyle "dijital yerlilerle dijital yabancılar" olarak yaşamaya başladığını söyledi.
Öz, 1980 kuşağı baz alındığında sadece ve sadece dijital yerlilerin olacağını ifade ettiği konuşmasında, şunları kaydetti: "Dijital yerlilerle dijital yabancıların bir çatışması var. Birisi dijitali anlamaya çalışıyor, birisi dijitali yaşıyor, çatışma bu. Aynı evin içerisinde, aynı ailede yaşayan anne ve babalar ve çocuklar bu çatışmanın içerisindeler. İnsanlar arasındaki mesafe metrelerle, uzunluk ölçüleriyle hesaplandığında değildir, aslında insanlar arasındaki en büyük mesafe, anlaşamayan iki kafa arasındaki mesafedir. Bugün biz fiziksel olarak aynı ailenin içerisinde yaşayan, metreler olarak hesaplandığında birbirine çok yakın ama anlaşma olarak baktığınızda birbirinden çok uzak ailelere doğru bir yönelim yaşıyoruz. Biz bu yönelimi de yine farkındalıklarla aşmak zorundayız."
Konferansın sonunda ise Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, katkılarından dolayı İsmail Öz’e plaket hediye etti.