Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Türkiye’ye seyahat uyarısının kaldırılmasını istediğini biliyoruz. Almanya tabi bunu AB kapsamında ele almak istiyor. Bu çok önemli bizim için. AB genelinde bu konuda görüş birliği sağlayabilirsek virüsün yayılmasını kontrol altına alabiliriz” dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy bir günlük ziyaret kapsamında Almanya’nın başkenti Berlin’e geldi. Çavuşoğlu, mevkidaşı Heiko Maas ile görüşürken aynı saatlerde Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’da Ekonomik İşler ve Enerji Bakanı Peter Altmeier ile bir araya geldi. Çavuşoğlu Maas görüşmesinin ardından ikili, bir basın toplantısı düzenleyerek ele alınan konuları değerlendirdi. Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ikili görüşmede birçok konuyu ele alabildiklerini söyledi. Göç, Doğu Akdeniz gibi Avrupa’yı ilgilendiren her konuda Türkiye’nin AB için önemli bir muhatap olduğunu vurgulayan Maas, ileriki günlerde de görüşmelerin sürdürüleceğini, sürdürülmek zorunda olduğunu belirtti. Maas, Almanya’nın dönem başkanlığı çerçevesinde, AB Türkiye arasında önümüzdeki haftalarda pragmatik bir işbirliğini ve iyi, yapıcı bir diyaloğu arzuladıklarını söylerken, bazı durumlarda her ne kadar farklı görüşler olsa da bütün konuları birlikte ele almak istediklerinin altını çizdi. Dışişleri Bakanı Heiko Maass konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi : “Bazı durumlarda her ne kadar farklı görüşlerimiz olsa da hepsini birlikte ele almak istiyoruz. Bizim için uzun zamandır bizi ilgilendiren konulardan biri Suriye. Söz konusu olan ateşkesin İdlib’de geniş bağlamda sürdüğünü görüyoruz. Askeri çatışmalar yine de var ama gerçek anlamda askeri taarruza dönmemesi için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Suriye ve komşu ülkeler için 8 milyar Euro hazırda sunmuş bulunuyoruz. Bu yardımın Suriye’ye gerçekten erişebilmesi için BM Güvenlik Konseyi’ndeki karar kapsam alanını sürdürmemiz gerekiyor. Bu açıdan da Suriye’deki sorunun çözümü önem taşımaktadır. İnsanlar uzun zamandır acı çekiyor. Söz konusu olan siyasi süreçteki ilerlemelerin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Buradaki sorunun sona ermesinin şartı sadece siyasi çözümdür. Türkiye’nin de bu bağlamda çok önemli rolü vardır ve ele almamız iyi oldu. “Libya’da silahlanma sona ermeli” Heiko Mass, “5+5 görüşmeleri çerçevesinde Libya açısından ateşkes anlaşmasının sağlanması konusunda prensip olarak ayni görüşleri savunuyoruz. Askeri silahlanmanın iki tarafta da sona ermesi gerekiyor. Çatışan tarafların sadece genel açıklamalarda bulunmayıp somut olarak da uygulaması gerekiyor. Yani silah ambargosunun yerine getirilmesi gerekiyor. AB’nin bununla ilgili misyonu önemli katkı sunuyor. Berlin’de Libya Konferansında Ocak ayında kararlaştırmış olduğumuz gibi bu doğrultuda hareket etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Türkiye’ye seyahat uyarısının kaldırılmasının istendiğini biliyoruz” Turizm konusunun ele alındığını dile getiren Maas, “Ayrıca ikili konular çerçevesinde birçok insanı yakından ilgilendiren bir konuyu yani güvenli turizmi de ele aldık. Bu konunun ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Sadece turizm sektörü açısından değil, birçok insanın hayatını doğrudan ilgilendirdiğini ve Türkiye’ye seyahat uyarısının kaldırılmasını istediğini biliyoruz. Almanya tabi bunu AB kapsamında ele almak istiyor. Bu çok önemli bizim için. AB genelinde bu konuda görüş birliği sağlayabilirsek virüsün yayılmasını kontrol altına alabiliriz. İnsanların, Avrupa’daki vatandaşların nereye gidebileceğini, ne yapamayacağını tam olarak anlamaları görmeleri gerekiyor. Seyahat kısıtlamalarının kaldırılması açısından önemli adım atıldı. Liste hazırlandı; bu bir adımdır. Daha başka adımlar da olacaktır. Brüksel ve Almanya enfeksiyon verilerine bakarak pandeminin kontrol altına alınmasına ve her bir ülkenin hangi tedbirleri aldığına bakıyoruz. Bugün bu konuda birçok ilgili bilgiler edindik. Hem İçişleri Bakanlığı’nda hem Sağlık Bakanlığında bu bilgiler sunulacak. Bölgesel verilerin ne kadar önemli olacağından hareket ediyoruz, yani yeni vakalar nerede gibi konuların dikkate alınması gerekiyor. Uluslararası alanda Avrupa genelinde bir çerçeve oluşturmuş bulunuyoruz ve bu doğrultuda harekete ediyoruz. Karantina şartları da bu şekilde Avrupa genelinde belirleniyor. Almaya genelinde hem içe hem dışa yönelik Robert Koch Enstitüsü’nün risk bölgeleri kategorisini dikkate almak zorundayız. İki haftalık aralıklarla dönem başkanlığımız döneminde bu konu sürekli incelenecektir. Burada açılımların olmasını istiyoruz, bilgi edinmemiz bizi mutlu etti. Genel olarak Türkiye’ye seyahat açısından aile ziyaretleri yapmak, yakınlarını akrabalarını ziyaret etmek isteyen insanlar açısından, Dışişleri Bakanlığının çıkardığı seyahat uyarısı geçerli değildir. Onlar rahatlıkla gidip gelebilirler. Karşılıklı yakın temasta bulunacağız, paylaşımda bulunacağız” ifadelerini kullandı. “AB çerçevesinde uyumlu olarak hareket ediyoruz” Almanya’da koronaya karşı kullanılmayan ilaçların Türkiye’de hastalara verildiği için Türkiye’ye seyahat uyarısının kaldırılmadığı iddiaları sorusuna Maas, “Almanya’da izin verilmeyen ilaçların kullanılmasını ele aldık. Türkiye’de enfeksiyon vakası olduğunda hastaların isteğine rağmen hiç bir şekilde zorlamaya tabi tutulmayacağı, nerede tedavi göreceklerine, hangi ilacın tatbik edileceğine dair bir zorlama olmayacağı konusunda kesin teyit aldık. AB çerçevesinde uyumlu olarak hareket ediyoruz” ifadesini kullandı. Bir başka gazetecinin “Almanya’nın AB dönem başkanlığı döneminde ilişkileri derinleştirmek istediğinizi söylediniz somut olarak neler var” sorusuna ise Alman Bakan, “Bizim AB dönem başkanlığında söz konusu olan blokajları kaldırmamız da gerekiyor. Çünkü Doğu Akdeniz’de Kıbrıs önündeki ya da Girit önündeki sondajlar Yunanistan ve Kıbrıs gibi ülkeler AB çerçevesinde Türkiye ile yapılan İlişkileri diyaloğu pekiştirmeye ilgi duymayacaklardır. Biz bunun üzerinde duruyoruz. Yani belli bir zemini, derinleştirilmiş diyaloğa ihtiyaç duyduğumuz zemini oluşturmaya çalışıyoruz” Bakan Maas, ‘Türkiye’nin Libya’ya silah vermesini durdurmasını talep ettiniz mi? Çünkü BM bunu somut bir şekilde belgelendirmiş bulunuyor’ şeklindeki sorusuna ise “Libya konusunda bulunduğumuz aşamada, çatışan tarafların tekrar 5+5 formatında masa başına oturabileceği bir zaman dilimi görüyoruz. Özellikle bu taraflardan birinin, özellikle etki sahibi bir tarafın tabi ki dahil olmasını istiyoruz. Özellikle bugün bunu ele aldık. Türkiye, Serrac hükümetine olan ilkesini kullanarak bu tarafın tekrar masaya oturmasını ele aldık. Hafter tarafında olanlarla da konuşuyoruz ki kedinin de masaya oturmasını sağlayalım. Bu olayı daha komplike haline getirmek istemiyoruz. Bu İrini Misyonu önümüzdeki haftalarda daha da operasyon kabiliyeti kazanacak, uydu ve radarlarıyla birlikte bu standarda erişecek. Bütün tarafların elinden geleni yapıp tekrar masaya oturması sağlanmalı. 5 +5 formatına, yani masaya dönme baskısına artık kimse karşı gelmeyecek. Bu şekilde ateşkes konusunda mutabık kalındıktan sonra siyasi süreç devam edecektir” cevabını verdi.