Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından “Mehmet Akif Ersoy” konulu bir panel düzenlendi.
Panel, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. İbrahim Şahin, Doç. Dr. Muharrem Dayanç ve Yrd. Doç. Dr. Soner Akpınar’ın konuşmacı olarak katılımlarıyla ESOGÜ Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Panel yöneticisi Prof. Dr. Ahmet Kartal, yaşamı ve Türk edebiyatındaki konumuyla ahlak ve fazilet örneği, iman ve inanç adamı ve milli heyecan şairi olarak nitelediği Mehmet Akif Ersoy’u hem anmak hem de bazı özelliklerini hatırlatmak amacıyla böyle bir panel düzenlediklerini söyledi.
Panelin ilk konuşmacısı Yrd. Doç. Dr. Soner Akpınar, Osmanlı’da Tanzimat ile birlikte bir ihtiyaç haline gelen modernleşmenin, Meşrutiyet’in ardından kaçınılmaz kabul edildiğini ancak bunun nasıl gerçekleşeceği konusunda tartışmaların yaşandığını söyledi. Mehmet Akif Ersoy’un Batı’yı taklit ederek ya da tamamen geçmişe bağlı kalarak değil, ülkenin kendi dinamikleriyle ve kendi modelini oluşturarak gerçekleşecek bir modernleşmeden yana olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Soner Akpınar, konuşmasının devamında şairin modernleşme anlayışını yansıtan şiirlerden örnekler verdi.
İkinci konuşmacı Doç. Dr. Muharrem Dayanç, Mehmet Akif Ersoy’un temel nitelikleri üzerinde durdu. Mehmet Akif Ersoy’un şair, sanatçı, gerçekçi, hafız, neyzen, hem Batı hem de Doğu’yu bilen, sporcu, mesnevihan, devlet adamı, iyi bir çevirmen ve bir bilim insanı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Muharrem Dayanç, bu özellikleri dolayısıyla da bugün Mehmet Akif Ersoy’un yeni insan yetiştirmede şahsı örnek alınabilecek bir numune olduğunu söyledi.
Son konuşmacı Prof. Dr. İbrahim Şahin ise, Mehmet Akif Ersoy’un Türkçülük akımına bağlı Ziya Gökalp, Batıcılık akımına bağlı Tevfik Fikret - Abdullah Cevdet ve kadın şairi olarak anılan Celal Sahir Bey’i eleştirerek girdiği fikirsel mücadelelere değindi. Mehmet Akif Ersoy’un hem ideal hem de idealist bir şahsiyet olduğunu belirten Prof. Dr. İbrahim Şahin; edebi kıymeti, fikirlerindeki kıymet ve hayatındaki hüsnüniyete rağmen Mehmet Akif Ersoy’a haksızlık yapıldığını ifade etti, ancak Mehmet Akif Ersoy’un Türkçe’nin şairi olduğunu ve hep öyle kalacağını da sözlerine ekledi.