7. Kocaeli Kitap Fuarı’nın son gününde gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, "Yeni Dünya Algısı" konulu bir konferans verdi.
Yahya Kaptan Konferans Salonu’nda kitapseverlerle buluşan Dilipak, "Dedem 1.Dünya Savaşı’nı, babam 2. Dünya Savaşı’nı, ben de soğuk savaş dönemini yaşadım. Doğduğumuz toprağı, cinsiyetimizi biz seçmedik. Bilmediğimiz bir savaşın içine sokulduk hep. Şeytanın en büyük hilesi ırkçılıktır, kanmayalım. Yeni bir dünyanın eşiğindeyiz. Kavramlarıyla yeni bir dünya kuruluyor. Önemli olan biz buna hazır mıyız? Bütün insanlığın hayrına olan çözüm önerisi sunmalıyız. Şikayet makamında değiliz, çözüm makamındayız. Eskiden 6 ayda gidilen yere şimdi birkaç saatte gidebiliyoruz. Biz insanlık için barış, hürriyet ve adaletin olduğu bir dünya için çalışmalıyız. Müslümanlar dünyada olan bitenden sorumludur. Yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan sorumluyuz" dedi
Dilipak konuşmasına şu şekilde devam etti; "Başımıza gelenlerin sebepleri düşmanlarımız değil. Allah’ın ipini bıraktığımız için böyle oldu. Biz birbirimiz için rahmet vesilesi olmalıyız. Karı-koca, gelin-kaynana, patron-işçi barışmadıkça bunu başarmamız mümkün değildir. Allah’ın bir adı da barıştır. Yeni dünya düzeni böyle kurulacak. Önce aklımız vicdanımızla barışacak. Zalim babamız olsa bile karşısında duracağız. İnsan doğayla barışacak. Allah ile savaşan galip gelemez."
Harita çıkararak dinleyicilerin yanına giden ve ‘’Tarihimizi bilmeliyiz’’ diye konuşmasına devam eden Dilipak, "Tarih övgü ya da sövgü kitabı değildir. Tarihten dersler çıkarmalıyız. Bir hayalimiz olmak zorunda. Sadece Müslümanların kurtuluşundan bahsetmiyorum. Tüm insanlık için söyleyecek sözümüz olmalı. Peygamber Efendimiz kendine kötülük edenleri affetmiştir. Affedenler affedilecektir" dedi.
‘’Batı 4 ırktan biri olan Kızılderilileri yok etmiştir’’ diye konuşmasını sürdüren Dilipak, "Kızılderilileri yok ettiler. Kara derilileri köleleştirdiler, sarı derilileri de sömürdüler. Ruanda’ da 3 ayda bir milyon kişi katledildi, iki milyon kişi sakat kaldı ve üç milyon kişi de göç etmek zorunda kaldı. O zaman Ruanda’nın nüfusu 9 milyondu. O gün Ruanda’da yaşananlar, bugün Suriye’de yaşanıyor" ifadesini kullandı.