SANKO Üniversitesi sponsorluğunda, geçtiğimiz yaz “İki Teker Hürriyet” sloganıyla bisikletle Mersin’den yola çıkan ve 46 günde 2 bin 5 kilometre pedal çevirerek İstanbul’a ulaşan Boran Ovayolu, SANKO Üniversitesi’nde bir sunum yaptı. Sunumuna SANKO Üniversitesi sponsorluğunda böyle bir organizasyonu gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Boran Ovayolu “Çok zorlandığım anlar oldu. Ancak inandım ve başardım” dedi.
Gaziantep’te doğan ve üniversiteye kadar Gaziantep’te eğitim gören Mersin Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğrencisi Ovayolu, 46 günlük bisiklet yolculuğunu 6 yıl önce planladığını ve rotasını belirlediğini söyledi.
“Mersin’de yaşamaya başladıktan sonra orada bisiklet kullanımının çok fazla olduğunu gördüm. Okula bisikletle gitmeye başladım” diyen Ovayolu, şöyle konuştu:
“Okulum konum itibariyle bir tepede olduğu için çıkması çok zor oluyordu. Daha sonra ders çıkışlarında o yokuştan inmek çok keyif vermeye başladı. Sonra bisiklet benim için sürekli ulaşım aracı haline gelmeye başladı. Bazı sabahlar kahvaltıyı bile yolda bisiklet üzerinde yapmaya başladım. Üniversitedeki şenliklerden birinde Türkiye’nin en uzun bisiklet turlarını yapanlardan Serkan Taşdelen’le tanıştım.
Onunla konuştum ve beni heyecanlandırdı. Yapabilir miyim yapamaz mıyım diye düşünmeye başladım. Çünkü bisikletle o kadar uzun mesafe tecrübem yoktu. Bisiklet topluluğuna yazıldım, tek başıma 6 kilometrelik bir mesafe giderken, onlarla birlikte 40 kilometrelik bir mesafeye gittim.”
BİSİKLET TURU
Ovayolu, bunun üzerine aniden yola çıkma planları yapmaya başladığını ve ağabeyi Hüseyin Ovayolu ile konuşarak bisiklet turunu doğanın korunmasını ön plana çıkararak, eğitimiyle bağlantılı gerçekleştirmenin doğru olacağına karar verdiğine vurgu yaptı.
Tur planını doğayı koruyan ve önemseyen kentler için planladığını ve sloganın da‘iki teker hürriyet’ olduğunu anlatan Ovayolu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sosyal bir proje gerçekleştirmek istedim, o yollar boşuna gidilmesin, emek sahipsiz kalmasın amacındaydım. Ancak ekipmanım ve desteğim yoktu. Sonra SANKO Holding’le görüşmeye başladım ve SANKO Üniversitesi sponsorum oldu. Allah razı olsun, yola çıkmamda, bana bu hayalimi gerçekleştirmemde fırsat tanıdılar.
Bisiklete binmek dışında, bisikletle ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Tur sırasında tamir, yama dahil her şeyi öğrendim. Bisikletin arkasındaki heybede temel ihtiyaçlarım, çadır ve kamp eşyalarının olduğu 20 kilogramlık bir heybe taşıdım. Tura çıkmadan önce ilk yardım eğitimi alarak, sağlık çantası hazırlamayı da ihmal etmedim.”
Tur güzergahı hakkında da bilgiler paylaşan Ovayolu, güzergahı Mersin’den İstanbul’a tamamen Türkiye’nin batı kıyısı olarak belirlediğini, kıyıdan hiç ayrılmadığını, sadece Muğla’ya girdiğini, bunun dışında 46 günde 2005 kilometre kıyıdan yol aldığının altını çizdi.
Mersin’den öteye hiç gitmediğini, ilk defa gittiği yerlerin kendisine Türkiye’nin cennet olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Ovayolu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Mükemmel koylar, kentler var. Sadece turizm amaçlı değil tarih olarak da hayran kaldım. 24 antik kent gezdim. Antik tiyatroları, dünya da 12 tane ayakta kalan Zeus tapınağından birini görme fırsatı buldum. İzmir’e ulaştığımda 1680 kilometre bitmişti, inanamadım. Çok zorlandığım zamanlar oldu ama heyecanım ve inancım sayesinde ‘Ben bu turu bitireceğim’ demiştim. Ve bitirdim. Bisiklete binmek kendimi çok iyi hissetmemi sağlıyor. Okuduğum bölüm açısından da bisikletle yaptığım bu yolculuk ileride yüksek lisansımı ulaşım üzerine yapabileceğimi düşünmeme sebep oldu.”
SANKO Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güner Dağlı ise, “Boran’ı hem tebrik edeceğim hem teşekkür edeceğim ama ondan önce burada olan ailesini tebrik etmek istiyorum” diyerek sözlerine başladı.
Bütün anne babaların çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek için imkanları ölçüsünde çaba gösterdiklerine dikkati çeken Ovayolu, “Sizi çocuğunuzun hayallerine, değerlerine verdiğiniz desteğiniz için tebrik etmek istiyorum” diyerek Boran’ın anne ve babasını kutladı.
Pek çok ailenin bunu yapmadığına işaret eden Prof. Dr. Dağlı, “Benim de iki oğlum var. İsteselerdi ne yapardım diye bunu sordum kendime. Trafik canavarının bu kadar çok olduğu bir ülkede cesaretin için teşekkür ederim. İkincisi de tüm öğrencilere sesleniyorum aslında, çocuklarıma da söylediğim bir şey var; hayallerinizden sakın vazgeçmeyin. İçinizdeki çocuğu öldürmeyin ve mutlaka yaşatın” çağrısını yaptı.
Prof. Dr. Dağlı,sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Olmaz diye bir şey yoktur. İşte bakın. İstedikten sonra yaparsınız. Hedefinize ulaşmakta zorluk çekiyorsanız hedefinizi değil, yolunuzu değiştirin. Kendinize bir hedef koymuşsanız bu hedefe ulaşmak için neler yapacağınızı sizden daha iyi bilen yok zaten. Hele de sizi destekleyen anne babaya sahipseniz mutlaka başarılı olursunuz. Hiçbir şekilde de yılmayın. Bu vesile ile üniversitemizin sponsorluğunda, tanıtımına verdiğin katkı için çok teşekkür ediyorum.”
Sunum Boran Ovayolu’nun tur boyunca geçtiği güzergahlardan derlediği kısa film ve ardından soru cevapla sona erdi.