AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Aile meselesini siyaset konusu yapmak bütün partilerin tabanındaki değerli vatandaşlarımız tarafından ahlak dışı bir tutum olarak kabul edilir. Haftalardır uyarmamıza rağmen ısrarla CHP Sözcüleri tarafından bu ihlal edilmektedir. Bu kullandığınız kavramlar çirkin kavramlar. Hangi parti de olursa olsun sağduyulu arkadaşlarımız olduğunu biliyorum, aile değerleri hepimizin ortak alanıdır, aile konusu siyaset dışı tutulmalıdır. Zekâsı, aklı yeten çıkar ekonomi, siyaset, dış politika konusunda söyleyeceği argümanı söyler” dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen MYK toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Amerikalı George Floyd’un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesi ve sonrasında Amerika’da başlayan protestolara ilişkin Çelik, “Amerikan halkının başlattığı gösterilerde dile getirilen eşitlik talebini, ırkçılığa karşı sergilenen protestoları, Amerikan demokrasisinin, toplumunun geleceği açısından sağlıklı buluyoruz. Kamu düzenini bozacak şekilde insanların iş yerlerini, evlerini yağmalayanlar, şiddet uygulayanlar, meşru protesto hakkını bir şiddet hakkına dönüştürmeye çalışanlara da tamamen karşı olduğumuzu ifade etmek istiyorum” dedi. Çelik, CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın "Sizde sosyete damat çok. Tavsiyemiz, bu kuru sıkıcıyı gönderin, yerine epeydir reklamını yaptığınız havacıyı getirin” ifadelerine karşılık, “Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak üzerinden sürekli bir aile konusu gündeme getiriyorlar. Aile konusu Türk siyasetinde adı konulmamış ve asla girilmemesi gereken etik bir alanı ifade eder. Bu etik alanın ihlali ilk defa CHP tarafından gerçekleşmiştir. Bakanın uyguladığı politikaları tartışırsınız ama buna girmek yerine sürekli olarak aile ilişkilerine üzerinden bir de çirkin bir şekilde siyaset yapıyorsunuz sonra da diyorsunuz ki bize cevap verilmiyor. Bunun neyine cevap vereceğiz. Aile meselesini siyaset konusu yapmak bütün partilerin tabanındaki değerli vatandaşlarımız tarafından ahlak dışı bir tutum olarak kabul edilir. Haftalardır uyarmamıza rağmen ısrarla CHP Sözcüleri tarafından bu ihlal edilmektedir. Bu kullandığınız kavramlar çirkin kavramlar. Hangi parti de olursa olsun sağduyulu arkadaşlarımız olduğunu biliyorum, aile değerleri hepimizin ortak alanıdır, aile konusu siyaset dışı tutulmalıdır. Zekâsı, aklı yeten çıkar ekonomi, siyaset, dış politika konusunda söyleyeceği argümanı söyler” açıklamasını yaptı. Korona virüs döneminde yapılan ekonomik desteklere ilişkin bilgi veren Çelik, “Bu süreçte atılan adımların toplam tutarı 260 milyar liraya ulaşmıştır. Atılan adımların ekonomik büyüklüğü çarpan etkisi ile beraber 600 milyar lirayı aşmıştır. Şu ana kadar yaklaşık olarak 5,5 milyon aileye 1.000 TL nakdi destek yapılmıştır. Sosyal koruma kapsamında kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, nakdi ücret desteği ile 4,5 milyon vatandaşımıza 6 milyar kaynak aktarılmıştır. 2 milyondan fazla mükellefin 66 milyar lirayı muhtasar KDV SGK prim ödemeleri 6 ay ertelenmiştir. Kendi dönemlerinde bir saat sonrası ile ilgili bir vizyon ortaya koyamayanlar yapılanı eleştiriyor, ‘6 ay sonra ne olacak’ diyor. Ondan sonrası ile ilgili de tedbirlerimiz var. Şimdiye kadar birçok kriz yönettik, bu krizleri de yönetiriz. Kamu bankalarımızın temel ihtiyaç desteği kapsamında 6 milyon 617 bin vatandaşımıza 39 milyar 117 milyon lira kaynak sunması söz konusu olmuştur. Halkbank tarafından esnafımıza sunulan toplam destek 26 milyar 169 milyon liraya ulaştı. Esnaf destek kredisi kapsamında 684 bin 103 esnafımıza 16 milyar 906 milyon finansman desteği sağlanmıştır” diye konuştu. İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümünün, özel programlarla kutlandığını hatırlatan Çelik, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan eleştirilere yönelik ise şunları söyledi: “İstanbul’un Fethini son derece güzel bir şekilde kutladık. Bu kutlama sırasında Ayasofya’da Kur’an tilaveti, Cumhurbaşkanımızın Fetih Suresi’nin anlamını açıklayan konuşması büyük yankı buldu. Nedense Yunanistan Dışişleri Bakanlığı bundan rahatsız olduğunu, Hristiyanların dini duygularına hakaret olduğunu söylüyor. Biz hiçbir Hristiyan’ın dini duygusuna asla hakaret etmeyiz, biz herkesin dini duygularına hürmet ederiz. İslam düşmanlığı, ırkçılık sizin coğrafyalarınızda var ama biz de Hristiyan düşmanlığı, Yahudi düşmanlığı, göçmen düşmanlığı gibisinden kavramlar bizim inançlarımıza da siyaset felsefemize de aykırıdır. Batı Şeria’nın İsrail yönetimince ilhakı konusunu şiddetle reddediyoruz. Bütün dünyayı bir kere daha uyarıyoruz. Amerika Birleşik Devletlerinde çeşitli senatörlerin İsrail’i bunu yapmaması konusunda uyarmasına dikkat çekiyor, bunu olumlu buluyoruz. Müzakere masası dışında de facto olarak bunun yapılması demek iki devletli çözümün havaya uçurulması demektir. Bu Orta Doğu’ya barış getirmez. Filistin meselesi dünyadaki bütün meselelerin temelidir. Filistin halkına dönük olarak atılacak bu son adım bütün bu adımların toplamından daha vahşi bir adımdır. ABD’de bu adıma karşı seslerin yükselmesinden memnuniyet duyuyoruz.” Barolar ile ilgili yapılacak olan düzenleme hakkında sorulan bir soruyu yanıtlayan Çelik, şunları dedi: “Bu gündemimizde, barolar ile ilgili değişiklik. Buradaki yaklaşımımızla ilgili modelleri tartışıyoruz. Henüz bu tartışmayı sonuçlandırmadık. Sonuçlandırmadığımı için de Meclis’e gelme takvimi ile ilgili bir şey diyemeyeceğim. Ama esası şudur: Aşağıdaki demokratik çoğulculuğun yukarıya çıktıkça daraldığını, aşağıdaki demokratik meslek örgütü olma vasfının yönetimlerde bir ideolojik kamp haline geldiğini uzun zamandır görüyoruz. Burada yazılan çizilenlerin çoğunda olduğu gibi bir bozucu bir şey değil tam tersine o meslek örgütlerinin tabanlarındaki o demokratik gücün yönetimlere de nasıl yansıyabileceği konusundaki modelleri arkadaşlarımız tartışıyorlar. Burada hemen sivil toplumu ele geçirmekten bahsediyor muhalefet, buraların kazanımlarının bozulmasından bahsediyor. Tam tersi bir şey söylüyoruz, aşağıda geniş bir irade söz konusu iken yukarıya gittikçe bunun tek tipleşmesi ve tekelci bir yönetim haline gelmesi, birer meslek örgütü hukuk konusunda, demokratik işler konusunda hassasiyet oluşturması gerekirken zaman zaman bazılarının yönetimlerinin bir siyasi kamp gibi davranması karşısındaki rahatsızlıklar buralarla ilgili bir düzenlemeyi gündeme getirmiştir. Düzenleme tabi ki demokratik olacaktır. Düzenleme tabi ki o meslek örgütlerinin mesleki faaliyetlerini güçlendiren, onların hukuk ve demokrasi konusundaki hassasiyetlerine destek veren içerikler tartışılacaktır. Onun modellerini şu anda tartışmaya devam ediyoruz, şekillendiği zaman açıklayacağız.” Kongre takvimine yönelik bilgi veren Çelik, “187 civarında ilçe kongremizi tamamlamıştık. 780 civarında kongremiz bekliyor ilçelerde. Ağustos’ta başlamak gibisinden bir değerlendirmemiz var. Kovid tedbirlerine uygun bir model oluşturacağız. Ama onu gerçekleştireceğiz. Şu anda bir kamp takvimimiz yok” dedi. Çelik, “CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP’ye yönelik darbecilik eleştirileriniz sonrası AK Parti içinde eleştiri aldığınızı söyledi. Buna ilişkin değerlendirmeniz nedir” şeklinde yöneltilen bir soruya, “Bu arkadaşlarla birisi kafa buluyor herhalde. Kimden böyle bir bilgi alıyorlar? Ben CHP’ye dönük darbecilik eleştirisi yüzünden AK Parti içinde eleştirilmişim ondan sonra da Türkiye’nin darbe gündemi yoktur demişim. İlkokul düzeyinde siyasi okuryazarlık bile ne dediğimin ne manaya geldiğini anlar” cevabını verdi.