Avcılar’da park yeri meselesi nedeniyle çıkan tartışmanın balta ile kavgaya dönüşmesine ilişkin olayın davasının görülmesine başlandı. Duruşmada baltayla komşularına saldırdığı iddia edilen sanıklar yaralama ya da öldürme kastıyla hareket etmediklerini söyleyerek tahliyelerini talep etti. Mahkeme ara kararında sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek olay anına ilişkin görüntülerin bilirkişi tarafından incelenmesine hükmetti.

Avcılar Yeşilkent Mahallesi’nde 18 Ekim 2020’de Mesut, Cemal ve Murat Özçelik park yeri meselesi nedeniyle komşuları ile tartışmaya başlamıştı. Kavgaya dönen tartışmada Özçelik ailesi komşuları Asiye, Mevlüt ile Atakan Çakır’a balta ve sopalarla saldırmıştı.

Olaya ilişkin Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada tutuklu sanıklar Cemal, Murat ve Mesut Özçelik hazır bulundu. Duruşmaya müşteki Mevlüt Çakır ile tanıklar ve taraf avukatları da katıldı.

“İşimizde gücümüzde insanlarız, istemeyerek bu olay yaşandı”

Duruşmada savunması sorulan sanık Mesut Özçelik olay tarihinden önce müşteki ve ailesinin evlerinin önüne park etmesinden dolayı aralarında sorun olduğunu söyleyerek “Kendilerine bizim binanın garaj girişinin önüne park etmemelerini söylediğimiz için bize husumet besliyorlardı. Hatta annemin ayağına çarpıp kırdılar, kız kardeşimin de kolunu çıkardılar. Biz bu eylemleri nedeniyle şikayetçi olduk ceza aldılar. Bize daha çok husumet beslemeye başladılar. Bu nedenle daha fazla sorun yaşamamak için o binadan taşındık. Biz taşındığımız binadaki garajı depo olarak kullanmaya devam ediyorduk. Olay tarihinde kardeşlerim ile birlikte memleketimizden gelen kışlık eşyalarımızı bırakmak için garaja gittiğimizde garajın önünde müşteki Mevlüt Çakır’ın aracı park halindeydi. Bir süre bekledik ve kornaya bastık. Şikayetçinin eniştesi dışarı çıktı ‘bekleyin şerefsizler ne kornaya basıyorsunuz’ dedi. Arkasından Mevlüt Çakır çıktı ve elinde bıçak vardı. Murat Ünlü isimli eniştelerinin elinde de demir sopa vardı. Mevlüt Çakır’ın abim Murat’ın kafasına taş ile vurmak üzere olduğunu gördüm. Ben olay yerinden bulduğum tahtayı alarak Mevlüt Çakır’ın elindeki taşa doğru hamle yaptım ancak kafasına geldi. Biz bunun üzerine eylemimize son verip olay yerinden uzaklaştık. Ardından polisler ile birlikte karakola gittik. Biz işimizde gücümüzde insanlarız. İstemeyerek bu olay yaşandı. Ailemizin geçimini biz tutuklu 3 kardeş sağlıyoruz. Çocuğum lösemi hastasıdır. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Sanık Murat Özçelik ise ailecek mağdur olduklarını söyleyerek tahliyelerini istedi.

“Baltanın kesici kısmını kullanmadım”

Sanık Cemal Özçelik ise Mevlüt Çakır’ın elinde bıçak ile geldiğini söyleyerek “Biz bıçağı düşürmek için tahta sopaları aldık. Ben çevreden bulduğum ve elime aldığımda balta olduğunu fark ettiğim cismi aldım. Bu baltanın kesici kısmını da kullanmadım. Öldürme ya da yaralama kastım yoktu. Kendimi ve abilerimi korumak amacıyla hareket ettim. Olay nedeniyle dükkanım kapalı mağdur durumdayım. Babamın sağlık durumu iyi değil. Tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum” dedi.

“Vücudumda baltanın keskin tarafıyla oluşturulmuş kesi vardı”

Beyanı sorulan müşteki Mevlüt Çakır ise sanıkların olay günü kendilerine küfür ettiğini söyleyerek “Eniştemiz Murat ‘neden küfür ediyorsunuz söyleyin aracımızı çekeriz’ deyince Ben oğlum Atakan’ı arabayı çekmesi için gönderdim. Küfürlerine devam etmeleri üzerine ben de dışarıya çıktım. Elimde bıçak yoktu. ‘Neden küfür ediyorsunuz’ dedim. Hatta abileri Murat’a ‘kardeşlerini de al git olay çıkmasın’ dedim. Bu sırada sanık Cemal 4 metre ilerideki eve gidip sopa ve balta alıp geldi. Sanıklar ellerinde sopa ve baltalarla saldırdılar. Ben kafama aldığım darbeden sonra bayılmışım. Bayıldıktan sonra olanları görmedim. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra eşime saldırdıklarını da öğrendim. Ben kimseye vurmadım olay nedeni ile şikayetçiyim. Vücudumda baltanın keskin tarafıyla oluşturulmuş kesi vardı” şeklinde konuştu.

Olay anına ilişkin görüntüler bilirkişi tarafından incelenecek

Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu 3 sanığın da tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme ayrıca müşteki avukatının sunduğu olay anına ilişkin görüntülerin bilirkişi tarafından incelenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Duruşmanın bitmesinin ardından adliye önünde konuşan müşteki Mevlüt Çakır “Hakaretler küfürler ettiler hiçbir şey demedik diyorlar tabi bunlar hakim karşısında. Herkes çok iyi biliyor adaleti yanıltmaya çalışıyorlar. Kafatasım çatladı, beyin kanaması geçirdim, evde oturup kalktığımda denge kaybı yaşıyorum. Sabah yatağımdan kalktığımda doğrulamıyorum önce yatağıma geliyorum iki elimle sağa sola tutunup öyle kendime geliyorum. Kafamı yukarıya kaldırdığımda uzun süreli baş dönmeleri yaşıyorum. Çok mağdur ettiler beni. Eşimin iki baldırı da mosmor kamera kayıtlarında var. Hastanede kendime gelip yoğun bakımdan çıktıktan sonra oğlumun kafasına eşimin bacağına aynı darbeler yapılmış bir kadına yapıyorsunuz bunu” şeklinde konuştu.

Müşteki avukatı Kahraman Karaoğlan ise “Biz adaletin er geç teslim edileceğini şahısların en ağır şekilde cezalandırılacağını düşünüyoruz. Bu noktada mahkeme tarafından da gerekli cezaları alacaklarını düşünüyoruz” dedi.