4 günlük bebekken Rize Çocuk Yuvası’nın yakınındaki Rize Çay Fabrikası’nın çalılıkları arasına bırakılıp yuvada büyüyen ve kendi imkanlarıyla babasına ulaşan Esra Demirel, şimdi de ölmeden önce annesine ulaşıp onu tanımak istiyor.
Esra Demirel, 9 yıl Rize, 2 yıl Trabzon, 3 yıl Gümüşhane ve ardından Çanakkale Çocuk Yuvası’nda kaldığını ve 13 yaşındayken anne ve babasını aramaya başladığını belirtti. Esra Demirel, Rize’deki mahalle muhtarı Hasan Hutoğlu’na ulaşarak onun sayesinde babası olduğuna emin olduğu ve kendisinin doğduğu yıl Sürmene ile Rize Çay Fabrikalarında müdürlük yapan Hamza Demirel’e ulaştı. Ancak bir türlü Hamza Demirel ile karşı karşıya gelemedi.
Araştırmalarını sürdüren Esra Demirel, Hamza Demirel olarak babasına mektup yazıp ulaşmak isteyince bu kez amcası Kenan Demirel’i tanıdı. Babasının kendisine para gönderdiğini, aracılar sayesinde kontak kurduğunu belirten Esra Demirel, "39 yaşına geldiğimde bir kitap sayesinde babama ulaştım. Demek ki kitap sayesinde de babaya ulaşılıyormuş. 2008 yılında da babamın vefat ettiğini öğrendim. Lakin bir türlü yüzünü göremedim. Anılarda kalan babama ait fotoğraflar ile avundum" dedi.
Annesinin Trabzon Sürmene’de yaşadığını öğrendiğini ancak bir türlü ulaşamadığını kaydeden Esra Demirel, annesinin babasının çay fabrikasında müdür iken orada çalışan bir kişi olduğunu araştırmaları ile öğrendiğini söyledi. Demirel, "Annemin sağ olduğunu ve yaşadığını bilmek bile beni mutlu edecek. Ona ulaşmak istiyorum. Bana çıkarılan nüfus cüzdanı sahtedir. Bu nedenle annem ve babamın varlığı ile bundan sonraki yaşamımı devam ettirmek istiyorum" diye konuştu.
Bir şekilde ailesini bilen ve tanıyanların kendisine yardımcı olmasını isteyen ve anne özlemi ile hayatını kitaplara adayan Esra Demirel, halen İstanbul Sirkeci’de PTT’de memur olarak çalışarak yaşamını sürdürüyor.
Kendisine ailesinin bulunması konusunda yardımcı olacaklara çağrıda bulunan Demirel, "Anne özlemi ile yanıp tutuşuyorum. Babamın vefat etmesinden sonra anne özlemim daha da arttı" dedi.