Paralel Yapı’ya yönelik operasyon kapsamında Isparta Emniyet Müdürlüğü eski İstihbarat Şube Müdürü Peyami Baykara, eski komiser yardımcısı Mehmet Şanverdi ile polis memuru Ergün Aksu’nun tutuklanmasıyla ilgili açıklama yapan Hıdır Yıldız, HSYK’ya suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Mehmet Şanverdi’nin avukatı Hıdır Yıldız, tutuklamalarda HSYK Başmüfettişi raporunun etkili olduğunu, bu durumun ise hukuka aykırı olduğunu öne sürdü. Isparta’da 10 polis memurunun ocak ayında gözaltına alındığını ve sevk edildikleri Isparta Sulh Ceza Hakimliği’nce Adli Kontrol kararına bile gerek duyulmadan serbest bırakıldıklarını anımsatan Yıldız, "Daha sonra, bu soruşturma ile ilgili Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, hiçbir somut delil olmadan, tamamen soyut ve dayanaksız iddialarla iddianame düzenlenerek, Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştır. Bu davanın duruşması geçtiğimiz 14 Mayıs 2015 Perşembe günü yapılmıştır. Duruşma çıkışı Cumhuriyet Savcılığı’nca, 4 polis hakkında yeni bir soruşturma nedeniyle gözaltı kararı verildiğini öğrendik. Bir gece gözaltında tutulan polisler, 15 Mayıs 2015 Cuma günü Savcılık ifadelerinin ardından, 3 kişi tutuklanmaları talebiyle Isparta Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmişler ve mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişlerdir" dedi.
Müvekkilinin ve arkadaşlarının tutuklanmasının tek ve gerçek sebebinin, HSYK Başmüfettişi’nin raporu olduğunu öne süren Yıldız, şunları kaydetti:
"Dosyada soruşturulan herhangi bir hakim-savcı olmadığı halde, HSYK Başmüfettişi raporunun dosyada ne işi vardır? HSYK Başmüfettişi Raporu, HSYK Kanunu’nun 17. maddesindeki, ’Kurul müfettişleri denetimlerde yargı yetkisine ve yargısal takdire giren konulara karışamazlar, tavsiye ve telkinde bulunamazlar’ amir hükmüne aykırıdır. HSYK Başmüfettişi Raporu, Anayasa’nın 138. maddesinde teminat altına alınmış olan ’Mahkemelerin bağımsızlığı’ ilkesini ayaklar altına alarak, müvekkilin ve arkadaşlarının tutuklanmaları için, adeta hakim ve savcıya emir ve talimat vermiştir. Son dönemlerde hukukun iktidarın güdümüne girdiği, kararlarından dolayı hakim ve savcıların tutuklandığı, HSYK tarafından kararnamelerle sık sık hakim ve savcıların bir yerden başka yerlere sürüldüğü, kısacası hiç kimsenin hukuk güvenliğinin kalmadığı bir ülkede, hangi hakim veya savcı, HSYK Başmüfettişi’nin emir ve talimat içeren raporundan etkilenmez. Yargıya bu müdahale kabul edilemez. Konuyla ilgili olarak, Anayasa’nın 138. maddesini ve HSYK Kanunu’nun 17. maddesini alenen ihlal eden HSYK Başmüfettişi Ramazan Çetin hakkında, ’Yargı Görevi Yapanı Etkilemek’ suçundan HSYK’ya suç duyurusunda bulunuyoruz."