Mardin’de 8 Temmuz 1987’de Midyat ilçesinde aynı aileden katledilen 7’si çocuk 2’ si kadın toplam 9 sivil, aileleri tarafından mezarları başında dualarla anıldı.

Bölücü Terör örgütü PKK mensupları 1987 yılında Midyat ilçesine bağlı Yuvalı Mahallesi’nde aynı aileden katledilen 7’si çocuk 2’si kadın toplam 9 sivili katletti. Ailelerin acıları hafızalarda tazeliğini korurken şehitler mezarları başında anıldı. Katliamdan kurtulan şehit annesi Latife Dağ, kanlı baskından nasıl kurtulduğunu İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı.

“Çocuklarımızı bile okutamadık, korkudan işe gidemedik”

Şehit oğlu ve babası Latif Dağ, “Bu gördüğünüzde evde 8 şehit verdik. Buradan biri annem, biri oğlum, 6 tanesi yeğenim birde baldızım köydeydi. Silah sesinden dolayı oda yardımımıza geldi. Onu da bu kayanın üstünde öldürdüler. Avlu kapısında öldürdüler. Bu damdaki ev var ya hepsi orada diziliydi, katledildi. Bundan 35 sene önce bu arkamızdaki damda 8 tane insanımızı en küçüğü 4 yaşında annem oğlum diğerleri çocukları hepsi taradılar. Bizim kapıyı açamadılar, amcamın kapısından yukarı çıktılar, damda bitişikti. Geldiler onlarda yatıyordu, hepsini taradılar öldürdüler. Evimizi de ateşe verdiler. Ondan sonra harman ne varsa çalı çırpı hepsini ateşe verdiler. Kaçtılar, kaçarken hayvanları da taradılar. O günden bu güne kadar 100’lerce dilekçe verdim. Evimizin halini görüyorsun devlet bize yardımcı olmasını istiyorum. Tamir yapmasını istiyorum. Ev yapmazsa tamir yapsınlar ondan dolayı çok mağduruz maddi durumumuz çok kötü yoksa şimdiye kadar bu ev böyle kalmazdı. O zaman gelip burada Fatiha’mızı okur, mezarlığımızın başına geliriz. Maddi imkanımız yok, çocuklarımızı bile okutamadık, korkudan işe gidemedik hep böyle fakirlikten bugüne kadar kaldık” dedi.

“Devletimizden isteğimiz şehitlerimize sahip çıkılması”

Katliamdan nasıl kurtulduğunu aktaran şehit annesi Latife Dağ, 35 yıl aynı bugün gibi bu çocukların katledildiğini anımsattı. Dağ, “Çocuklarım katledildi; katledildiği esnada arkamda da konuştukları zaman ben içeriye girdim ve saklandım. Pencere açık olduğunu gördüler. Benim pencereden kaçtığımı zannettiler. O şekilde ben kurtarabildim. Çıktıktan sonra içerde bulunan bütün malzemeleri bütün her şeyi yakıp çıktılar. Dışarda bulunan harmanımızı hepsini de aynı şekilde yakıp o şekilde köyü terk ettiler. O çocukları şehit edildiği esnada hiç kimsenin hiç kimsemiz kalmadı. Bana bakacak herhangi çocuk falan yok. Şu an gördüğünüz gibi mezarlarımızda yapılmıyor. Temizliği falan fazla yapılmıyor. Devletimizden istediğimiz her zaman bizim bu şehitlerimize diğer şehitler gibi sahip çıkılması, bu mezarları bir an önce temiz bir şekilde onarılması” diye konuştu.

“Mezarlarımızı bu şekilde gördüğümüzde gerçekten çok canımız acıyor”

Şehit oğlu İdris Dağ, 35 yıl önce PKK terör örgütünün köye yaptığı baskın sonucunda 8’i amca çocukları ve annesinin şehit edildiğini hatırlattı. Dağ, “Şehit edildiği esnadan sonra cenazeleri kaldırmak için devlet büyüğümüz merhum Turgut Özal yanında eşi Semra Özal, Yıldırım Akbulut devlet büyüklerimizin hepsi gelmişti. Şimdi biz geldiğimizde mezarlarımızı bu şekilde gördüğümüzde gerçekten çok canımız acıyor. Devletimiz hiçbir zaman bizi sahipsiz bırakmamıştır. Yine de aynı şekilde bizim yanımızda olmasını istiyoruz, unutulmamasını istiyoruz’’ şeklinde konuştu.