Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Tek emelimiz vardır, huzur içinde, mutlu, müreffeh ve istikrarlı bir ülke olarak kendi ayakları üzerinde durabilen bir Kuzey Kıbrıs’a ulaşabilmek. Bu konularda hiç kimsenin tereddüttü olmasın “ dedi.<br/>Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Cumhurbaşkanlığı devir teslim törenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı konuşmasında Arınç’ı bu önemli günde ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Bizde başkanlık sistemi yok, parlamenter sistemle yönetiliyoruz. Ama benim de halka hep bir vaadim oldu. Toplumsal konulara da duyarlı bir cumhurbaşkanlığı görevi üsteleneceğimi söyledim. Hükümetlerin yerine geçmeden ama onlarla işbirliği içerisinde, onlara rehberlik, öncülük alanlarda yardımcı olacağım vaadinde bulundum. Dolayısıyla hükümetle yakın işbirliği içerisinde çalışacağım. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile bizim hükümetimiz arasında var olan ilişkileri de yakından bilmek, izlemek ve o alanda da yapabileceklerimi yapmak gibi bir sorumluluğum var” dedi.<br/>Bu çerçevede Akıncı ile hem baş başa hem de heyetler arası görüşme gerçekleştirdiğini ifade eden Akıncı, “Verimli bir görüşme yaptık. Hem de heyetler arası bir görüşme oldu” ifadelerini kullandı.<br/>“KIBRIS’TA HER ANLAMDA YENİ BİR DÖNEM BAŞLADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”<br/>Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise Akıncı’yı tebrik ederek başladığı konuşmasında, “Kıbrıslı Türk kardeşlerimiz örnek bir olgunlukla demokratik bir erdemle seçimlerini yaptılar ve Sayın Akıncı’yı tercih ettiler. İki açıdan bu çok önemli görüyoruz. Kavgasız, gürültüsüz, ihtilafsız, eşit, adaletli bir seçim oldu biz bunu tespit ettik. Vatandaş, katılım biraz düşük de olsa oyunu kullandı. İkincisi ise deneyimli bir siyasetçi, Kıbrıs Türk halkının güvendiği bir insan cumhurbaşkanı seçildi. Demokrasi, halkın tercihine saygı duymaktır. Sayın Cumhurbaşkanı şüphesiz bugüne kadar bir çizgiyi takip etmiştir. İki açıdan dolayı Kıbrıs Türk halkını tebrik etmemiz gerekiyor. Bu büyük başarıyı gösterdiği için” dedi.<br/>Demokrasilerin seçim olduğunu belirten Arınç, “Seçimde çıkan sonuca saygı duymaktır ve halkın tercihinin mutlaka doğru bir tercih olduğuna inanmaktır. Bu bakımdan Kıbrıs’la ilişkilerim bugün başlamadı. Geçtiğimiz yıllardan bu yana, kurucu liderlerimizin, cumhurbaşkanlarımızın, parlamentolarımızın, bakanlarımızın, milletvekillerimizin Türkiye ile ilişkilerin de iyi bir noktada olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bizim aramızdaki ilişkiler Türkiye ile başka bir ülke arasındaki ilişkiye benzer bir ilişki değildir. Geçişten bu yana aynı milletin çocukları olarak, aynı müşterek kadere sahip insanlar olarak birbirimize her konuda maddi manevi destek olmuş, birbirimizin duydu ve düşüncelerini paylaşmış ve var olma mücadelemizi de birlikte vermiş insanlarız” diye konuştu.<br/>Arınç, Akıncı’nın bugüne kadar belli bir siyasi çizgiyi takip ettiğini vurgulayarak, “Bugün de cumhurbaşkanı olarak görevine başladı. Biraz önceki konuşmalarını da büyük bir takdirle izledik. Sayın cumhurbaşkanı göreve başlamasından sonra özellikle müzakere sürecinin daha ciddi bir atılım içeresinde olacağını, kalıcı ve adil bir çözüme ulaşma konusunda daha ümitli olduğumuzu söyleyebilirim. Türkiye ile birlikte Kuzey Kıbrıs Türk halkının değerlerini beklentilerini, çözüm noktasında gösterdiği iradeyi dikkate alan, bir uzlaşma konusunda, anlaşma konusunda sayın Akıncı’nın önde işe başladığını söyleyebiliriz. Müzakere sürecinde Türkiye olarak bize düşecek görevleri sayın Cumhurbaşkanı’nın ricaları karşısında yerine getireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın” şeklinde konuştu.<br/>“CUMHURBAŞKANIMIZIN ÜSLUBU DA BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE YERİ OLAN BİR ÜSLUPTUR”<br/>İki ülke bağlarına vurgu yapan Arınç, şunları kaydetti:<br/>“Türkiye ekmeğini bile Kıbrıs halkı ile bölüşmek isteyen çünkü birbirini kardeş olarak gören, sayın Akıncı da bu kardeş sözüne dikkat çekiyor, güzeldir. Bana da siyasette ağabey derlerdi ben de ağabey diyenlere kardeşim derdim. Yani ağabey ve kardeşlik ilişkisi her zaman bizim geleneklerimizde olan bir meseledir. Bu sevgiyi eder, samimiyeti ifade eder, dostluğu ifade eder, başka da bir anlam çıkarmamak gerekir. Sayın cumhurbaşkanımızın üslubu da başımızın üstünde yeri olan bir üsluptur. Herkes belli bir çizgide ne kadar ısrarlı ve samimi olursa o kadar başarılı oluyor. Biz bunları kendi siyasi hayatımızda da gördük. Dolayısıyla ben Kıbrıs’ta da yeni bir dönem başladığını, sadece cumhurbaşkanlığı için değil, Kıbrıs’ın tercihleri konusunda, atacağı adımları konusunda, siyaset konusunda, yönetim konusunda da inşallah olumlu gelişmelerin birbirini takip edeceğini düşünüyorum. Tek emelimiz vardır, huzur içinde, mutlu, müreffeh ve istikrarlı bir ülke olarak kendi ayakları üzerinde durabilen bir Kuzey Kıbrıs’a ulaşabilmek. Bu konularda hiç kimsenin tereddüttü olmasın” dedi. Cumhurbaşkanı ile heyetler arası görüşmelerde de hükümet olarak takip edilen bazı projelerin takdim edildiğini kaydederek, “ Haziran ayının başından itibaren bu görevde olmayacağım. Ama gönlümüzün hemen hemen hepsi Kuzey Kıbrıs’tadır, sizinledir. Bize ne zaman görev düşerse koşarak yapmaya çalışırız. Özel hayatımızda da ailemizle beraber Kıbrıs’a gelmeyi sizlerin misafiri olarak bu güzel insanlarla olmayı hep beraber arzu edeceğiz. Ben de sayın cumhurbaşkanımıza görevlerinde başarılar dilerken ailesi, eşi çocuklarıyla mutlu bir yıl geçirmesini diliyorum.”