Âlemleri hiç yoktan yaratan, var eden, yaşatan, öldüren, tekrar yaşatacak olan, Yüce Rabbime; sonsuz şükürler, hamtlar, dualar, ibadetler, zikirler, tövbeler ediyorum. Af, bağışlanma, mağfiret diliyorum. Yüce Allah’ımın emirlerini tutuyorum. Yasakladıklarından sakınıp, kaçınmaya çalışıyorum. İnsanlara, varlıklara; iyilik, hizmet, infak edip, en güzel şekilde davranıyorum. Zira inancım İslam; böyle olmamı istiyor. Rabbim olan Yüce Allah bu şekilde davranmamı emrediyor.

Önce birey olarak kendimizi; en iyi, en ideal şekilde kendimizi yetiştirmeliyiz. İyi, güzel, doğru, dürüst, düzgün, yararlı, olumlu bir ebeveyn, öğretmen, imam, öğretici olmalıyız. İdeal ölçütlerde bir aile oluşturmalıyız. Çocuklarımızı çok iyi yetiştirmeliyiz. İyi bir toplum oluşturmalıyız. Bunun içinde; devlet, millet, aile, birey olarak ideal boyutta öğretim, eğitim yapmalıyız. Zararlı, ziyan veren her kötülüğü, çirkinliği yok etmeliyiz. Hakkı, hakikati, iyiliği artırarak, yaymalıyız. Kötülüğü, yalanı, yanlışı, çirkinliği, pisliği yok etmeliyiz. Kur’an ve peygamberimizi rehber – kılavuz ederken, ilmin fazilet değerlerinden pedagojik olarak yararlanmalıyız. İlmi davranmalı. Müslümanlığı önce kendimiz yaşadıktan sonra tebliğ etmeliyiz. Samimi, dindar, takva, dini bütün mümin ve Müslüman olarak; görev, sorumluluk, ödev ve yükümlülüklerimizi özenle, dikkatle yerine getirmeliyiz. Öyle hanzo, moloz tipi, aşırılık, gerilik içinde asla davranmamalıyız. Hem sapkın felsefe, sapık ideoloji bağımlısı olup, hem Müslümanlık anlatmamalıyız. Kelime-i tevhit ve Kelime-i şahadet kavramını doğru kavramalıyız.

Allah cc Hûd Süresi 112. Ayette buyuruyor: “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”

Fatiha Süresi 4. Ayet: “ Allah’ım, sadece sana ibadet eder, sadece senden yardım dileriz.”

Fatiha Süresi 5. Ayet: “ Bizi doğru yola yönelt!”

Fatiha Süresi 6- 7. Ayet: “ Kendilerine nimet verdiğin, mutluların yoluna! Gazaba uğrayanların ve sapıtmışların yoluna değil!

Kendine mümin, Müslüman’ım diyenler, günde 40 rekât namazda, Fatiha süresi okurlar ama ne dediklerinden haberleri yok! Bilgileri yok. Bilinçli değiller. Namazda 40 defa okudukları, söyledikleri Fatiha süresini anlamazlar, anladıklarını bile yapmazlar! Çok yazık, çok üzgünüm. İnsanlar kendilerine çok yazık etmekte, mahvolmakta, eziyet çekmekte, perişan olmaktadırlar! Akıllarını, zekâlarını dosdoğru yolda, doğru şekilde kullanmamaktadırlar.

İnsan, maddi, manevi, ruh olarak insandır. Ruhun gıdası ; “marifetullahtır.” Marifetullah; Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ı tanımak, sevmek, saygı duymak, emirlerini yapıp, yasakladıklarından- haramlardan sakınmaktır. Allah cc. İnsanı yarattı. Yaratılış özelliğine uygun, İslam dinini peygamberler aracılığıyla insanlara ulaştırdı.

Allah cc. Katında kötü huydan, kötü karakterden büyük günah yoktur. Allah cc. Kötü huyu bırakıp; iyi huylu- iyi karakterli olmak için bizlere vahiy yolla, peygamberler aracılığı ile 104 kitap göndermiş. Din olarak; İslam dinini göndermiş. Akıl, zekâ ile ilmi, İslam dinini yaşamamızı emretmiştir.

Peygamberimiz sav. Bizlere; “ haklı olsak, bile tartışma- münakaşadan kaçınmamızı söyledi. Allah’ın yumuşak söylemeyi sevdiğini bizlere anlattı. Müminlerin üç günden fazla dargın, küs durmamalarını öğütledi. Sana darılana git, barış! Haksızlık edeni, affet! Kötülük edene, iyilik et! Özür dileyenin, özrünü kabul et! Yanlış, kötü zanda bulunma! Kötü zan, insana yanlış yaptırır! İnsanlarının gizli durumlarını araştırmayınız. Kusurlarını görmeyiniz. Münakaşa etmeyiniz. Çekememezlik, kıskançlık yapmayınız. Birbirinize düşmanlık etmeyiniz. Birbirinizi çekiştirmeyiniz. Birbirinizi kardeş gibi seviniz. Müslümanlar kardeştir. Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona haksızlık etmez. Yardım eder. Onu kendinden aşağı görmez. Allah cc. Bana tevazu- alçak gönüllü olmayı emretti. Hiç biriniz, hiç birinize büyüklenmesin, kibirlenmesin. Birbirinize sabrederek, sabırlı olarak davranınız.”

Müslüman, dini sorumluklarını, ödevlerini, görevlerini, yükümlülüklerini bilmeli ve de yapmalı. Boş, paslı teneke gibi olmamalı! Ya da batılla, küfürle, sapkınlıkla dolmamalı.  “Farz, vacip, sünnet, müstehab, mubah, haram, sevap, mekruh, müfsit dini kavramların neler olduğunu öğrenip, yerine getirmeli.”

Dini bilmek için; örgün öğretim, eğitim görmeli. Öyle kulaktan dolma öğretilerle, İslam dini öğrenilmez. Takvim yaprağı bile okumayan kişiler, din- iman, ilim, bilim, bilgi bilmez.  İslam dininin 8 tane ilim dalı vardır. Ancak bunlar sürekli, planlı, programlı, kaliteli, verimli, doğru öğrenim ve eğitim ile öğrenilir. İslam dininin 8 ilim dalını öğrenirken, pozitif ilimde mutlaka öğrenmeli. Allah cc. Katında din ilmi, pozitif ilim diye bir ayrım yoktur. Hepsi Allah’tandır. Hepsi bir bütünün parçalarıdır. İnsanlar, ilmi dallara- branşlara- kollara- şubelere ayırdı ki, kolay öğrenilsin. İslam dini ve ilimlerin yaratıcısı; âlemlerin yegâne yaratıcısı Yüce Allah’tır.

Son peygamber, bizim sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sav. Buyuruyor: “ Bir Müslümanın, insanın kalbini kırmak, haksız olarak incitmek, Kâbe’yi 70 defa yıkmaktan daha çok günahtır.”

Yine peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Kızdığı zaman, öfkesini yenerek, yumuşak davranan kişiyi, Allahü Teâlâ sever.”

İnsan, İslam dinini ve ilmi öncelikle öğrenip, kendine İslam dinine ve ilme göre, din ve ilim kriterlerine- kıstaslarına, ölçütlerine göre sorgulamalı, soruşturmalı, sorgulamalı, yargılamalı, değerlendirmeli kendine ona göre dosdoğru ve gerçekçi yol çizmeli. İyi, güzel, doğru, dürüst, düzgün, yararlı, olumlu olmayan her türlü hal, hareket, davranış, eylemlerden mutlaka ama muhakkak sakınıp, kaçınmalı. Bu durum iki âlemde huzurlu, mutlu, iyi, güzel, zararsız, faydalı, kolay yaşamasına neden olur.

Müslümanlarında diğer insanlarında akıllarını, zekâlarını; ilim, bilim, bilgi, sanat, meslek, teknik, teknolojik, yapay zekâ, iyi, güzel, doğru, yararlı şekilde işletmediklerini görüyorum. Çok üzülüyorum. 1990 yılından beri, 35 yaşından beri sürekli hastanelere gitmek durumunda kalıyorum. Hastaneye yattığımda da, hastalarla muhabbet, sohbet, dertleşme yapıyorum. Çoğu insanın hasta olmasında başlıca neden; insanın kendidir. Koruyucu önlem almıyor. Sağlığına dikkat etmiyor. Hala da dert edip, dikkat etmemektedir!

Bugün, mermeri makineyle kesen bir adamı gördüm. Yüzü, gözü, saçları, üst- başı mermer tozu içinde kalmış. Ona maske takmasının sağlık açısından yararlı olacağını söyledim. Alçı, mermer, inşaat işiyle meşgul olanların, akciğerleri toz ile dolduğundan, işlevini yapamadığını anlattım. Biliyorum, dedi. Beni dinlemek istemedi. Yanımdan kaçar, gibi ayrıldı.

Bugün, akıllı, zeki, başarılı insanların başına, bu akıl işletmez, zekâsını geliştirmez; ilim, bilim edinmez, mesleksiz, sanatsız insanlardan çok çekmektedir!

Bir insan her ilim dalından kendine yetecek kadar öğrenmeli. Mutlaka bir ilim dalında da yüksek uzman, doktora yapmış olmalı.

Şöyle diyelim: “İmanın şartı altıdır, deniyor. Bu altı şartın her biri hakkında en az 10 akademik kitap okumalı. Yanı bu alanda 60 kitap okumalı.

İslam’ın temel ibadetlerde 5 farz şartı vardır. Namaz, zekât, oruç, hac, zekât, tevhit inancının her biri konusunda 10 kitap okumalı. Bu da eder; 50 kitap!

İslam dininin 8 ilim dalı, İslam’ı ilimler vardır. Bunun her biri içinde 10 kitap okumalı. Yanı 80 kitap okumalı.

Farklı liselerde okunan ders kitaplarını sırasıyla okuyup, bilgiyi tazelemeli. Bilgiyi yenilemeli ki, unutulmasın. Kendini yenileyip, geliştirsin.

Üniversitelerde, fakültelerde, yüksekokullarda okunan ders kitaplarını da çevreden, kütüphanelerden edinip, okumalı. Böylece bilgin, bilge olmalı.

Farklı dergileri, kitapları, pozitif ilimleri, dini ilimleri, gazeteleri okumalı. Ülkeyi ve dünyayı takıp etmeli. Hak ve batıl kavramlarını doğru bilmeli. Her pozitif ilim dalında uzman olmuş kişiye inanmamalı. Materyalistler yalan söyler. Gidip seni dinsiz –imansız, Allah, peygamber tanımayanlara köle eder, mankut eder, tutsak eder. Sen insan değilsin. Kuyruklu şempanze maymunundan üreme, türemesin. Onun neslindesin, demek için, Darwin Yahudi sapığını sana kılavuz eder. Dünyanın en adi, katil, katliamcı, zalimlerini sana mürşit eder. Onları okur, beğenir, anlatır ve yaşar, duruma gelirsin!

Müslüman, diye de her din adına yazılanı, söyleneni, anlatılanı dinleme! Bugün, bir proje olarak, medyaya sapık din görünümlü münafıklar sahiptir. Bazıları sapık ekollerden, bazıları hain, şer, din adına sözde çalışanlardan, bazıları din düşmanı, vatan, millet, devlet, insanlık düşmanıdır. Bazıları bir proje olarak; dinimizi, Yahudiliği, Hıristiyanlığı bozanlar gibi bozmak, ideolojik durum aldırmak, ibadetsiz din oluşturmak, tüm dini inanışları birleştirmek, gibi eylem içindedirler. Bazıları anarşist, şiddetçi, azılı, insanlık düşmanı teröristtir. Bu sapık sapkınlar; doğruyu, gerçeği, hak din İslam’ı anlamak istememektedirler. Din adına kendi sapkın düşüncelerini yaşamaktadırlar. Bunların tümü, Batının batıl ürünüdür. Onların yetiştirmesi, kollaması, kullanması ile ortaya çıkmaktadır. Bu adilerden artık kendi ülkelerindeki insanlar kaçmakta, göç etmektedir. Bunu şu anda Irak, Suriye, Yemen, Lübnan, Afganistan’da görmekteyiz.

Ülkemiz medyasında 42 tane bu sapık din adamı görünümlülerden vardır. Bunların itikatları, amalleri; Kur’an ve sünnet içerikli değildir. Bunların ümmetin sağlam âlimlerinin icmalarına da uymazlar. Bunların İslam dinine ve Müslümanlara, kâfirlerden çok zarar- ziyan vermektedirler. Kaleyi, evi içten yıkmaya çalışmaktadırlar. Toplumu birbirine düşman etmektedirler. Anarşi, şiddet, terör, savaş, çatışma, fitne, fesat üretmektedirler.

Mason, Batılı İlahiyatçılar, Yahudiler, komünistler ülkemizde ve dünyada din adına konuşmakta; kitap, dergi, gazete yazıları yazmaktadır. Konferans vermekte, televizyon ve radyolarda konuşmaktadırlar. Bunlar, içimizdeki sapkın sapık insanları, ülkemiz ve milletimiz aleyhinde kullandılar. Bunu İngilizler, Fransızlar, İskoçlar özellikle en çok yapanlardır. Ülkemiz insanından; cinsi sapık bir Adnan Oktar, Müslüman ve ülkemiz düşmanı bir Fetullah Gülen, peygamber- resul olduğunu, Allah’tan aldığı mesajlarla kitap yazdığını söyleyen Ali Mir Evrenosoğlu, Şiilik yapan Haydar Baş, Mustafa İslamoğlu, Vahabiler, mezhepsizler, ideolojik ve felsefi sapıklıkta bulunanlar çok etkilidir.

İslamiyet’i, devletimizi, milletimizi tamamıyla yok etmek için bu hainleri üretmekte, kullanmaktadır. İslam adına ortaya çıkıp, çok azılı teröristlik yapanları başta ABD kurmuş. Batılılar beslemiş, korumuş, desteklemiş, aylık ve eğitim vermiştir. Osmanlıyı bu adi satılmışlarla yıkmışlardır.

İttihat Ve Terakki Cemiyetini- terör örgütünü bu batılılar, özellikle masonlar kurmuştur. İçlerinde pek çok bilgisiz, bilinçsiz Müslümanlarda vardı. Bu masonlar; Mustafa Reşit Paşa, Ali Paşa, Mithat Paşa, Talat Paşa, Cemal Paşa, Enver Paşa gibi masonları, Osmanlıyı yıkmak için kullandılar.

Din adamı diye de Cemalettin Afgani, Muhammet Abduh, Mısırlı Reşit Rıza gibi bozuk din adamları yetiştirmiş. Bunlar, İslamcılığı bir çatışma, yıkma, yok etme, savaşma, çatışma olarak anlatmış. İslam dinini ideoleştirmeye çalışmışlar. Bugün İslamcı diye ortaya çıkıp, teröristlik yapanlar, bu sapıkları örnek almaktadırlar.

Günümüzde de ülkemizde peygamberimizi, sünneti tanımayan onlarca ilahiyatçı vardır. Ateist komünistlerde, İran’ın çok sapkın Şii kollarından gidip, kitapları Türkçeye çevirip, Alevilik diye anlatmaktadırlar. Ülkemizdeki bazı dinci, din adına siyaset yapan, İslamcılar; sapık, sapkın, batıl, küfür içinde olan solcularla, komünistlerle, teröristlerle, katliamcılarla; “Geçim İttifakı, Millet ittifakı” adı altında birleşmişler! Kur’ân, sünnet, icmadan şaşarsan, varacağın yer; İslam olmaz.

Allah cc. Bu gibi fitneci, fesatçı, bozuk, bozguncu, sapıklar için; Nisa Süresi 55- 56. Ayet, İbrahim Süresi 18. Ayet, Furkan Süresi 23. Ayet, Kehf Süresi 103- 104. Ayet, Nisa Süresi 150- 151. Ayetler, bu bozuk bozguncular hakkındadır.

İman etmek ve reddetmek, insanın kendi tercihine bağlıdır. Bize düşen; aklımızı, zekâmızı, dinimizi doğru anlamak, peygamberimiz, seçkin sahabe gibi anlayıp, yaşamaktır.

Doğru İslam dini bilgisine ve pozitif ilim bilgisine sahip olmalı. Dinimize, ilme, bilime, doğru bilgiye, sanata, tekniğe, teknolojiye, yapay zekâya, tarıma, hayvancılığa, ziraata sahip olmalı. Birlik beraberlik içinde tarihimize sahip çıkmalıyız. Ülkemize bayırdır hale getirmeliyiz. İmar etmeli, mamur etmeliyiz.

Bugün, 30 Ağustos Zafer Bayramıdır. Dünde, 29 ağustos Malazgirt Zafer Bayramını kutladık. Malazgirt Zaferi bizimdir. Malazgirt zaferi olmasa idi, Sakarya zaferi olmazdı. Zafer Bayramı olmasaydı, Malazgirt’i kutlayamazdık. Tarih bizimdir. 16 Türk İmparatorluğu, 125 Türk devleti, beyliği, hanlığı bizimdir. İnsan hata, yanlış yapar. Aklını, zekâsını doğru bilgilerle kullanarak zaman içinde bu hata ve yanlışlardan vazgeçer. Kendini eleştirir. Özeleştiri yapar. Kendini sorgular, yargılar. Ortak aklı doğru kullanır. Eksiklikler zaman içinde azalır.

Malazgirt zaferinin 950. Yılını kutladık. Sakarya zaferinin 100. Yılını elhamdülillah kutladık. Ülkemiz üç eski kıtanın üzerinde bir köprü şeklindedir. Hem de bir yarımadadır. Koruyup, gözetemezsek, kollayıp, elimizde tutamazsak, 4 denize bizleri Allah cc. Korun, dökerler. Ya da batılı tarihçilerin hep yazdıkları gibi Orta Asya bozkırlarına sürerler! Ya da gazi, şehit ederler. Diğer milletler gibi kaçacak ülke de bulamayız.

Bugün, İslam ülkeleri biz hariç, diğerlerini berbat, harap, perişan ettiler. Felaketi, fecaat şekilde yaşamaktadırlar. Akıllı olmalı. Zekâyı geliştirip, işletmeli. Doğru ve gerçek bilgilerle ön görülü olmalı. Hazırlığı mutlaka ama muhakkak yapmalı. İttihatçılar gibi hainlerin mankudu olmamalı.

Bizler, önce İslam dinini dosdoğru öğrenip, yaşamalıyız. Kur’ân’ı, peygamberimiz gibi anlayıp, yaşamalıyız. Vatanımızı, milletimizi, devletimizi, bayrağımızı, bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü, milli, manevi, dini değerlerimiz öğrenip, çok sevmeliyiz. Hainlere asla, katiyen, kesinlikle aldanmamalıyız. Doğru bilgili, gerçek bilgili, bilinçli, etkin, aktif, etkili, yetkin olmalıyız. En mükemmel, iyi, güzel, doğru, dürüst, düzgün, yararlı insan olmak için çok gayret edip, azmetmeliyiz.