İnsan, aklını doğru işletip, zekâsını yerinde dosdoğru kullanıp; bilimle, hak din İslam ile yaşarsa, sorun içinde kalmaz. Sorun pek çıkmaz. Sorun çıksa da; çözer, çare bulur. İnsan bilim öğrenerek, zekâ düzeyini yükseltir. Aklını doğru işletmeyi öğrenir. İradesine sahip olur. Zararlı, kötü, çirkin, yalan, yanlış iş yapmamayı, dininden- imanından öğrenir. Bilmediğini sorup, öğrenmenin fazilet olduğunu kavrar. Sorun ve problemleri; doğru, deneyimli, bilge, becerikli insanlarla çözer. Problemleri çözmek için; bilgi, beceri, yetenek, deneyimin olması gerektiği gibi iyi niyetli olmak da çok önemlidir. “İyi niyetli olmayıp, hainlik yapan insanlar; sorun olur, sorun çıkarır. Düşmanlık eder. Arkadan sinsice vurur! Sadece ehliyet ve liyakat yeterli değildir. İyi niyetli olmakta çok önemlidir.”

Müslüman en iyi, güzel, yararlı, doğru, dürüst, düzgün, önemli, değerli, ideal insandır. Takva, dindar, ideal Müslümanlık bunları gerektirir.

Müslüman; “Allah’ın emirlerini tutar. Yasakladıklarından ve şüphelilerden sakınır. İyiliği, hizmeti, yardımı, dayanışmayı, infakı her varlığa yapar. Hiçbir varlığa kötülük, çirkinlik, yalan, yanlış, olumsuzluk yapmaz. İnsanları, dinine, ırkına, kimliğine bakmadan korur, gözetir. Hayvanlara zarar- ziyan vermez. Bitkilere, çevreye, doğaya zarar vermez. Yok etmez, kirletmez, yakıp, yıkmaz. Allah’ın istediği ve kulların sevdiği kul olur. Allah’a kulluk görevini yaparken, yaratılanlara da insanlık görevini eksiksiz yapar. Hainlik, düşmanlık, alçaklık, kahpelik, kalleşlik, katillik, anarşi, şiddet, terör, saldırganlık yapmaz.

Müslüman her an kendini ve başkalarını iyi yönde geliştirir, değiştirir, yeniler, inovasyon yapar. Hizmeti, iyiliği, infakı, kardeşliği, dostluğu esas alır. Müslüman aşamalı gelişme halindedir. Durağan değildir. Dinamiktir, etkindir, aktiftir. Edilgen, pasif değildir. Olmamalıdır. İlkeli, kurallı olgun insandır. Batıla, küfre, bidate, hurafelere, felsefi sapkın görüşlere, ideolojik berbat düşüncesizliklere uymaz. İlim, bilim, doğru bilgi, hak din İslam’dan sapmaz. Şaşıp da sapıtmaz. İslam dinini yaşarken, bilim, fen, teknik, teknoloji öğrenir ve bu alanda gelişmesini sürdürür.

Müslüman, günah, haram, mekruh işler, israf, müsrif işler yapmaz. İsyan, fahşa, fısk, habis, cürüm, fücur, ries, şikak, vizr, zenb, münker, seyyie gibi Allah’ın yasakladıklarını işlemez. Hiçbir varlığa zarar vermez. Haram, günah işlemez. Kötü yolda, kötü arkadaşla, kötü eylem ve davranışta, kötü hükümde, kötü örnekte, kötü yerde, kötü toplulukta olmaz, bulunmaz. Kötü, çirkin, yanlış hesap yapmaz. Yapanların İslam ile pek bağlantısı olmaz. İslam dinin ve Müslümanlığın ilkeleri, prensipleri, kuralları, kaideleri bellidir.

Müslüman, kötülük, çirkinlik, terslik, yalan, yanlış, cürüm, haksızlık, zalimlik, zulüm yapmaz, yapmamalıdır. Yapanların iyi Müslüman olmadıklarını ya da hiç mümin olmadıklarını görüyoruz. Tarih ve herkes buna tanıktır. Müslüman her kötü, zararlı, günah, haram işe karşı çıkmalıdır. Yapanların yanında yer almamalı. Müslüman, günah işlememeli. Haram işlemeyi alışkanlık etmemeli. Ağır suçlar işlememeli. Başkalarına zarar- ziyan vermemeli. Müslümanların söz, yazı, görsel, hareket, davranışları dini ve ilmi olmalı. Olmayanları doğrudan ve dolaylı hiçbir şekilde desteklememeli.

Bir insan, hak dinin ilkelerine, kurallarına, kaidelerine, öğelerine uymuyorsa, devletin yasalarına uygun hareket etmiyorsa; zararlı, ziyan veren unsurdur- öğedir. Bunu tüm dünyada görüyoruz.

Dine hiç uymayanla, dini yanlış anlayışla, yanlış anlayıp, sözde uyanlar; aynı şekilde insanlar için zararlıdır, ziyan verendir. Zararlı, kötü, çirkin öğedir.” Bunu da dünyadaki terör örgütlerinde aynen görüyoruz.

Laik, seküler, ateist anlayışta olanlarla, dini istismar edip, yanlış uygulayanlarda, adi zalimliği, katilliği, katliamı, barbarlığı, haydutluğu, vahşiliği yapıyor!”  İnsanlık açısından benzer sapıklıkta, sapkınlıkta, zalimlikte, zulümdedirler!  Bunlara Allah cc. Yaptıkları zalimliğin, zulmün cezasını mutlaka verecektir. Bunlara doğrudan ve dolaylı bir şekilde destek olanlar, aynen onlar gibi hak ettiği cezayı görecekler. Bu katil, katliamcı barbarlara destek verilmezse, teröristlik yapamazlar.

Müslüman, İslam dinine uygun olmayan ters, zıt, aykırı söz etmez. Bilerek, günah işlemez. Bilerek haram işlemez. İnsanlara kötü, çirkin örnek olmaz. Günah, haksızlık, çirkin, küfür, batıl içine girmez, düşmez. Müslüman kişi bilerek, tasarlayarak, düşünerek pislik içine düşmemeli. Yaratılıştan temiz olan insan, temizliğini devam ettirmeli. Aklını, kalbini, beynini, bedenini temiz tutmalı. Pis işlere bulaşmamalı. Müslüman bilerek kul hakkına girmez. Allah’ın dilli, dilsiz kullarına zarar, ziyan vermez.

Müslüman, Allah cc. Hakkında yalan, iftira, kötü, çirkin, olmaz laflar etmez, etmemeli. Allah’a ve dinine eş- ortak- şirk koşmamalı. Putperestlik içinde olmamalı. Gösteriş içine girmemeli. Büyüklük, kibir taslamamalı. Bunlar haram olan akılsızca işlerdir.

Müslüman, birilerini, eşyayı uğurlu, uğursuz saymamalı. Başkaları hakkında kötü zanda bulunmamalı. Müslüman bilerek ibadeti terk etmez, etmemeli. Müslüman, Allah’ın emrettiği, peygamberinin yaptığı şekilde farz ibadetleri yapmakla yükümlüdür.

Müslüman nimetlere nankörlük, vefasızlık yapamaz. Allah cc. İsteyen insanlara, çalışan, çabalayan, azmeden, gayret eden insanlara, hak ettiğinin karşılığını verir. Hak ettiğinin karşılığını almayı öğretir. Allah cc. İstediğine değil çalışana verir. Allah cc. Kimseye haksızlık etmez. Kimseye torpil etmez. Kimseyi kayırmaz. Ayrımcılık yapmaz. Bunu bazı ilahiyatçılar yanlış yorumluyor. Allah cc. İstediğine verir, istediğini hidayete eriştirir, diyorlar. Allah cc. İsteyen kulunu hidayete- doğru yola eriştirir. Çalışana verir. Bu konuda İslam âlimleri farklı yorumlar yapmaktadır. Yorum akla, zekâya, ilme, bilime, dine, imana ve ruhuna uygun yapılmalı. Dün akşam 4 ilahiyatçı din anlatıyor: “ Allah cc. Bazılarını kayırır, torpil yapar, diyor. Bu demektir ki, bazılarına da haksızlık yapar! Haksızlık yaptığı kuluna nasıl hesap sorar! Bu kadar akılsızca anlatım görmedim. 22.10.2021 günün akşamı TV5 ‘de izledim. Bunun için din adına her yazılana, söylenene inanmamalı. Bu ülkede 69 yıl aynı gazetede sürekli yazı yazan bir Yahudi iki gün önce öldü. Musevi mezarlığına gömüldü. 69 yıl Müslümanlar çok satan bu gazeteyi alıp, okumuşlar! Böylesi binlerce örnek vardır!

Müslümanın uyacağı ilkeler, kurallar, kaideler açıktır, bellidir. Nasıl yapacağını da peygamberimizden öğrenir. Gidip de düşmanların, sapıkların, sapkınların söz ve yazılarına uymaz. Akıllı olur. Akıllıca davranır. Zekice davranır. Aklını, zekâsını, ilim, bilim, doğru bilgi, din- iman ile ahlaklıca kullanır, kullanmalıdır. Yalancıların, iftiracıların, sapıkların tuzağına düşmemeli. Onlar bilgilerini öğrenirken, insanları nasıl aldatırım, kandırırım, diye de öğreniyorlar. İnsanı can damarından vuruyorlar ve yakalayıp, kendine köle, mankut ediyorlar. İnsanların sadece söz ve yazılarına bakmamalı. Davranışlarını da incelemeli. Perde arkasında oynadıkları oyunu da görmeli ve analiz etmeli.

İnsan, doğru ve gerçek bilgilerle, doğru ve bilimsel verilerle yaşamalı. Bunun içinde ilmi ve dini doğru kaynaklardan öğrenmeli. Kur’ân ve İslam’ı, pozitif ilmi ve aklı, zekâyı doğru işletmeli. Bir bilginin aslını, gerçeğini öğrenmeden, detaya dalmamalı.

Allah cc. Zümer Süresi 65. Ayette buyuruyor: “ Allah dilediğini veya dileyeni kendine ulaştırır.”

Allah’a yönelmeli, dine yönelmeli, istemeli. İstemeden yapmak, olmak, ulaşmak, kazanmak olmaz.

Şura Süresi 13. Ayet: “ Allah dileyeni kendine seçer ve kendisine yöneleni doğruya ulaştırır.”

Şu ayetleri öğrenerek, kendimize kılavuz edinelim. Başkalarına anlatalım. Araştırmadan, bilmeden, öğrenmeden, akıl erdirmeden olmaz.

Şu ayetlere lütfen bakalım: “ Tevbe süresi 31- 34. Ayet, Bakara süresi 79. Ayet, Nisa süresi 48- 116. Ayet, Maide süresi 72- 116- 117. Ayet, Mümin süresi 12. Ayet, Nahl süresi 115 - 116. Ayet, Cin süresi 20. Ayet, Kehf süresi 26. Ayet, Yusuf süresi 40. Ayetleri bakalım, öğrenelim, doğru anlayalım, öğretelim.”

Sizlere bildiğim kadarıyla en doğruyu ve en gerçeği ilmi yönüyle yazmaya çalışıyorum. Bir eksik, hata, yanlışımız olursa, lütfen kabul etmeyiniz. Bilgimizin eşyanın tabiatına, doğruya ve gerçeğe uygun olması gerekir. Bilgilerimiz yararlı, faydalı olmalı. Olmalı ki, hikmet ortaya çıksın. Doğru ve gerçek bilgi insanı olumlu yönde değiştirip, yeniler. Yalan, yanlış insanları mahveder. Doğru ve gerçek bilgi olmazsa, insan aydınlanamaz. Zifiri karanlığın dipsiz çukuruna düşer! Bilimin amacı; doğruya, gerçeğe, hikmete ulaşmaktır. Olgun insan olmak için; akıllı, zeki, hikmetli, marifetli, özgür düşünceli, ilahi bilgili olmak gerekir. Cemaat ve cemiyet- toplum ve topluluk olarak ilmin zirvesinde, dinin içinde samimice olmalıyız. Olgunluğa erişmeli. Bilim, sanat, zanaat, sanatkârlık, teknik, teknoloji, kültür sahibi olmalıyız.

İslamcılık ekolu, bir ideolojidir. İslam dini ve ya Müslümanlık değildir. Siyaset ve devlet ile ilgili söylemlerde bulunurlar. İslamcılar 100 yılı aşkın süreçte uygulanabilir, gerçekçi, ilmi söz ve çözüm söyleyemediler. Fikirden yoksunlar. Bilimden yoksunlar. Dinden yoksunlar. Sadece eleştiride bulurlar. Entelektüel konuda yetersizdirler. Devlete dönüşümü esas alırlar. Ama şimdiye kadar bu alanda da başarılı olamadılar. Müslüman toplumlar bu fikirleri beğenmedi, takdir etmedi. Çünkü 1979 yılından sonra, İran devriminden sonra anarşi, şiddet, terör, bozukluk, bozgunculuk oluşturdular. ABD ve Avrupa terörist devletleri bunları köle, mankut gibi kullanmaktadır. 2021 yılı itibarıyla dünyada bin taneden fazla terörist İslamcı örgüt vardır. Müslümanlığı, İslam dinini istismar etmektedirler. İslam dinine ve Müslümanlara kâfirlerden çok zarar vermektedirler. Kâfirler bunları göstererek, İslam fobi yapmakta, Müslümanlar böyle teröristtir, demektedirler.

Ülkemizde de iyi örnek sergileyemediler. 1990’lı yıllarda ülkemizde ve yurt dışındaki vatandaşlarımız yüksek kâr payı adı altında paralarını alıp, milyonlarca kişiyi dolandırdılar. İslamcı gözüken 72 holding halkı çok fena, kötü şekilde aldatıp, paralarını iç etti. Aradan 20- 30 yıl geçti. Paralarını kaptıranlar, paralarını geri alamadı. %21 olan seçimdeki oyları %1’in altına düştü. Ülkemizde hükümet olan siyasi partilerde halka iyi davranmadığından bugün yüzde yarım bile oyları yok! Tarihin çöp sepetinde adları silik şekilde bulunmaktadır. Bugün halklar bu İslamcılardan ve halka kötü davranan ideolojik, felsefi sapkınlardan kaçmaktadır. Ama kaçarken, başkalarının tuzaklarına düşmektedirler.

İslamcılık, Osmanlının son dönemlerinde ortaya çıktı. Osmanlı, Selçuklu İslamcı değildir. İslamcılık, ideolojik, siyasi akımı içinde; Mehmet Akif Ersoy, Sait Halim Paşa, Muhammet Abduh, Mevdudi, Cemalettin Afgani, Reşit Rıza, Farad Vecdi, Mustafa El- Merağı, Muhammet İkbal, Hasan El Benna, Muhammet Kutup, Seyit Kutup, Ali Şeraiti, Nurettin Topçu, Karakoç, Selefiler, Vahabiler, Şiiler, İslam dinini siyasete alet edenler, istismar edenler, bulunuyordu. Gerçek takva Müslümanlık, samimi dindarlık, bilgelik yoktu. Bunların bazıları, Osmanlı Devletini yıkan, İTC içinde de yer almıştı. Bunlar dindar gözükürken, solcularla, ateistlerle, İslam düşmanları ile Müslümanlarla işbirliği yapmayı hala sürdürmektedirler. İslam Birliği isterler. Ama Amerikancı, Batıcı, bozuk, ülkemiz düşmanlarıyla hükümet kurmaktan vazgeçmezler. İslam dinine ve Müslümanlara çok büyük zarar vermektedirler. Maşa, mankut, köle, alet, araç durumunu almışlar. Mehdi, Mesih, Deccal gibi kavramları çok işlemektedirler. Hak geldi, batıl yok oldu, derler ama batılın aracı, gereci konumundadırlar. Önce ahlak ve maneviyat derler. Huzur İslam’da derler ama işe, icraata geldiğinde kendilerini göstermezler. Ham sofilik yaparlar. Pek çok cemaat ve tarikatta bu siyasi akıma destek verir. Çünkü kendileri de onlar gibi bozuk fikirdedir- düşüncedir. Fetö ’da İslamcı akımdandı. Bu kişilerin pek çok kitabını, dergisini okudum. İslam dini anlatılmaktan çok kullanılmakta, istismar edilmektedir.

İslam dini siyasi bir din değildir. İslam dini radikal bir din, ılımlı bir din değildir. İslam dini; akıl, zekâ, ilim, bilim, doğru bilgi, inanç, yüksek ve güzel ahlak, edep, hayâ, hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, temizlik, inanç, ibadet, muamelat, ibadet, iyilik,  denge, ölçü, dosdoğru orta yol, tevhit dinidir. Allah’ın insanlar, bireyler, aileler, toplumlar, devletler, hayvanlar, çevre, doğa, ahiret için irade ettiği en yüksek dindir.

İnsan, öncelikle aklını, zekâsını doğru şekilde işletip; İslam, mümin, Müslüman, din- iman, tevhit, hak, hukuk, doğruluk, adalet, güzel İslam ahlakı, peygamber, sünnet, hadis, ayet öğrenmek için doğru girişimde bulunmalı. İlim ile birlikte İslam dinini de bilmeli. Bugün, bilgi, teknik, haberleşme, iletişim, bilişim, bilgi çağında unları öğrenmeyen milyarlarca insan var. Yaklaşık iki milyar Müslümanın belki ikiyüz milyonu biliyordur. Yanı %90’ı bilmiyordur. Biraz ve tam bilenler bile Allah’a eş koşuyor. Dinine ortaklar buluyor. Sapık felsefelere, bozuk ve zararlı ideolojik görüşlere inanıyor. İslam ve Müslüman düşmanlığı yapıyor. Ya da İslam dinini istismar ediyor. Bir insan İslam dinini öğrenmekle mükelleftir, yükümlüdür, sorumludur. İslam dinini yaşamayandan pek değer çıkmaz. Zararlı unsur- öğe halini alır.

İslam dinine inanana ve yaşayana mümin ve Müslüman denmektedir. İslam, Allah’a kuşkusuz, samimiyetle bağlanmaktır. Dinine, kitabına, emir ve yasaklarına inanmaktır. Müslüman barış ve uyum içinde yaşar. Haram, günah, suç işlemez. Allah’ın razı olduğu mümin insandır. Ahlaklı, inançlı, imanlı, ibadetli, güzel ahlaklı, iyilik yapandır. Akıl, ilim, din- iman, insan, vicdan ile yaşar. Merhametlidir. Şefkatlidir. Müşfiktir. Yardım edici, iyilik edicidir. Tevhit inancındadır. Sağlam iradedir. İslam sınırları içinde yaşar. Haddi ve sınırları aşmaz. Vatanını, milletini, devletini sever. Hainlik, kahpelik, alçaklık etmez.

Mümin, güvenilir, güvenen inşadır. Allah’a ve varlıklara olan borcunu öder. Hak, hukuk çiğneyenden Müslüman değil zalim olur. Müslüman, vahyi, peygamberimiz gibi yaşar. Kendi anladığı kadarıyla İslam dininden hüküm vermez. Dinimizi doğru anlamak için İslam ilimlerini, pozitif ilimleri bilmek gerekir. Bu din, yüksek iradenin insanın yapısına uygun özellikleri, nitelikleri taşımaktadır.

Yüce, Ulu, Büyük Allah’ı, Esma’ül Hüsna ile Kur’ân ile yarattıkları ile tanımak gerekir.  Müslümanlık, bilgi dinidir. Müslümanlık samimiyet dinidir. Müslüman gidip de, zalimlerin, münafıkların, müşriklerin, kâfirlerin, İslam ve Müslüman düşmanlarının peşine takılan aparat, mankut, köle, esir, uşak olmamalıdır. Özgür olmalı. Özgür iradesini hakça kullanmalı. Tüm düşünce çeşitlerini, aklı meleke ve bilgi derinliği ile işletmeli.

İnsan, üstün değerlere sahip olması için mutlaka ama muhakkak İslam değerleri ile yaşamalı. Gidip de elin felsefi inancı ile felsefi görüşü ile felsefi ideolojisi ile yaşarsa; Lenin, Stalin, Mao, Hitler, Musollini, Adam Smith gibi on milyonlarca insanın ve varlığın katili, katledeni, zulmedeni, zalimi, gâvuru olur. Bugün bu zalim sapkınların peşine milyarlarca insan isteyerek gitmektedir. Bunun bir parça günahı da Müslümanlarındır. TRT Televizyonu 41 dilde televizyon yayını yapıyor. Ama yarardan fazla zarar veriyor. Türkiye’de 1,700’den fazla uydudan televizyon ve radyo yayını yapılıyor ama yanlış bilinçlendirme ve bilgilendirme yapıyor. Biraz hak yaparsa, hemen ardından yıkıyor!

Allah cc. Böylesi basın, yayın, eğitim- öğretim, haber, bilgilendirme yap, demiyor. Nasıl yapılacağı Kur’ân ve sünnet ile anlatılıyor.

Allah cc. Buyuruyor: “ İnsanın yaptığı kötülük, insanın kendisindendir. Yaptığı iyilik ise Allah’tandır.”

Zira Allah cc. Kötülük, çirkinlik, yalan, yanlış, zalimlik, haksızlık yama diyor. İyilik, hizmet yap, diyor.

İnsanın akıl etmesi, aklını doğru kullanması, iradesine sahip çıkması, iman etmesi; insanın kendi akıl ve iradesi ile olur, olmaktadır. İnsan yaptığından kendi sorumludur. Allah cc. İnsan süresi 3. Ayette böyle buyuruyor.

Allah cc. Araf süresi 179. Ayette insani anlatıyor.

Kehf süresi 29. Ayet, Zümer süresi 17- 18. Ayet, Bakara süresi 27- 28. Ayette Allah cc. insanı anlatıyor.

Isra süresi 13. Ayette: “ Biz, insanın kaderini kendi çabasına bağladık,” buyuruyor.

Müddessir süresi 21. Ayet: “ Her insan yaptıklarından sorumludur.”

Bakara süresi 26. Ayet: “ O, yoldan çıkanlardan başkasını saptırmaz.”

Saf süresi 5. Ayet: “ Ne zaman ki haktan kaydılar; Allah da onların kalplerini kaydırdı.”

İnsan, aklını, zekâsını;  Kur’ân, sünnet, dini ilimler, pozitif ilimler ile işletmeli. Fazilet değerleri ile hak, hukuk içinde yaşamalı. Kul hakkına azami ölçütlerde dikkat etmeli. İmanlı, ibadetli, güzel ahlaklı, hak muamelatlı olmalı. Allah’a yapması gereken ibadetleri, peygamberimiz gibi yapmalı. İnsanlara, varlıklara Allah’ın emrettiği şekilde; iyilik, hizmet, infak, yardım, dayanışma, paylaşma yapmalı. Hiçbir varlığa, yaratılmışa kesinlikle haksızlık edip, zalim olmamalı. Zalimler cehennemdedir. Sadece takva Müslümanlar cennettedir, bunu asla unutmamalı. Zalimlerin ardına takılıp, mankut gibi gitmemeli. Hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, güzel ahlak, edep, hayâ, hak muamele yapmalı. İdeolojik ve felsefi sapkınlığa düşmemeli. Allah cc. En doğruyu söylüyor. Bunu da akıldan çıkarmamalı. En güzel örnek peygamberimizdir, bunu da unutmamalı. En değerli kılavuz; hak din İslam ve bilimdir. Bunların ikisini birlikte öğrenip, yaşam tarzı yapmalı.