Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen Özgecan Aslan cinayetine ilişkin hazırlanan ve mahkemeye sunulan iddianamenin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. İddianamede, katil zanlılarının fikir ve eylem birliği içerisinde Özgecan’ı öldürme ve delilleri yok etme konusunda plan yapıp, bu planı gerçekleştirerek Özgecan’ı canavarca hisle öldürüp, cesedi ortadan kaldırma amacıyla yaktıkları belirtildi.
Mersin’in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015 tarihinde ortadan kaybolan ve iki gün sonra vahşice öldürülerek yakılmış halde cesedi bulunan üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın katil zanlıları için hazırlanan iddianame, dün Tarsus 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. Özgecan’ın ailesi ve Aslan ailesinin avukatları bugün yazılı bir açıklama yaparak, şu anda kabul aşamasında olduğunu ifade ettikleri iddianamenin ayrıntılarını kamuoyu ile paylaştılar. Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Özgecan Aslan’ın öldürülmesi ile ilgili hazırlanan iddianamede, minibüs şoförü Suphi Altındöken (26), babası Necmettin Altındöken (50) ile arkadaşı Fatih Gökçe (25) hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
İddianameye göre, savcılık, şüpheli A. Suphi Altındöken hakkında, “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamalarıyla cezalandırılmasını talep etti. Suphi Altındöken’in babası şüpheli Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe hakkında ise “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme” suçlamalarıyla cezalandırılması talep edildi.
“CANAVARCA HİSLE ÖLDÜRÜP CESEDİ YAKTILAR”
İddianamede, şüpheli Suphi Altındöken’in eyleminin cinsel saldırı saikiyle başladığı ifade edilirken, Özgecan’ın kendisine yönelik bir saldırıdan şüphelenmesi üzerine şüpheliden aracın kapısını açmasını ve kendisini araçtan indirmesini istemesi, şüphelinin kapıyı açmayıp aracı tenha bir yere çekerek durması ve aracın arka tarafında bulunan maktule saldırması üzerine, Özgecan’ın biber gazı ve şüphelinin yüzünü tırnaklamasıyla üzerine gelen saldırıyı defetmeye çalışması nedeniyle nitelikli saldırı eylemini gerçekleştiremeyeceğini anlayan şüphelinin, bu olaydan duyduğu infialle öncelikle maktulü darp ederek etkisiz hale getirmesi, ardından bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla diğer şüphelilerle evlerinin önünde bir araya geldikleri, fikir ve eylem birliği içerisinde Özgecan’ı öldürme ve delilleri yok etme konusunda plan yaptıkları, planlarını gerçekleştirerek Özgecan’ı canavarca hisle öldürüp, cesedi ortadan kaldırma amacıyla yaktıkları yer aldı.
“TÜM AŞAMALARDA TÜM ŞÜPHELİLER BİRLİKTE HAREKET ETTİ”
İddianamede, Özgecan’ın öldürülmesinden delillerin ortadan kaldırılmasına kadar cinayetin tüm aşamalarında 3 zanlının da birlikte hareket ettikleri kaydedildi. Aile avukatlarının açıklamasında, iddianamede 3 şüpheliye isnat edilen suçların gerekçelerinin ise şöyle sıralandığı kaydedildi:
“Buna göre, A. Suphi cinsel saldırı eylemine direnen Özgecan Aslan’ı darp edip, bayılttıktan sonra vakit kaybetmeksizin diğer şüpheliler Necmettin ve Fatih’i araması, şüphelilerin de bu aramaya olumlu cevap verip yanına gitmeleri, Özgecan’ın öldürülüp ortadan kaldırılmasına ilişkin planı birlikte gerçekleştirdikleri, evin önünde arabanın içerisinde henüz ölmemiş olan Özgecan’ın, A. Suphi tarafından vahşice öldürülmesine karşı koyacak bir davranışta bulunmadıkları gibi aksine şüpheli A. Suphi’nin suç işleme kararını güçlendirici söz ve davranışlarda bulundukları, Özgecan’ın öldürüldüğü aracın başında ve yanında gözcü olarak beklemeleri, yine Özgecan’ın öldürülmesinden sonra yakılarak ortadan kaldırılması ile diğer suç delillerinin ortadan kaldırılması sürecinde suçun işlenmesini kendi aralarında yaptıkları iş bölümüne göre katkı sağlayarak şüphelilerin eylemlerinin birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olduğu, şüphelilerin öldürme eylemine ilişkin icrai davranışlarının başlaması sonucun meydana gelmesi ve suç delillerinin yok edilmesine ilişkin tüm aşamalarda tüm şüpheliler birlikte hareket ederek, fiil üzerinde ortak hakimiyet kurdukları, tüm şüphelilerin irade birliği içerisinde ve yapılan işbölümü çerçevesindeki eylemlerinin suça yardım düzeyini aştığı ve tüm şüphelilerin öldürme eyleminden müşterek fail olarak sorumlu tutulması gerektiği dosyada toplanan tüm dosya kapsamı değerlendirilerek şüpheliler hakkında kamu davası açılması talep olunmuştur.”
SAVCILIK ÜST SINIRDAN CEZA İSTEDİ
İddia makamınca, “suç işleme kastının yoğunluğu, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer (özellikle toplu taşıma aracı içerisinde gerçekleşmesi), suçun önem ve değeri, işlenen suçun insanların güven duygusuna, toplumun ortak değer yargılarına ve toplumun vicdanına vermiş olduğu zarar ile işlenen suçun toplumda meydana getirdiği infial nedeniyle şüphelilerin bu eylemleri nedeniyle alt hadden uzaklaşılarak üst sınırdan ceza tayin edilmesi” talep edildi. Buna göre, her üç şüpheli hakkında kasten öldürme suçunun nitelikli hallerine giren eylemlerinden dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Ayrıca, iddianamede belirtilen diğer suçlar bakımından da ayrıca üst sınırdan ceza verilmesi talep edildi.
AVUKATLAR, EK TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ EDECEK
İddianamede belirtilen her üç şüpheli hakkında istenen cezalar ve gerekçelerinin hukuka uygun ve kamu vicdanını tatmin edecek nitelikte olduğunu belirten Aslan ailesinin avukatları, ek takipsizlik kararının ise yasaya aykırı olduğunu öne sürerek, şunları kaydettiler: “Ancak ailenin avukatları olarak, toplanılması istenilen diğer delillerle birlikte suçluyu kayırmak, suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek suçlarından bir kısım şüpheliler hakkında ek takipsizlik kararı verilmesinin olayın işleniş şekli ve yerleri göz önüne alındığında yasaya aykırı olduğu, bununla ilgili dosyada ayrıntılı araştırma yapılmasının kamu vicdanı açısından gerektiği kanaatinde olduğumuzdan ek takipsizlik kararına itiraz edeceğimizi belirtiriz.”