Geçen yıl özel bir şirket tarafından çalışmak üzere Tataristan’ıa götürülen, ancak şirketin verdiği sözleri yerine getirmemesi sonucu Türkiye’ye geri dönmek isteyen 9 Türk, şirket tarafından düzenlenen vizelerin sahte çıkması nedeniyle 3 aydır Türkiye’ye gelemedi.
İnegöl’de ikamet eden 28 yaşındaki Seyit Aydın, geçen yıl çalışmak için yurt dışında özel bir şirkete iş başvurusunda bulundu. Başvurunun kabul edilmesinin ardından firma yetkilisiyle görüşen Seyit Aydın, 1800 Dolar maaşa anlaştı. İnegöllü işçi, Ağustos 2014’te firma tarafından Tataristan’ın Laişevo şehrine götürülerek inşaatta çalışmaya başladı. Seyit Aydın ile birlikte diğer işçilerin pasaportları da firma yetkilileri tarafından alınarak, oturma izni çıkarılacağı söylendi. Firma yetkilileri 1800 Dolar maaş anlaşmasına rağmen, 1000 Dolar ödeme yapınca işveren ile işçiler arasında anlaşmazlık çıktı. Bunun üzerine Seyit Aydın ile 9 arkadaşı Türkiye’ye geri dönmek için pasaportlarını firmadan geri aldılar. İşçiler, 10 Ocak 2015 tarihinde Tataristan Kazan Uluslararası Havalimanına gelerek 01.30 uçağı ile Türkiye’ye dönmek istedi. Ancak pasaport kontrolünde, hem vizelerin hem de Rusya’ya giriş yapılan pasaporttaki kaşelerin sahte olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine Seyit Aydın, Şakir Şentürk, Ayhan Aydın, Süleyman Goyçe, Yaşar Aydın, Fettan Günay, Hüseyin Yaşar, Adil Yaşar ve Osman Oğuz isimli işçiler, havaalanı polisi tarafından gözaltına alındı. Yabancılar Şubesi’ne götürülen 9 Türk, burada yapılan sorgulamanın ardından 90 gündür mahkemeye çıkarılmayı bekliyor. Konudan habersiz olduklarını söyleyen Türk işçiler, resmi işlemleri kendilerini götüren firmanın yaptığını ve kandırıldıklarını ileri sürerek, Türkiye’ye geri dönmek için yetkililerden yardım istedi.
Seyit Aydın’ın kardeşi Ömer Aydın, ağabeyinin ve diğer Türk işçilerin serbest bırakılması için Türk yetkililerden yardım bekledikleri belirterek, ağabeyinin suçsuz olduğu halde 90 gündür Yabancılar Şubesi’nde tutulduğunu söyledi. Konsolosluk ile görüştüğünü, ancak herhangi bir gelişmenin olmadığını belirten Aydın, ağabeyinin hayatından endişe ettiklerini söyledi.