Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili açılan davada, sanık emekli Albay Eşref Hatipoğlu ve sanık Tünay Yanardağ’ın olmaması nedeniyle iddianame okunmadı. Mahkeme, sanıkların gelecek davaya gelmemesi durumunda yakalatma kararı çıkarttı.
Diyarbakır’da faili meçhul soruşturmalarla ilgili yürütülen çalışma kapsamında 2013 yılının Ekim ayında zaman aşımına bir gün kala dava açıldı. Dava daha sonra Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından ’güvenlik’ gerekçesiyle Eskişehir’e nakledildi. Ancak Eskişehir’de Özel Yetkili Mahkeme olmadığı anlaşılmış ve dava Ankara’ya gönderilmişti. Buradan İzmir’e nakledilen davayla ilgili İzmir 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi sanıkların yargılanmasının izine bağlı olduğu gerekçesiyle yargılamayı durdurdu. Mahkeme, HSYK’nın soruşturma izni vermesi gerektiğini belirtti. Müdahil avukatların girişimleri sonucu HSYK’nın soruşturma izni verdiği ve yargılamanın devam edeceği öğrenildi. Durdurulan dava, İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülmeye başlandı. İzmir’de görülen ikinci duruşmaya, 13 mağdur ve avukatları ile sanık dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ve Üsteğmen Tünay Yanardağ’ın avukatları katılırken, emekli Albay Eşref Hatipoğlu ve Üsteğmen Tünay Yanardağ da sağlık sebeplerinden dolayı geçen durumda olduğu gibi bu duruşmaya da katılmadı. Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin öldürülmesiyle ilgili sanıklar Eşref Hatipoğlu ve Tünay Yanardağ hakkında, "taammüden öldürme", "halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Duruşmayı HDP Mersin Milletvekili, İzmir Milletvekili Adayı Ertuğrul Kürkçü de izledi.
TRT SPİKERİ TARTIŞMA ÇIKARDI
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen üçüncü duruşmada, uzun süren kimlik tespitinin ardından talepler dinlendi. Öte yandan mahkeme kürsüsünde iddianameyi okumak için TRT spikerinin olmasına mağdur avukatlarca itiraz edildi. Mağdur avukatlarından Zeynep Sedef Özdoğan, ’’Kürsü, Anayasanın 9. maddesine göre mahkeme heyetine ait. TRT spikeri indirilmeli’’ dedi. Mahkeme başkanı ise TRT spikerinin iddianamenin okunması için burada olduğunu söyledi.
Mağdur avukatlarından Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi de, sanıklar hazır edilmeden duruşmaya getirilmeden yargılama yapılamayacağını belirterek "Duruşma sanık kürsüsünde sanıklar olmadan başlayamaz. Sanıklar gelmeden iddianame okunmasına geçilmez. Sanıkların yüzüne karşı iddianame okunması gerekiyor. Yasal hüküm budur. Sanık gelecek kürsüde duracak. Biz soru soracağız o da kendini savunacak. Geçen celse sağlıklı olmadığı için gelmediler. Biz buna inanmadık. Bu celse neden gelmediler? İddianame okunamaz, duruşma başlatılmaz. Sanıklar hakkında yakalama emri çıkarılması lazım. Sayın Başkan siz hakim olarak bugün hükmünüzü göstermeniz lazım. Bu sanıkların buraya gelmesi lazım’’ diye konuştu.
’’ÜÇÜNCÜ CELSE DE BOZUK HAVAYI BAHANE EDERLER’’
Geçen hafta mahkemeye seçimler nedeniyle duruşmanın kargaşaya neden olabileceği için Tünay Yanardağ’ın Avukatı Hikmet İşler, duruşma tarihinin ileri bir tarihe ertelemesi talebini saçma bulduğunu kaydeden Avukat Tahir Elçi, "Seçim öncesi kargaşa çıkacakmış, olay çıkacakmış. Meslektaşım mahkeme tarihini ertelenmesi talebini kınıyorum. Hani nerede öyle bir şey var mı burada. Üçüncü celse de sanırım hava bozuk diye davayı erteleme talebi isterler’’ dedi.
’’EVİMİ KİM YAKTI, KOMŞUMU KİM ÖLDÜRDÜ EN AZINDAN YÜZÜNÜ GÖREYİM’’
Sanıkların duruşmaya getirilmesi gerektiğini savunan aynı zamanda Lice olaylarında ilkokulda okuyan ve olayları yaşayan Avukat Yunus Murathan, "Sayın mahkeme ve değerli üyelerden bir karar vermesini istiyoruz. Bugün hukuki açıdan bir karar verilecek mi? Bu mahkeme yargılama yapacak mı, yapmayacak mı? Bu noktada öncelikle bir karara varsın. Sanıkların gelmesi lazım. Bu dosyada sanıklar gelmeden, ne mütalaamızı verebiliyoruz ne de çapraz sorgulama yapabiliyoruz. Sanıklar yok iddianame kime okunacak? Getirin bir yüzleşelim. Evimi kim yaktı? Komşumu kim yaktı? En azından onu bir göreyim’’ dedi.
’’ANKARA’DA OTURUYOR, MANAVGAT’TAN SAĞLIK RAPORU ALIYOR’’
Av. Nergiz Tuba Arslan da, "Banttan sanığa iddianame okutulmaz, yüzüne okutulması lazım. Normal bir yargılamada sanık 2 celse üst üste gelmiyorsa ne uygulanıyorsa buradaki sanıklara da aynı şekilde uygulanması gerekir. Bildiğimiz kadarıyla Eşref Hatipoğlu Ankara’da oturuyor ama Manvgat’tan sağlık raporu alıyor. Manavgat’a gidebiliyorsa İzmir’e neden gelmiyor. Gerçek bir yargılama olacaksa sanıkların gelmesi lazım’’ diye konuştu.
GELMEZLERSE YAKALAMA KARARI ÇIKARILACAK
Savcı, iddianamenin sanıklara okunmasını talep etti. Mahkeme Başkanı Nurettin Küdür, "Müşteki vekillerinin taleplerini lüzumlu bularak sanıklar mevcut olmadan iddianame okunmasının yeri olmadığına, sanık Eşref Hatipoğlu ve sanık Tünay Yanardağ’ın bildirdiği rapor göz önüne alınarak son kez mazeretlerinin kabulüne, gelecek duruşmada hazır bulunmalarına, gelmemesi durumunda yakalama kararı verileceği, gelecek celse TRT spikerinin duruşma günü hazır bulunmasına" karar verdi. Mahkeme, 7-8 ekim tarihlerine ertelendi.