Cerattepe'de bakır madeni çıkarmak isteyen şirketin araçlarını engellemek için başlatılan eylem sürüyor. Artvinliler geceyi ateş yakarak yaylada geçirirken, bölgeye takviye olarak çok sayıda polis ve asker gönderildi.

Cerattepe Yolu Atmaca Mahallesi mevkiinde iş makinelerinin geçişine izin vermeyen vatandaşların yol kesme eylemindeki bekleyişi sürerken, sabah 05.00 sıralarında yolu ulaşıma kapatan araçların çekilmeye başlaması ile birlikte gerginlik yeniden tırmandı, polis ekipleri dün iki kez biber gazlı müdahalede bulundu. Yüzüne gaz kapsülü gelen bir kişinin yaralandığı iddia edildi. 

Bu arada Jandarma’nın sıktığı yoğun biber gazı nedeniyle yeşil doğa toz duman oldu. Biber gazı dumanlarının yeşil örtüyü kapladığı görüldü. Maden şirketinin iş makinelerinin içerisinde yer aldığı konvoy yoldaki barikatların kaldırılmasıyla Kafkasör Yaylasına doğru ilerleyişini sürdürüyor. Ancak yolda çok sayıda barikat nedeniyle konvoy çok yavaş şekilde ilerliyor.
Dumandan da çok sayıda kişi etkilenirken, çıkan olaylarda direnişi başlatan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan'ın da aralandığı olduğu 4 kişi gözaltına alındı.
Cerattepe maden bölgesine yaklaşık 7 km mesafede yolu barikatlar kurarak trafiğe kapatan grupların direnişleri devam ederken, yolda aralıklarla barikatların kurulduğu ve ateşin yakıldığı gözlendi.
Polisin araçları çekip yolu açarak ilerlemesi üzerine, direniş için bu kez yaklaşık 200 metre yukarıda taş, odun ve çöp tenekeleriyle barikatlar kurdu. Yaklaşık 300 kişilik grup, sabah saatlerinden itibaren 'Direne direne kazanacağız' sloganları atarak barikatın arkasında beklemeye başladı.

CHP’Lİ BAYRAK TUTAN AÇLIK GREVİNE BAŞLADI
Çok sayıda polis ekibinin, polis bölgesinin bitiminde bekleyişleri sürerken, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan'ın da durumu protesto etmek için Artvin Valiliği önünde Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve avukatı Bedrettin Kalın ile birlikte  açlık grevi başlattığı öğrenildi.

BÖLGEYE EK GÜVENLİK GÜCÜ
Cerattepe yolunun açılması için 6 ilden gelen çevik kuvvet ekiplerine ek olarak bu sabah bölgeye çok sayıda güvenlik görevlisi geldi. Çevik kuvvete takviye olarak gelen polislerin yanı sıra Erzurum'dan da bir askeri birliğin olay yerine uzak bir bölgene konuşlanması dikkat çekti.
Artvin Cerattepe’de 4 saatlik polis müdahalesinin ardından dağılan gruplar yeniden Kafkasör Yaylası Atmaca mevkiinde toplandı, yolu kurdukları barikatlarla ulaşıma kapattı. Polis ve Jandarma birliklerinin eşliğinde ilerleyen maden şirketine ait konvoyun önü barikatlar nedeniyle kesildi. Lastik yakan ve yolu taşlarla ulaşıma kapatan yaklaşık 400 kişilik gruba bu kez iki gündür geride bekleyen Jandarma birlikleri biber gazı ile müdahale etti. Grup da Jandarma’ya taşla karşılık verdi.

ASKERLE KARŞI KARŞIYA GELMEK İSTEMİYORUZ
Jandarmanın biber gazlı müdahalesi sırasında çok sayıda kişi gazdan etkilendi. Bu sırada bir vatandaş gazdan etkilenen Jandarma komutanına limon uzatarak gözlerine sürmesini istedi. Jandarma komutanı, “Bize gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederiz ancak gruptakilere de söyleyin taş atmasınlar" uyarısında bulundu. Vatandaşlar ise “Biz doğamızı korumaya çalışıyoruz. Askerle karşı karşıya gelmek istemiyoruz” ifadeleri ile karşılık verdi.

UÇURUMA DÜŞEN KİŞİYİ JANDARMA TAŞIDI
Jandarmanın biber gazlı müdahalesi sonrası oluşan duman nedeniyle göz gözü görmeyen bir duruma gelen Kafkasör yaylası yolunda kaçmaya çalışan gruptaki bir kişi uçuruma yuvarlandı. Yola çıkarılan kişi askerler tarafından sedye ile yaklaşık 300 metre mesafedeki askeri araca taşındı. Yaralı kişi askeri araçla hastaneye götürüldü.

JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ: HALKIN TALEPLERİNE KULAK VERİLMELİDİR
Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu da yazılı bir açıklama yaparak Cerattepe'de halkın taleplerine kulak verilmesi çağrısında bulundu. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:"Cerattepe'de yapılmak istenen maden işletme faaliyetleri sonucunda, Çoruh Vadisi'nin etrafında yer alan bir büyük botanik bahçesinin yok edileceği, doğa koruma alanlarının tahrip edileceği, binlerce ağacın kesileceği, yörenin morfolojik özelliklerinden kaynaklı olarak heyelan riskinin artacağı açıktır. Madencilik faaliyeti yürütülecek saha, içme suyunun sağlandığı kaynağa çok yakındır. Tema Vakfı'nın 2007-2011 yılları arasında sürdürdüğü Kaçkar Dağları sürdürülebilir orman kullanımı ve koruma projesi kapsamında özellikle dikkat çektiği bölge, dünya doğa korumada öncelikli en önemli 25 sıcak noktadan birisidir. Ülkemizde 80'li yıllardan bu yana izlenen neo-liberal politikalar ile sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, çevre, madenler, kentler ve tarım alanları çok büyük yıkım görmüş, özelleştirme uygulamaları ile bu ulusun dişinden tırnağından artırarak oluşturduğu kamu işletmeleri yok pahasına, birçoğu da amacı ve kaynağı belli olmayan yabancılara küresel sermaye guruplarına satılmak suretiyle elden çıkarılmıştır."

Açıklamanın son bölümünde ise, "Madenlerimizi kamu yararına üretmek ve aynı zamanda çevreyi korumak kamusal bir sorumluluktur. Tam da bu sorumluluk bilinci içerisinde Cerattepe için mücadele veren Artvinli yurttaşlarımızın polis müdahalesiyle karşılaşmaları anlaşılır bir tutum değildir. Yurttaşlarımızın bu tepkilerinin dikkate alınması ve haklı taleplerinin yerine getirilmesi gerekir. Yerel halkın onayını alınmadan taleplerine kulak verilmeden hiçbir ekonomik faaliyetin kabul edilmesi düşünülemez" denildi.

CERATTEPE HUKUK MÜCADELESİ 20 YILDIR SÜRÜYOR
Kafkasör Yaylası Genya ve Cerattepe Mevkiinde madencilik faaliyetleri 1996 yılında başladı. Kanadalı Cominco Madencilik şirketi bölgede faaliyet yapmak için maden ruhsatı aldı. Yeşil Artvin Derneği bölgede yapılacak madencilik faaliyetlerinin doğaya geri dönüşümsüz zararlar vereceğini belirterek 1997 yılından itibaren hukuk mücadelesi başlattı. Rize Bölge İdare Mahkemesi’ne maden ruhsatının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldı. Bu süreçte Cominco firması bölgedeki tüm haklarını yine Kanadalı olan İmmet Mining firmasına devretti.
Uzun süren yargı mücadelesi sonucunda Rize İdare Mahkemesi’nin maden ruhsatı iptali için verdiği kararı Danıştay 2002 yılında onadı. Artvin halkı böylece maden şirketlerinin bölgeden çekilmesini sağladı.
Artvin'in yeni mücadelesi ise 2012 yılında aynı bölgeye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bakır, gümüş ve altın madeni çıkarma izni vermesiyle başladı. Bakanlık, ihale sürecinin ardından bölgedeki bakır madeni için Çevresel Etki Değerlendirme olumlu raporuna da onay verdi. Gelişme sonrasında Artvinliler 2013 yılında yeni bir hukuk mücadelesi başlattı. Yeşil Artvin Derneği öncülüğünde bir araya gelen 283 kişi, ÇED olumlu raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Rize İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Davada mahkeme 20 Kasım 2014 tarihinde ‘Yürütmeyi durdurma’ kararı verdi. 2015 yılının Ocak ayında mahkeme Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED olumlu raporunu iptal etti. Maden şirketi ÇED raporunda yaptığı değişiklikleri yeniden bakanlığa sundu. Bakanlık ÇED raporunu yeniden onayladı.

BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ BEKLENİYOR
Yeşil Artvin Derneği öncülüğünde 8 Temmuz 2015 tarihinde Rize İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma ve ÇED olumlu kararının iptali istemiyle yeniden dava açıldı. 761 kişi ile 60 avukatın açtığı dava Türkiye’nin en büyük çevre davası olma özelliğini taşıyor. Mahkeme yeniden keşif yapılması kararı verdi. Bölgede bilirkişi heyetinin inceleme yapması bekleniyor.