Kartal’da bulunan İstek Vakfı Özel Uluğbey Okulu’nda 2017 yılında 5 yaşındaki kız çocuğuna cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla yüzme öğretmeninin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Mahkeme, olay tarihine ilişkin kamera görüntülerinin İstek Vakfı’nda bulunup bulunmadığının sorulmasına, varsa kamera görüntülerinin istenmesine karar verdi.

Kartal’da faaliyet gösteren İstek Vakfı Özel Uluğbey Okulu’nda 2017 yılında beden eğitimi öğretmeni S.A.(35)’nın 5 yaşındaki kız çocuğu S.A.A.’ya yönelik cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla 17 buçuk yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık S.A. ve avukatları katılırken, mağdur çocuğun ailesi ve avukatları da salonda hazır bulundu.

Duruşmada söz alan tutuksuz sanık S.A, yaşadığı olayın anaokulu müdürü ile kampüs müdürü arasında yaşanan ihtilaftan kaynaklı olduğunu iddia ederek, "Okula zarar vermek amaçlı seçtiği bir kurban olarak anaokulu müdürünün beni öne atmasından kaynaklanan bir durum söz konusudur." savunmasını yaptı. Mağdur çocuğun ailesi söz alarak, İstek Vakfı’ndan ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nden 2017 yılı Ekim ayının kamera görüntülerinin akıbetinin sorulmasını ve bu görüntülerin araştırılmasını talep etti.

Kamera görüntüleri istenecek

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 2017 yılı Ekim ayına ilişkin kamera görüntülerinin İstek Vakfı’nda bulunup bulunmadığı, bu görüntülerin ne kadar süre saklamakla yükümlü olduğu, ne zamana kadar saklandığı, görüntülerden kimin sorumlu olduğu hususunun sorularak varsa kamera görüntülerinin istenmesine karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

“Olmayan görüntüleri arama derdine düştük”

Mağdur çocuğun ailesinin avukatı Betül Altınsoy duruşmadan sonra yaptığı açıklamada, “Mahkemeden bu celseki talebimiz 2017 yılı ekim ayına ait kamera görüntülerinin nerede olduğuna ilişkin yazı yazılmasıydı. Milli Eğitim’in yönergesine göre o tarihte bu görüntüler 1 yıl saklanmak zorunda. Yani bunun bir sorumlusu var. Şu anda kamera görüntülerine ilişkin soruşturma dosyamızda da bu görüntülerin Kasım ayı ile başladığına dair okul yetkililerinin açıklaması var. Yani açık bir biçimde Ekim 2017’nin görüntülerinin olmadığını söylüyorlar. Dolayısıyla biz olmayan görüntüleri arama derdine düştük" dedi.

“Adalete güvenimiz tam”

Avukat Altınsoy sanığın tutuksuz yargılandığını hatırlatarak, "Bir gün bile tutuklu kalmayan sanığın tutuksuzluğuna mahkemedeki bu tutum bizi endişeye sevk ediyor. Bir sonraki duruşmada artık karar olmasını ümit ediyoruz. Çünkü 3 seneye yaklaştı. Olaydan beri yaklaşık 34 aydır soruşturuluyor. Bir sürü dosya var. Olay kaos haline geldi. Ceza hukukunda şüpheden sanık yararlanır ilkesi vardır. Fakat burada şüphe oluşturacak artık hiç bir şey yok. Suç sabit. Tanık anlatımlarıyla da çocuğun beyanlarıyla da zaten doğrulanıyor. Bizim adalete güvenimiz tam" diye konuştu.

Duruşma öncesinde KADEM avukatlarından açıklama

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) adına basın açıklaması yapan avukat Müjgan Siyah Çevik, “5 yaşında bir kız çocuğu 2017 tarihinde eğitim almak için gittiği İstek Vakfı Anaokulunda, beden eğitimi öğretmeni tarafından cinsel tacize uğradı. Hiçbir kelimenin içimizdeki üzüntüyü, dehşeti, öfkeyi karşılayamayacağı çocuğa istismar, toplumca sesimizin en yüksekten çıkması gereken vicdani mefhumdur. Küçücük kız çocuğunun zihninde, bedeninde onulmaz travmalara yol açan bu durum delil yetersizliği bahanesiyle kapatılamaz. Güvenlik kamerası kayıtları saklanamaz, mahkeme ile paylaşılmalıdır. Toplumun yasalarına, sosyal normlarına aykırı olan bu menfur durum hak ettiği en büyük cezayı almalıdır” ifadelerini kullandı.

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kartal’da İstek Vakfı Özel Uluğbey Okulu’nda yüzme öğretmeni olan S.A.’nın öğrencisi olan S.A.A.’ya 2017 yılı Ekim ayında öğretmen-öğrenci ilişkisini aşacak nitelikte yakınlaştığı anlatıldı. Mağdure S.A.A.’yı diğer çocuklardan ayırarak uyku odasına götürdüğü, mağduru uyku odasında alıkoyduğu ve mağdura yönelik cinsel saldırıda bulunduğu belirtildi.

İddianamede, tanık beyanları ve adli tıptan gelen fiziki ve psikolojik inceleme sonuçlarına göre doğrudan doğruya mağdurun cinsel istismara uğradığına dair tıbben kesin bir karara varılmadığı kaydedildi.

Mağdura konuya ilişkin sorular sorulduğunda ve anlatımlarında çizimlerle cinsel bölgeleri gösterebildiği, sanığın resmini çizerken yüzünü karanlık çizdiği, geceleri ağlayarak kalktığı, duş aldırırken soyunmaya direndiği şeklinde tepkiler verdiği vurgulandı. Sanık S.A.’nın, “12 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı” ve “12 yaşından küçük çocuğu hürriyetinden yoksun kılınması” suçlarından 9 yıl 6 aydan 17 yıl 6 aya kadar hapsi istendi.