Adana’da çocuğunun havuzda boğularak ölmesinden dolayı 58 bin lira tazminat alan kadını dolandırdığı ileri sürülen Eylem Özçelik, "Evimde yatılı kalıyordu maaşını düzenli olarak verdim. Bu kadar parası olduğunu bilmiyordum kesinlikle böyle bir şey yok" dedi.
Olay, Çukurova ilçesine bağlı Mahfesığmaz Mahallesi’nde 25 Mayıs 2015 günü meydana geldi. İddiaya göre, Yeşim Turan isimli kadın, iki aylık kredi kartı borcu 6 bin lira olduğunu öğrendi. Turan hesabındaki paradan kredi kartı borcunu ödemek istedi ancak 31 Temmuz 2010 yılında kızı 10 yaşındaki Hilal Aysun Turan’ın havuzda boğulmasından dolayı aldığı 58 bin lira tazminat parasından ödemek istedi, ancak hesabındaki paranın da olmadığını öğrenince büyük şaşkınlık yaşadı. Bunun üzerine Turan, hesabının şifresini evinde yatılı kalarak çocuklarına baktığı iş kadını Eylem Özçelik isimli kadının çaldığını söyleyerek polise şikayetti bulundu. Polis olaya yerine gelip kadının ifadesini alıp Özçelik’i de gözaltına aldı. Özçelik gözaltında kadının 4 aydır maaşla çocuklarına bakan kadın olduğu ve kendi evinde kaldığını onun hesap numarasını bilmediğini bu kadar parasının olduğundan da haberi olmadığını söyledi. Özçelik ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Özçelik çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
"BANA GELDİ PARAM YOK DİYE İŞ İSTEDİ BENDE BİN 500 LİRA MAAŞLA İŞ VERDİM"
Özçelik serbest kaldıktan sonra yaptığı açıklamada dün nöbetçi mahkemeye çıktığını böyle bir şey olmadığının ortaya çıktığını belirterek, "Bahsi geçen kadın benim evime temizliğe gelen bir kadın değildir. 4 aydır benim iki çocuğuma bakan ve yatılı bende kalan bir bayandır. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Biz de delilleri mahkemeye sunacağız. Süreci bekleyeceğiz bu aşamada ancak daha sonra biz de kendisiyle ilgili gerekli şikayetlerde bulunacağız. Önce bu davanın sonucunu bekleyip ona göre kadına tazminat davası mı yoksa başka bir dava mı açacağımıza karar vereceğiz" dedi.
Özçelik, Yeşim Turan’ın kendisine iftira attığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Kadının kızından kalan bir paranın benim tarafımdan internet üzerinden hesabına girerek hesabıma geçirdiğimi söylüyor. Böyle bir şey söz konusu değil. Kimse kimsenin hesabına giremez. Bir de zaten benim evimde yatılı bir bakıcı kendisi. Sabah gidip akşam gelen birisi değil. Kesinlikle yatılı olarak gelip benim iki çocuğuma bakan bir kadındı. Ayda bin 500 lira maaş verdiğim bir kadındı. Bana borcunun olduğunu söylemişti, ben kadının hesabında böyle bir parası olduğundan haberim bile yok. Kredi kartları borcu olduğunu, başka kişilere de elden aldığı paraları ödemek zorunda olduğunu söyleyerek gelip benden iş istedi. Bende o şartla işe aldım. Benden düzenli olarak maaşlarını aldı. Böyle bir suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Böyle bir şey ne benim ne de yanımda çalışan birinin yapması mümkün değil. Bana neden iftira attığını bilmiyorum. Parayı belki kendisi ya da ailesi harcadı süreç bunu ortaya çıkartacak. Ölmüş kızından dolayı bize parayı almadığını mahkemenin devam ettiğini ve parasının olmadığını bu nedenle işe girdiğini söylemişti zaten bize. Daha öncede sanırım eski eşi tarafından 70 bin lira kadar dolandırılmış. Bu kadar büyük parası varken neden bizim yanımızda çalışmaya devam etti o da bir muamma. Ben bu kadar parası olduğunu da bilmiyordum zaten."