Manisa protokolü, Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yıldönümü ve 18 Mart Şehitler Günü nedeniyle Manisa Valiliği Koordinatörlüğünde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünce Öğretmenevi’nde verilen öğle yemeğinde şehit yakınları ve gaziler ile bir araya geldi.
Yemeğe Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, 1. Piyade Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Yavuz Ekrem Arslan, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, askeri ve mülki erkan, sivil toplum temsilcileri ile şehit yakınları ve gaziler katıldı.
Burada günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan, şehit yakınları ve gaziler ile ilgili işlemlerin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde kurulan Şehit Yakınları ve Gaziler Dairesi Başkanlığınca yürütüldüğünü belirterek kendilerinin de Manisa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü olarak şehit yakınları ve gazilere her türlü yardımı yapmaya hazır olduklarını ifade etti.
Vali Erdoğan Bektaş da, şehit yakınları ve gaziler ile gazi yakınlarının yemeğe katılımlarından dolayı teşekkür ederek, “Çanakkale gibi tarihimizde çok önemli bir olay yaşamışız. Milletimize çok önemli bedeller ödeten bir dönüm noktasından geçmişiz ve bütün dünyaya bu topraklarda kalıcı olduğumuzu belletmişiz, öğretmişiz. Üzerinden 100 sene geçmiş. Yeni bir idareyle, yeni bir Cumhuriyetle, yeni bir yapılanmayla tarihin huzurunda milletimiz o kutlu yürüyüşüne devam ediyor. Çanakkale şehitlerimizin yakınlarından aramızda olanlar belki bulunur ama savaşı yaşayan 115 yaşında Çanakkale gazimiz yok, ama bakın kalabalık bir aileyiz. Demek ki daha sonradan bizim milletimizin çocukları şehit olmaya, gazi olmaya devam etmişler, halen de devam ediyorlar. Bu sanki bizim milletimizin, bu toprakların kaderi. Bu toprakları vatan tutmanın bir bedeli var, bu bedel ne kadar ağır olursa olsun milletimiz bu bedeli ödüyor, ödemeye de devam ediyor. Şehitlerini, gazilerini bağrına basıyor” dedi.
Türk milletinin son dönemde güneydoğuda pek çok şehit ve gaziye mal olan yaşadığı problemi yaşayıp ayakta kalabilecek başka bir millet, bir ülke ve bir devlet olmadığını düşündüğünü ifade eden Vali Bektaş bunun milletin manevi varlığı sayesinde başarıldığını ve başarılmaya da devam edileceğini söyledi.
Vali Bektaş şöyle devam etti:
“Biz Orta Asya’dan yola çıktık, Anadolu’yu kendimize yurt tuttuk, vatan yaptık. Çanakkale’ye kadar birilerinin akıllarında bir hayal vardı. Biz o Türkleri Anadolu’dan geldikleri yere geri gönderelim, İstanbul’u üç günde alalım hayalleriyle 100 sene önce Çanakkale’ye dayandılar. Dünyanın en büyük gücüyle Çanakkale’ye geldiler, üç gün diyorlardı. Olamayacağını anladırlar ki artık 100 senedir hiç kimsenin ağzından bu laflar tekrarlanmıyor. 1914’te, 1915’te, 1920’de milletimiz gerçekten tarihi, zayıf dönemlerinden birini yaşıyordu. O zaman bile bu mührü o kıt imkânlarla vurmayı başarmış bir milletin çocukları olarak onlara ne kadar minnet, şükran duysak azdır. Orada hayatını ortaya koyan atalarımıza, geçmişimize ne kadar teşekkür etsek azdır, ne kadar ansak, ne kadar hatıralarını yaşatmaya çalışsak gerçekten hiçbir şey yapabilmiş sayılmayız.”
Türk Milletinin başarılı olmasının önüne geçilmek istendiğini ifade eden Vali Bektaş, “1915’den sonraki çaba, İstanbul onların olsun da başka yerlere ulaşmasınlar. O zaman bu milleti kendi içerisinde meşgul edelim dediler. Kendisi birleşiyor Avrupa Birliği diyor, tek devlet tek siyaset uygulamaya çalışıyor ama bizi bölmeye, birbirimizle savaştırmaya çalışıyorlar. Olmaya ki ayağa kalkmayalım, olmaya ki gücümüz, imkanımız, rakamlarımız iyileşmesin. Milletimizin ne sağcı, ne solcu, ne Türk, ne Kürt sorunu olmadı ve hala yok. Türkü, Kürdü, sağcısı solcusu, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi, artık bu kadar tecrübeden sonra bu kolay tuzaklara düşmemeyi, birbirimize ihtiyacımız olduğunu, birbirimizin kardeşi olduğunu öğrendik. Şehit yakınlarımız bizlere şehitlerimizin emaneti, gücümüz yettiği kadar onların sorunlarını gidermeye çalışacağız. Gazilerimiz bizlere emanet, onlara her aşamada yardımcı olmak boynumuzun borcudur” dedi.