AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel, Atatürk’ün zehirlenerek öldürülmüş olabileceğini iddia etti.<br/>Gençlik yıllarından itibaren milliyetçi camiada görev yapan AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel, 1985 yılında Türkeş’in Denizli Karahayıt’ta ailesiyle birlikte 21 gün kaldığı dönemde hemen her gün görüştüklerini, bu görüşmelerde kendisiyle Türkiye tarihiyle ilgili çok önemli konuları konuştuğunu açıkladı.<br/>Mehmet Yüksel, MHP’nin kurucusu ve milliyetçi hareketin lideri Alparslan Türkeş’in, Atatürk’ün öldürüldüğüne dair devlet arşivlerinde belgeler olduğunu kendisine anlattığını belirterek, "Başbuğ’dan o zaman aldığım bilgiler doğrultusunda, Mustafa Kemal Atatürk’ün önce by-pass edilerek yönetimde etkisiz hale getirildiğini, sonra da zehirlendiğini düşünüyorum" dedi.<br/>Alparslan Türkeş’in 1985 yılında cezaevinden çıktığında ilk geldiği ilin Denizli olduğunu ve ailesiyle Karahayıt’taki 21 gün kaldığını söyleyen Mehmet Yüksel, "O günler gece gündüz kendisi ile sohbet etme imkanımız oldu. Geçmişe dair kendisinden bilgiler aldık. Önümüzdeki yıllarda devlet arşivleri açıldığında ortaya çıkacak olan birçok şeyi o zaman öğrendim. Bunlardan en önemlisi de rahmetli Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümü ile ilgiliydi" diye konuştu. Atatürk’ün 1930’lu uluslararası güçler tarafından by-pass edildiğini ve ölüme götürecek şekilde zehirlendiğini ileri süren AK Parti Denizli Milletvekili Yüksel, şunları söyledi: "Atatürk iradesi çok güçlü biriydi. Bu güçlü iradeyi yok etmek istediler. Çünkü yoktan bir cumhuriyet kurmuş ve şeker fabrikaları, kumaş fabrikaları, bez fabrikaları, Sümerbanklarla yokluklardan çıkmış bir ülkeyi yeniden imar etmeye başlamıştı ki, Türkiye ayağa kalkıyor, gelişiyor, güçleniyor ve onlar için tehlikeli oluyordu. Tıpkı şimdi ki durum gibi. Öyleyse o zaman Türkiye’nin başındaki güçlü iradeyi, bir deha olan Atatürk’ü yok etmeleri gerekiyordu. Bu işi uluslararası güçlerin hangi yöntemle yaptıklarını bilmiyorum. Ama bir by-pass yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Zaman içinde devlet kararlarından uzaklaştırıldı. En sonunda da siroz adında bir hastalık addedilerek öldürüldüğünü biliyoruz".<br/>Mehmet Yüksel, "Rahmetli başbuğumuz Alparslan Türkeş, devlet arşivlerinde bunların olduğunu beyan etti. Tabii benim böyle bir şeyi araştırmaya zamanım olmadı. 1986 yılında tekrar geldiğinde de yine 1 hafta boyunca pek çok şeyler konuştuk. O bu millet ve devlet için önemli bir başkandı, liderdi, genel başkandı. Tek kaygısı bu milletin evlatlarının tuzaklara düşmesi ve heder edilmesiydi. Onun için mücadele verdi. İlerlemiş yaşına rağmen hala koşuyor mücadele ediyordu. Kafatasçılıkla itham ediliyor olmasına rağmen asla kafatasçı değildi ve etnik milliyetçilik noktasında çok hassastı. Bu suçlamaları asla kabul etmezdi. ‘Ben ne kadar Türk isem o kadar Kürdüm, ne kadar Kürt isem o kadar Türküm’ diyordu. Bin yıldır birlikte olan bu milletin etle tırnak gibi olduğunu söylüyordu. O tarihlerde bu gün oynanan oyunları görebilen bir dehaydı. Onun öğretileri hem ülkemizle hem geleceğimizle ilgili sözleri hep örnek olmuştur. Rehber olmuştur. Biz hala o yolda gidiyoruz."<br/>"KIZILELMA’NIN PEŞİNDEYİZ"<br/>Alparslan Türkeş’in söylediklerini şu anda AK Parti bayrağı altında gerçekleştirdiklerini ve onun ideali olan Yeni, Güçlü ve Büyük Türkiye’yi gerçekleştirmek için çalıştıklarını söyleyen Mehmet Yüksel, "Hani ‘Kızılelmamız vardı ya bizim, işte onun peşindeyiz. Dünyanın neresinde bir Türk varsa, nerede bir mazlum varsa onun yanındayız" dedi.<br/>"ÜLKÜCÜLER CHP’YE OY VERMEZ"<br/>"Zaman zaman ülkücü arkadaşlarımızın CHP’ye oy verecekleri gibi şeyler duyuyorum. Böyle bir şey olamaz. Buna inanmam mümkün değil" diyen Yüksel, CHP’nin kısa dönemlerle de olsa iktidara geldiğinde ülkeye büyük sıkıntılar yaşattığını, vatandaşı inandırıp iktidara geldiklerinde milletin ümitlerini yok ettikleri gibi ülkeyi çok gerilere götüren icraatlar yaptıklarını ifade etti. Yüksel, "CHP hala değişmiş değil. Dün ne ise CHP, bugün de o. ’Dört yıl bana zaman verin’ diyor bir tanesi. Biz altın rezervi hariç olmak üzere, 26 milyar dolardan aldığımız hazineyi bugün 136 milyar dolara çıkardık. Sanırım gözünü oraya dikti. O yüzden şimdi mesele şudur.Tekrar o günlere mi döneceğiz, yoksa önümüze 2023 hedeflerini koyan büyük işler yapan bir iktidarı mı destekleyeceğiz" ifadelerini kullandı.