( Lütfen!  Müftüler, vaizler, imamlar, öğretmenler, eğitimciler, ebeveynler, gençler ve herkes okusun ve gerçekleştirerek, hakkıyla uygulasın) Allah cc. Kur’ân’da biz insanlara önce kendine iman edilmesini; varlığının, birliğinin tanınmasını istemektedir. İhlâs süresi ile Esma’ül Hüsna ad ve sıfatları ile bilinip, tanınıp, kabul edilmesini istemektedir.

Allah cc. Meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere inanılıp, iman edilmesini istemektedir.

İslam’a giriş Kelime-i Şahadet veya Kelime-i Tevhit ile olmaktadır. İslam’a giriş yapıldıktan sonra beş vakit namaz kılmak, Cuma namazı kılmak, Ramazanda oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kurban kesmek gibi farz, vacip olan ibadetlerin yapılmasını emretmektedir.

Boy- gusül abdesti almak, bazı ibadetlere namaz abdesti ile başlamak farz olan bir ibadettir. Allah’ın emirlerini tutmak, yasakladıklarından sakınmak farzdır. Olmasa olmazdır. Yasakladıkları haramlardır. Haramları işlemek büyük günahtır. Bir Müslüman farz ibadetleri yapmasına rağmen haram işliyorsa, bir anlamı, değeri, önemi yoktur. Ahlaksız, edepsiz, hayâsız olup, haram işleyenlerin,  sevapları da gider. Pay ve paydada sadeleşme olduğu gibi pay da bir değer kalmaz. Paydadaki haramlar, günahlar sevapları götürür! Ahlaksızlık, edepsizlik, hayâsızlık- utanmazlık- arsızlık-arlanmazlık haramdır. Müslüman sıfatı değildir.

Allah’ın bize bildirdiklerine, Kur’an’da söylediklerine iman edip, inanmak farzdır. İtikatta, inançta ve amelde- ibadette hak üzere hakikat üzere olmalı. Sapıtanlardan, şaşırıp, alçalanlardan, zalimlerden, müşriklerden, kâfirlerden, münafıklardan olmamak için Hakk’a uymalı. Peygamberimizin yaşadığı gibi İslam dinini yaşamalı.

Allah cc. Kur’ân’da bizlere emrediyor, öğüt veriyor. Yapmamızı ve yapmamamızın neler olduğunu bildiriyor. Kur’ân, Allah sözüdür. Allah cc. Bizlere şu mesajları- iletileri, öğütleri, emirleri vermektedir: “ İslam dininde ibadet, iyilik, hizmet, infak yapma farzdır. Bunlar saymakla bitmez, tükenmez. Biz sadece bazılarını aktarmaya çalışacağız.

Allah cc. Ve resulünü sas. Hakkıyla bilmeli, tanımalı, dinlemeli. Onların söylediklerini eksiksiz samimiyetle yerine getirmeli.

Dosdoğru, adaletli, hak, hukuk, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ içinde hakça bir ömür sürmeli. İbadetleri peygamberimizin yaptığı gibi yapmalı. Zira Kur’ân’da ibadetlerin yapılış şekli, açıklaması, uygulamasının detayı yoktur. “Peygamberimiz; ibadetleri benden gördüğünüz şekilde yapınız, buyurmaktadır. Allah cc. da; peygambere uyunuz, buyurmaktadır.”

Aklı doğru bilgi ile danışarak kullanınız. Haktan sapmayınız. İstikamet hak olmalı.

Yakınlarımızdan, anne, baba, akraba, komşu, arkadaş, merkezden başlayarak iyilik etmeyi sürdürünüz. Yardım etme, hizmet etme, iyilik etme, gönül alma esastır.

 Ayet meali: “Allah cc. iyilik etmeyi, yakınlara yardım etmeyi emreder. Haksızlığı, fenalığı, azgınlığı, zulmü yasaklar. Size tutasınız, diye öğüt verir.”

 Allah cc. doğru, adaletli, dürüst, iyilik yapan, ibadetleri bildirdiği ve peygamberin yaptığı gibi yapmayı emrediyor. Doğru sözlü, doğru, dürüst davranışlı, iyi geçimli, güzel ve yüksek İslam ahlaklı olmayı emrediyor. Herkesin hak- hukukunu koruyup, gözetmeyi, hiçbir varlığa zarar vermemeyi, kötülüğü önlemeyi, iyiliği yaymayı emrediyor.

Allah’ın yasakladıklarına haram deniyor. Haramları yapmak büyük günahtır. Günah, günahtır. Allah’ın emrine karşı gelmektir. Bu haramların 730 kadar olduğunu İslam âlimleri söylemektedir.

İbadetleri ihlâs ve samimiyetle peygamberimizin yaptığı şekilde yapmalı. Öyle herkesin isteğince davranması ibadet olamz. Heva, heves, nefis, şeytan işi olur. İman edenler, dost ve kardeştir. Birbirine hainlik, düşmanlık etmeleri haramdır.

Allah cc. gizli, açık, saklı her şeyi bilir, görür. Allah cc. katında sadece İslam dini geçerlidir, makbuldür. Diğerlerinin hiçbir önemi, değeri, kıymeti yoktur. Diğerleri zaten din değil inanış, felsefe, ideoloji, uydurma, hurafe, düzemecedir.

Allah cc. günah işleyenlere tövbe etmesini, Hakk’a yönelmesini öğütlüyor. Herkes yaptığından ve yapmadıklarından sorumludur, buyuruyor. Suçlulara süre verdiğini, tövbe etmelerini istediklerini söylemektedir.

Allah cc. peygamberler arasında ayrım yapmayınız, der. Şükretmeyi, hamt etmeyi emreder. Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a hamt etmeli. Kur’ân’ın ilk ayeti böyle başlar. “Fatiha süresini ve Amentü şerhini akıldan hiç çıkarmamalı. İhlâs süresi ile Allah’ı tanımaya başlamalı. İman eksiklik kabul etmez. İman şüphe- kuşku kabul etmez.”

Allah cc. haram, günah işleyenlerden hoşlanmaz. Memnun olmaz. Hoşnut olmaz. Allah’a kulluk etmek, varlığa hizmet, iyilik, yardım etmek esastır.

İslam iki ana görev vermektedir. 1- Allah’a kulluk etmek. 2- Varlığa, insanlığa yardım, infak, hizmet, iyilik etmektir.

“Sadece muttaki, takva, vera olan Müslümanlar cennete gidecektir.” Cennetin bedeli budur. Hidayete erenlerin yeri cennettir. Ermeyenlerin yeri cehennemdir. İbadetleri takva üzere samimiyetle, ihlâsla yapmak esastır.

Allah’ın söylediklerinin tersini- zıddını- karşıtını söyleyenler- yapanlar, zalimlerdir. Salih- güzel- hayırlı ameller işlemeyenler zalimlerdir. Allah’ın sözüne, sözleşmeye uyma esastır. İnsan tüm dini, ilmi, kültürel, görev ve sorumluluklarını yerine getirmekle yükümlüdür.

Anlaşmazlığa düşenlerin arasını bulmak Allah emridir. Arzu ve istekleri putlaştırmamalı. Dünyevileşmemeli. Kişisel çıkarlar için harama düşmemeli. Dini emirlere harfiyen uymalı. Haram işleyip, başımıza dert, bela, musibet, felaket gelmemesine çalışmalı. Başkalarını kutsallaştırmamalı. Zalimlere uymamalı. Sapıtmışların emri ile hareket etmemeli. Başkalarının kutsallarına da sövmemeli. Saygılı olmalı. Körü körüne taklit etmemeli. Aklı, doğru bilgi ve din- iman ile işletip, güzel işler yapmalı.

Cehennemden korunacak işler yapmalı. İslam dinini yaşamayanların dünyası da cehenneme dönüşmektedir. Dini esaslara, değerlere, ilme, akla, irfana, güzel ahlaka bağlı yaşamalı. Her şeyin bir bedeli vardır. İslam’a uymamanın bedeli cehennemdir. İslam dinini samimiyetle, ihlâsla, hakkıyla yaşamanın karşılığı iki dünyada huzurlu, mutlu olmaktır.

Cömert olmalı. Pinti, cimri, hasis, eli sıkı olmamalı. Eli açıp, savurganlık- israfta asla yapmamalı. Dini samimiyetle yaşayanların her işi ibadettir. Mubah işleri yapmak da ibadettir. Din gösteriş- riya için yaşanmaz. Yaşansa, bile hiçbir yararı olmaz. Dünya ve ahiret arasında denge kurarak yaşamalı. İslam kolay bir dindir. İnsan doğasına, yaratılışına uygun İlahi bir dindir. Her işimizde ölçümüz İslam olmalı. Ölçülü, dengeli, tutarlı, kararlı, hassas, muhasebe yaparak yaşamalı. Her şeyi ölçüp, biçerek yaşamalı. Aklı, dini, zekâyı, ilmi davranmalı. Bilmediklerimiz mutlaka sormalı. Danışmalı. Bilmediğimizin arkasına takılmamalı.

Din bilgi ile yaşanır. Öğrenimsiz, eğitimsiz bir mümin İslam dinini yaşayamaz. Bilmediğini nasıl yaşasın? İslam bilgi dinidir. İlim dinidir. Gerçek ve dosdoğru İlahi sözlerdir. Peygamberimizin yaşantısıdır. Din cahili olanlar yobazlardır. Onların iş ve ibadetlerinden hayırdan çok zarar gelir.

“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol,” diyen Yüce Rabbimiz olan, Ulu Allah’ımızdır. En değerli varlık insandır. İnsanı asla incitip, kırmamalı.

Allah’a her an şükredip, hamt etmeli. Zikretmeli. İbadet etmeli. Tövbe etmeli. Dua etmeli. Her hayırlı işe besmele ile başlayıp, hakça yapmalı. İşimizi tamamladığımızda şükretmeli. Nankör, asi, sefil, sapıtmış duruma düşmemeli. Aklı ilim, bilim, hikmet, sanat, danışma ile kullanmalı. Öyle gidip, sapıtmışlara da asla danışmamalı. İnsanlara iyilik etmeyenden, bir hayır gelmez. Allah’a kulluk etmeyenden, iyilik gelmez. Allah’ın varlığını inkâr eden hainden, nankörden, küfür ehlinden iyilik beklemek saflık, akılsızlık, hakkı bilmemektir.

Allah, din, iman, gerçek ilim bilmeyenlerden, yarar, fayda, kâr gelmez. Zarar gelir. Ülkemizde ve tüm dünyada bu her zaman böyle olmaktadır. Hak ile batılı, küfür ile hakikati birbirinden iyi ayırt etmek gerekir. Hakkı inkâr eden, yalanlayanlardan, uzak durmalı. Onların doğru söylediklerine bile inanmamalı. Zira sapıtmışlar, insanları aldatmak, kandırmak için her hile, sahtecilik, sahtekârlığı yaparlar. Münafıktırlar. Aynı zamanda da ateist- kâfirdirler. Güven vermezler. Ülkemizde de tüm sapık ideoloji taraftarları müttefiktir. İttifak ederler. Birbirini pislik, kötülük, çirkinlik, hainlik işlerde desteklerler. Bu zalim, münafık, müşrik kişiler hakkı hakikati yalanlarlar. İslam ve Müslüman düşmanlığı yaparlar. Bunlara aldanıp, kanmama öğütlenmektedir.

Mümin, Müslüman, İslam özelliğinde, niteliğinde olmamız istenmektedir. Cahil, cühela olmamamız için sürekli uyarılmaktayız. Kur’ân’da bir emir defalarca söylenir. Bir namaz kılma emri 35 defa söylenmekte, emredilmektedir. Kur’ân- Kerimi, Peygamberimiz doğru anlayıp, istenileni hakkıyla ve layığıyla hakça yaşamalı. Emir ve öğütlere mutlaka eksiksiz uymalı. Aksi halde ziyana, zarara uğrayanlardan olunur.

Akıl, zekâ, ilim, danışarak dosdoğru ve gerçekçi iş yapmak müminin görevidir. İmansızlığın, ibadetsizliğin, iyilik yapmazlığın, zalim olmanın sonu; perişanlık, fecaat, berbatlıktır. Ahiret hayatını düşünmeden yaşamak, akıllı insan işi değildir. 

Aceleci, haybeci, beleşçi, lümpenci- seviyesiz, tembel, şarlatan, şiddetçi, katil- cani, zalim, gaddar, acımasız, hain, kahpe, kalleş, alçak, serseri, akılsız, ahlaksız, kutsallara küfreden, kötü ağızlı, çirkin davranışlı, yalancı, iftiracı gibi haram işleyen olmamalı. İslam olan Müslüman hakkıyla ve layığıyla hak olanları yaşam tarzı edinir. İyilik ve takva üzere yaşar. Ölçülü, dengeli, tartılı, hassas, danışarak iş yapar. Suç işlemez. Günah işlemez. Günahın büyüğü, küçüğü olmaz. Hepside haramdır. Allah cc. yasaklamasıdır. Allah’ın sözünü tutmamadır.

İnsan, ebeveyn, önce eşi ile çocukları ile anne ve babası ile akraba, komşu, arkadaşları ile iyi geçinmelidir. Asla ölçü ve dengeyi kaçırmamalı. Kur’ân ve peygamberimiz ahlakında en güzel şekilde yaşamalı. Kibar, efendi, centilmen, ince, hassas, nazik, naif olmalı.

Müslüman; Müslüman, Mümin sıfatı taşar. Kutsal değerlere hainlik etmez. Nankörlük etmez. Nimete şükreder. Alçalmaz. Katil- cani, katliamcı, vahşi, barbar, şiddetçi, terörist, serseri olmaz. İnsanlık dışı davranmaz. Müminin kalpleri yumuşak olur. Merhametli şefkatli, müşfik, acıyan olur. Kıyamet günü için hazırlık yapar. Dünyasını en ala şekilde yaşar. Hesap gününe hazırlanır. Kibir- gurur, büyüklenme, kin, nefret, intikam içinde olmaz. Kötü, çirkin, fena duygu, düşünce, eylem içine düşmez.

Allah CC. Kur’ân’ı Kerim’de insanların, müminlerin Kur’an ve sünnet içinde ilimle, bilimle, akılla, mantıkla, sağduyu ile derinden düşünerek, tefekkür ederek makul yaşamasını istiyor. Haramlardan ve kuşkulu olanlardan, bilinmeyenlerden sakınılmasını öğütlemektedir. Kalpler yumuşak, şefkatli, merhametli, müşfik olsun, diye öğütler vermektedir. Kıyamet gününe, ahiret gününe, hesap gününe hazırlanma öğütlenmektedir. Kibir- gurur, kin, nefret, intikam, hınç, hiddet, öfke içinde olunmamasını emretmektedir. Hem de defalarca öğütlemektedir. Kötü, çirkin, yanlış, zararlı duygu, niyet, düşünce, eylemde bulunulmamasını, hak yolda, istikamette olunmasını talep etmektedir. Kur’ân hayat dinidir. Hayata uygulanmasını, peygamber örnek alınarak, ibadetlerin yapılmasını öğütlemektedir. Kur’an, Allah cc. sözüdür. En doğru, dosdoğrudur. Uyulması istenmektedir. Kur’ân’a göre yaşamalı, istikametten ayrılmamalı. İman kuşku- şüphe götürmez, unutmamalı. Haram işleyenler tövbe edip, Hakk’a yönelmeli. Tövbe esastır. Dua esastır. Zikir esastır. İbadet esastır. İhsan- iyilik yapmak esastır.

Zalim olmamalı. Hakiki- gerçek din olan İslam’dan başka inanış edinmemeli. Müslümanların özelliklerini öğrenmeli. Zalim, münafık, kâfir- ateist, müşrik kimdir? Özellikleri nelerdir, bilinmeli. Müslüman olanların dışındakiler cehennemdedir, unutmamalı. İffet, iman, İslam, din- iman, ilim, insanlık değerlerine bağlı yaşamalı. Malı, canı, cananı, nesli, aklı, iffeti, namusu, kutsal değerler ve objeler bütünü ile korunmalı. İlkeli, dinli, ilimli, akıllı hareket etmeli. Hak davanın sarsmaz, korkmaz, azimli, ilimli savunucusu olmalı. Hak dini korumak için mal, can, servet, güç ile mücadele etmeli, cihat etmeli. Cihat etmek farzdır. Cihat etmek, Allah için her fedakârlıkta, özveride bulunmaktır. Mücadeleyi hakça yapmaktır.

Hayatı yaşarken, Kur’ân kılavuz, peygamberimiz önder, lider, peygamber olarak örnek alınmalı. Zalimlere, sapıtmış, şaşırmış dinsiz- imansızlara uymamalı. Her işimizde, görevimizde sorumluluk, ödev, görev, yükümlülük ile davranmalı. Batıl felsefe, sapık ve yalan yanlış ideolojilerin tuzak ve de ağlarına düşmemeli. Allah’ın yolundan başka yol, peygamberinden başka önder, lider, mürşit edinmemeli. Yetim, düşkün, yoksul, kimsesiz, güçsüzleri özellikle hanımlarla birlikte özenle kollamalı, gözetmeli, sahip çıkmalı. Hanımlara ince, nazik, kibar, zarafetli, nezaketli, efendi, hassas davranmalı. Kaba, saba, moloz, saldırganlık yapmamalı. Kız çocuklarının yetişmesine ayrı bir önem, özen göstermeli. Kızların iyi yetişmesi, erkeklerin yetişmesinden çok daha önemlidir. Kızlar kendi ayakları üzerinde durmalı. Dünyayı inşa edebilmeli. Anaçtır. Aileyi ayakta tutabilecek bilgi, beceri, yeteneğe sahip olmalı.

İslam dinini, ilimle, akılla, İslam âlimlerinin bilgileri ile yaşamalı. Kur’ân’dan, hadisten, sünnetten bir, birkaç ayet, hadis, sünnet öğrenerek, İslam dini yaşanılmaz. Ehl-i sünnet âlimlerinin görüşlerine uymalı. Onlar bize daha geniş, açık, net, doğru, gerçekçi açıklamalarda bulunmaktadırlar. Eski âlimler zamanında olmayan olay, olgulara da günümüz âlimleri çözüm bulmalı. Şart- koşul, zaman, mekân, duruma göre yeni hükümler, kararlar ortak âlim görüşleri ile alınmalıdır. Ehl-i sünnet âlimleri ekip, takım halinde daha doğru karar verirler. İçtihat yaparlar. İcma da bulunurlar. Bu bir kişinin yapacağı iş değildir. Pek çok ilim dalında uzman olmayı gerektirir. Bir kere 8 İslam’ı ilim dalında ve pozitif bilimde uzmanlar gerekmektedir. Tüm ilim dalı uzmanlarının görüşleri alınmalıdır. Bir ayete dayanarak, İslam hükmü verilemez. Verilen hüküm İslam ruhuna uygun olmalıdır.

İslam dinini doğru anlamak için doğru âlimlerin kaynak eserlerini okumalı. Onlardan dersler almalı. Kutsal değerlere düşmanlık eden adilerden, alçaklardan asla olmamalı. Kutsal değerleri koruyup, devamlarına yol açmalı. Allah’ı ve Allah’ın sevdiklerini sevmeli. Amelleri iyi niyetle doğru bilgilerle samimiyetle yapmalı. Cana kıymamalı. Zalimlerden olmamalı. Çünkü zalimlik, zulüm yapanlar, cehennemliktir. İlim sahibi gerçek âlim olmalı. Edinilen bilgileri gerçekleştirip, uygulamalı. Allah’ı sevmeli ki, Allah’ta bizleri sevsin.

Fal, falcılık, sihir, büyü, kötülük, çirkinlik, pislik yapmamalı. Maddi, manevi anlamda tertemiz olmalı. İnsan, hayvan, bitki, doğa, çevre hakkına, hukukuna dikkat etmeli. Çevreyi kirletmemeli. Doğanın dengesini bozmamalı. İrşat etmeli, feyiz vermeli. İyilikte bulunmalı. Kötülükleri, haram işlemeleri önlemeli. Rüşvet, hırsızlık, yağmacılık, haksız kazanç yapmamalı. Kulluk bilinci taşımalı. Rüşvet, faiz gibi haram işlerde bulunmamalı. Haramları dini kitaplardan, internetten öğrenip, yaşantımızdan muhakkak ama mutlaka çıkarmalı. Allah cc. bunları bizlere emretmekte, öğüt- nasihat vermektedir.

İtikatta, ibadette, güzel İslam ahlakında, güzel ve yüksek İslam ahlakında davranmalı. Batıl, hurafe, bidat olan hiçbir şeyi hayat tarzı yapmamalı. Aslı bozulmuş İlahi kitaplara, batıl inanış olan felsefi uydurmalara aldanıp, bağlanmamalı. İslam dışında din olmaz. Yoktur. Onlar batıl inanıştır. Dünyada 4,300 tane bu şekilde inanış ekolu vardır. Put sayısı ise beşeri- felsefi inanışlarda insan sayısı kadardır. Budist ve Hindularda herkesin evinde farklı bir putu vardır.

İslam dini, Allah’a ve varlıklara karşı davranışımızı öğretir. Hak ile batılı ayırt etmemiz sağlar. İnsanı olgunlaştırır. Ahiret hayatını anlatır. İslam dininin kaynağı Allah’tır. Öğreticisi peygamberimizdir. İtikatta, amelde- ibadette, ahlakta, Kur’ân ve sünnete uyarız. Kur’ân, sünnet, icma-i Ümmet, Kıyas-ı Fukaha esas alınır. Hak mezhepler bu konuda geniş açıklama, sistematik bilgi, uygulama bilgisi verir. İtikatta Maturidi, Eş’arı olmamız önemlidir. Amelde ise Hanefi, Maliki, Şafi, Hanbelî olmakta yarar vardır. Bunların önemi; İslam dinini daha doğru bilgilere dayanarak anlatmasıdır. Eskiden bunların dışında da hak mezhep vardı. Zaman içinde onlarda bozulmalar oldu.

İnsanın kurtuluşu, inancında, ibadetinde, sosyal hayat yaşamasındadır. Allah’a iman işin başıdır. Allah’a iman ile birlikte Hazreti Muhammet’i peygamber – elçi olarak tanımak, mümin olmanın şartıdır. Allah’ı varlığı ile birlikte dosdoğru bilip, imanın şartlarını eksiksiz kabul etmek gerekiyor. İmanın şartı aslında 6 değil, Kur’ân hükümlerinin tümü, tamamıdır. İslam’ın şartı da sadece 5 değil, Kur’ân ve sünnetin tamamıdır.

Müslüman, İslam İlimlerini bilmeli. Yanı 8 İslam ilmini bilmeli. Diğer doğa ilimlerini bilmeli. Okulda öğrenim görmeli. Akademik ders almalı. Sistemli, sistematik doğru bilgilere sahip olmalı. Sanat, meslek bilmeli. İslam dininin; “Farz, Farz- Ayn, Farz-ı Kifâye, Vacip, Sünnet ve Hadis, Müstehab, Mubah bilip, yaşam tarzı yapmalı.”

Kaçınması gerekenlerde; “Mekruh, Haram- Günah, Müfsit, İsraftır. Bunlar detayı ile bilinip, gereği yapılmalıdır.”

Öyle Kelime-i Tevhit ile Müslümanlık, ayakta sağ selim kalacak bir durum değildir. Böylesi olanlar,  her gün, her hafta, ay, yılda binlerce kez İslam’dan çıkar! Ne yaptığını, neyi, niçin, neden yaptığını bile pek anlamaz. Akıl, bilgi, bilinç olarak eksiktir. Aklını, zekâsını doğru kullanamaz. Ahmakça, salakça, şapşalca, akılsızca yanlış işler yapar. İki dünyasını cehenneme çevirir. Dünyada bile yaşamasını beceremez. Heba olur, telef olur, gider!

Allah cc. adaletli, doğru, dürüst, ibadetli, ihsanlı olanı sever. Tövbe edenleri, güzel davrananları, yararlı olanları, iyiliği karşılıksız- Allah cc. rızası için yapanları, isyan etmeyenleri, sabredenleri, maddi- manevi temiz olanları, tevekkül edenleri sever. Razı olur, hoşnut olur.

Allah cc. bozguncuları, sapıtanları, şaşırıp, hak yoldan ayrılanları, onu bunu önder lider rehber edinenleri, kibirlileri, günahkârları, haddi hududu aşanları, inkârcıları, hainleri, alçakları, kahpeleri, katilleri, israf edenleri, zalimleri, mümin olmayanları ve de bunlara destek verenleri sevmez. Zalimleri de zalime destek verenleri de sevmez.

Allah cc. hainleri, gaddarları, acımasızları, canileri, alaycıları, aldatıcıları, arabozucuları, bencilleri, çıkarcıları, dedikoducuları, emanete hainlik edenleri, kutsallara düşmanlık edenleri, hakka hakikate düşmanlık edenleri sevmez. Hilecileri, sahtecileri, sahtekârları, entrikacıları, iftiracıları, ikiyüzlüleri, inatçıları, israfçıları, kaba- saba olanları, moloz olup, öküzlük, eşeklik edenleri, kincileri, korkakları, küskünleri, lakap takanları sevmez. Var olan 730 tane haramı işleyeni sevmez. Öfkeli, kızgın, azgın, taşkın, serseri, rahatsızlık veren, adil davranmayanları sevmez. Gösteriş- riya için iş, ibadet yapanları sevmez. Milletin parasını hile ve entrikalarla yiyen, aşırı harcayanları sevmez. Aşırılık ve gerilik içinde olanları sevmez. Tembelleri, miskinleri, avantacıları, yalancıları, zalimleri, zulüm yapanları sevmez. İslam dininden başka yol, felsefe, ideoloji, ilah bulanları sevmez. La ilahe illallah Muhammed’u resulullah demeyenleri sevmez. Allah’a şirk- ortak koşanları asla ve katiyen, kesinlikle ve asla ve kat’a sevmez.

Allah cc. adaletli, doğru, dürüst, adil, ağırbaşlı, alçak gönüllü, cömert olanları sever. Anne ve babaya, akrabaya, komşuya, arkadaşa, dosta, yerliye- yabancıya iyilik yapanları sever. Bağışlayıcı olanları, barışseverleri, olumlu düşünenleri, başkaları için kötü düşünmeyenleri, cesaretlileri, çalışkanları sever. Müminleri dost ve kardeş edinenleri sever. Fedakârları, özverili, diğerkâm davrananları sever. Güven verenleri, hoşgörülü olanları, yumuşak olanları, dengeli, ölçülü, akıllı, hassas, kibar davrananları sever. İyiliği karşılıksız Allah cc. için yapanları, yardım edenleri, infak edenleri, kusur ve hataları örtenleri sever. Konukseverleri, sabırlı ve bağışlayıcı olanları sever. Şükredenleri, hamt edenleri, temiz olanları sever. Çevreye, doğaya zarar vermeyip, yararlı olanları sever. Yardımlaşma, dayanışma, paylaşma içinde olanları sever. Allah cc. Kur’ân’da sevdiği, sevmediği insanları mealen bu şekilde anlatıyor. Mesajını- iletisini insanlığa, müminlere bu şekilde mealen veriyor. Peygamberimize uyanları sever.

Allah cc. ve peygamberi ne hüküm bildirdi ise, onu yapınız. Ancak bu şekilde sizlerden razı olur. Aksi hareket etmeyiniz. Başka türlü davranmayınız. Kötü, çirkin, yalan, yanlış eylemler içinde olmayınız. Allah cc. Haşr süresi 7. Ayet, Nisa süresi 69. Ve 80. Ayet, Al-i İmran süresi 31. Ayet, Enfal süresi 20. Ayette özetle, mealen, kısaca buyuruyorlar ki: “ Peygamberin getirdiğini alın. Men ettiğinden sakının. Resule itaat edin. Böylece Allah’a itaat etmiş olursunuz. Resule itaat etmeyenler, uymayanlar, Allah’ı sevmemiş olur. Allah’ı seven, peygambere itaat etsin. Kur’ân ve resule itaat etsin. Peygamberden yüz çevirmeyip, Allah’a ve peygamberine itaat edenler; peygamberlerle, sıddıklarla- doğrularla, şehitlerle, Salih- güzel- hayırlı kimselerle güzel arkadaştır. Allah cc. en doğruyu söyler. Doğrular Allah’a, yanlışlar, hatalar bize aittir. Yanlışım, hatalarım için af ve bağışlama diliyorum. ” ( Bu yazımın devamı inşallah olacaktır)