Köprü üzerine kilitli kapı yaptıran köylüler, çoğalttıkları anahtardan 6 ev sahibine verdi. Köylüler, kapısını anahtarla açtıkları köprüden geçerek, mezraya gidip, geliyor. İkizdere'ye bağlı Şimşirli köyünün Çumra mezrasında evleri bulunan 6 aile, İkizdere Deresi üzerine yaptırdıkları 21 metre uzunluğundaki çelik halatlı asma yaya köprüyle ulaşımlarını sağlamaya başladı. Yaz aylarında kaldıkları evlerin yakınında tarım ürünleri yetiştiren aile bireyleri, yaylalara gidiş ve dönüşlerde çobanların köprüden geçirdiği sürülerin ürünlere zarar verdiğini görünce ilginç tedbir aldı. Köprü üzerine kilitli kapı yaptıran köylüler, çoğalttıkları anahtardan 6 ev sahibine dağıttı. Köylüler, anahtarla kapıyı açıp, köprüden geçerek, 600 metre uzaklıktaki mezraya gidip, geliyor. Mezrada yaşayanlara ziyarete gelenler ise telefonla ev sahiplerine ulaşıyor. Mezra sakinleri de köprüye inerek, kapıyı açıp, misafirlerini içeri alıyor. Uzak patika yol dışında başka girişi olmayan mezradaki kapılı köprü, görenlerin ilgisini çekiyor. 'KİLİTLİ KAPI SORUNLARI ÇÖZDÜ' Çumra mezrasında evi bulunan Abdurrezzak Uzun, doğup, büyüdükleri mezralarında yaz aylarında kaldıklarını belirterek, "Eskiden evlerimize gidebilmek için ormanlık alandan bulunan patika yoldan geçiyorduk. Zamanla o yol kullanan olmadıkça otlarla kaplandı. Heyelan ve yaban hayvanlarının tehlikesi var. Biz de mezra alanında bulunan 6 hane ile toplanıp kendimize daha güvenli geçiş için bu köprüyü yaptık. Mezra alanını site gibi düşünün. Bu köprüde bulunan kapı ise sitenin dış kapısı. Yaşam alanımızı yabancılardan ve çobanların sürülerinden korumak için demir kapı yaptırıp, kilit taktık. Yazın buralar şenlik oluyor ama kışın kimse yok. Evlerimizin yanlarında tarım ürünleri yetiştiriyoruz. Yaylalara gidiş ve dönüşlerde çobanların köprüden geçirdiği sürüler tarım ürünlerimize zarar veriyorlardı. Bu kilitli demir kapı bütün sorunlarımızı giderdi" diye konuştu. Mezrada bulunan evlerine gelen misafirlerin telefonla ya da bağırarak geldiklerini duyurduğunu anlatan Uzun, "Ansızın evimize misafirliğe gelen kişiler genellikle telefonla arayarak ya da bağırarak geldiklerini duyuruyorlar. Evlerde müsait olan kişi de gelip, kapıyı açıyor. Karadeniz'in coğrafyasında zaten insanlar bağırarak, iletişim kurarlar. Bize normal geliyor bunlar; ama yabancı biri gelince şaşırıyorlar" dedi.