Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sağlık Yüksekokulu tarafından "Tüberküloz Korunma ve Hemişirelik Bakımı" konulu bir konferans düzenlendi.
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansta Hemşirelik Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Havva Sert, Tüberküloz ve Epidemiyoloji, Tüberkülozda vaka yönetimi ve tedavide hemşirelik yaklaşımını anlattı.
Tüberkülozun gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere tüm dünyayı etkileyen bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Havva Sert, “Tarihin en eski hastalıklarından biri olan ve MÖ 4. yy’da Hipokrat’ın tanımladığı tüberküloz, Mycobacterium Tuberculosis’in neden olduğu bildirimi zorunlu kronik granülomatöz bir enfeksiyon hastalığıdır. Dünyada tüberkülozun sanayi devrimi ile hızla artış gösterdi. Tüberküloz Türkiye’de ilk kez Osmanlı’nın çöküş dönemlerinde görülmeye başlandı. Son olarak 2005 ve 2013 verilerine baktığımız zaman tüberkülozda azalma görülmüştür” diye konuştu.
Tüberkülozda hemşire yaklaşımlarına da değinen Yrd. Doç. Dr. Sert, “ICN (Uluslararası Hemşirelik Konseyi) Etik Kodlara göre hemşirenin dört temel sorumluluğu vardır. Bunlar sağlığın geliştirilmesi, hastalıkların önlenmesi, acının hafifletilmesi, sağlığın geri kazandırılması olarak sıralanmaktadır. Tüberküloz vakalarında, hemşire risk altındaki kişilerin korunmasını, aktif vakaların belirlenmesi ve tedavi edilmesini sağlar, hastalığın önlenmesinde rol alırlar” şeklinde konuştu.
Potansiyel nozokomiyal bulaşma ile ilgili riskleri tespit etme, bunların kontrolü ve tüberküloz bakımından hemşirelerin önemli rol oynadığı dile getiren Sert, “Tedaviye uyumu arttırmak için hemşerilerin hastaları ve hastalarının aileleriyle etkili bir iletişim kurdukları, hastanın kendini nasıl hissettiğini takip ettikleri, ilaçların yan etkileri olup olmadığını sorguladıkları görülmüştür. 2012 yılında yapılan bir çalışmada tüberküloz tedavi başarı oranının yüzde 84-92’ye çıktığı ve bu başarıya hemşirelerin önemli katkı sağladıkları görülmüştür” dedi.