Soma davasında sanıkların ek savunmalarını yapan avukatlar, bilirkişi raporunu “facia” olarak nitelendirdi. Tutuklu sanık Ertan Ersoy’un avukatı Mehmet Bekir Çolakoğlu, savunmasına Orhan Veli’nin madenciler için yazdığı şiiri okuyarak başladı.
Manisa’nın Akhisar ilçesinde görülen 45 sanıklı Soma davasında sanık avukatlarının ek savunmaları devam ediyor. Duruşmada, tutuklu sanıklar İsmail Adalı, Ertan Ersoy, Mehmet Ali Günay Çelik, Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık ile tutuksuz sanıklar Serkan Kocaman, Harun Güneş, Ergün Yılmaz, Yalçın Erdoğan ve Fuat Ünal Aydın’ın avukatları ek savunmalarını yaptı.
Madende işletme müdür yardımcısı olarak görev yapan tutuklu sanık İsmail Adalı’nın avukatı Furkan Çalışkan, Adalı’nın işletmede müdür yardımcılığı görevinde yazılı olarak görevlendirilmemesi ve müdür yardımcılığı görevinde de bulunmamasına rağmen bu sıfat nedeniyle kusurlardan sorumlu tutulduğunu söyledi. Hazırlanan bilirkişi raporunu eleştiren Çalışkan, bilirkişilerin bilgi ve yeterliliğinin ispatlanmış kişilerden seçilmesi gerektiğini belirterek, “Bilirkişi, ilk incelemeden sonra olay yerini görmediklerini belirtmişlerdir. Tahmin niteliğindeki kusurlardan sonra gözaltı ve tutuklamalar başlamıştır. Bir şeyi incelemeden, bilimsel verilerle doldurmadan oluşturulan rapor ancak kahinler raporu olur. Bu davada olmayanı ispat etmek savunmanın en büyük sorunudur. Bir kusurun olmadığının ispat edilmesi bekleniyor. Savcılık, detaylı inceleme gerekirken ocağı işletmeye devrediyor, sonra da delillerin karartılabileceğinden bahsedilip tutuklulukların devamını istiyor. Devlet aşiret intikamcılığı içinde hareket edemez. Gerçek sorumluların belirlenmesini biz de istiyoruz. Bilirkişi raporu bir faciadır. Bu dosyada artık hukuku bulma zamanı geldi diye düşünüyorum” dedi.
SANIK AVUKATINDAN ORHAN VELİ ŞİİRİ
Çalışkan’ın ardından tutuklu sanık Ertan Ersoy’un avukatı Mehmet Bekir Çolakoğlu, savunmasına Orhan Veli’nin madenciler için yazdığı şiiri okuyarak başladı. Orhan Veli’nin “Siyah akar Zonguldak’ın deresi/ Yüz karası değil, kömür karası/ Böyle kazanılır ekmek parası/” dizelerini okuyan Çolakoğlu, müvekkilinin teknik nezaretçi olarak çalıştığını belirterek, bilirkişinin madene beş kez gitmesine rağmen yangının çıktığı söylenen bölgeye gitmemesini eleştirdi. Çolakoğlu, “Bilirkişinin vebali üzerinde. Onları suçluyorum. Yeni bilirkişi raporunu talep etmiştik. Müvekkilim tutması gereken defterleri tutmuştur” diye konuştu.
“MADENCİLERLE AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTILAR”
Duruşmada Mehmet Ali Günay Çelik’ın avukatı Mehmet Avcı, tek tutuklu teknik elemanın müvekkili olduğunu belirterek, Çelik’in karar alma yetkisinin olmadığını kaydetti. Avcı, müvekkilinin iş güvenliği uzmanı olmamasına rağmen iş güvenliği ile ilgili kusurlardan sorumlu tutulduğunu söyledi. Avcı’nın ardından son tutuklu sanıklar Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık’ın ek savunmaları ise avukat Murat Balcı tarafından yapıldı. Müvekkillerinin şehit madenciler gibi aynı yerde ve aynı şartlarda çalıştığını dile getiren Balcı, “Müvekkillerim de şehit madenciler gibi aynı servisi kullanarak yeraltına inmiş, öğlen evden getirdiği yiyecekleri onlarla birlikte yemiştir. Atılı kusurlar dikkate alındığında kusurları dikkate almasalar kendi can güvenliklerini de tehlikeye atmış olurlar. İddianamedeki kurgu; yangının başladığı ve üretim yapma derdiyle yangının görmezden gelindiği senaryosu üzerine kurulu. Gerçekten bu kazanın sebebi ortaya konulmadan sorumluların tespit edilmesi mümkün değildir. Yer altındaki kişi kendisiyle birlikte yüzlerce kişinin ölmesini göze alarak böyle bir şey yapabilir mi? Kastı olduklarını kabul etmiyoruz” dedi.
“EL SENSÖRLERİNDEKİ SICAKLIK VERİLERİ ES GEÇİLDİ”
Tutuksuz sanıklar Serkan Kocaman, Ergün Yılmaz ve Harun Güneş’in avukatı da ek savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bilirkişi el sensörlerindeki sıcaklık verilerini es geçmiştir. Ya kasten ya da farklı düşüncelerle gözardı etmişlerdir. Sebebi olarak da nerelerde gezildiğinin bilinemediğinden diye kanaatte bulunulmuştur. Gerekli değerlendirme yapılsaydı nerelerde ölçüm yapıldığı da ortaya çıkardı. Biz Meclis Araştırma Komisyonu ocağa girerken bilirkişinin imtina etmesini anlayamadık.”
“MAÇ HALİNDE DEĞİLİZ”
Avukat Turgay Konyar ise, tutuksuz sanıklar Yalçın Erdoğan ve Fuat Ünal Aydın adına ek savunmasını yaptı. Tüm sanıkların pozisyonları ve fonksiyonları bakımından ayrı olduğunu kaydeden Konyar, bu nedenle 45 sanığın tamamının suçlu olduğu anlamının çıkarılmaması gerektiğini belirterek, “Maç halinde değiliz. Üstümüzde formalar yok. Maden alanı çok geniştir. Panolar arasında yürüyüş mesafesi 10 kilometredir. Nerede bir arıza, yanlışlık varsa o konuda görev icra eden herkes sorumlu tutulmuş. Müvekkillerim 5 kilometre ötedeki anormalliklerden de sorumlu tutulmuştur. Yalçın Erdoğan olay günü 16.00-24.00 vardiyasında görev almaktaydı. Olaydan 18 saat önce madenden ayrılmıştır. O 18 saatte meydana gelen kusurlardan da sorumlu tutulmuştur. Fuat Ünal Aydın, madenin tek havalandırma mühendisiydi. Üç vardiyayı kapsayacak şekilde tek vardiyada görev yapan biri. Altında başka personel yok. Kendisine ‘boğuluyoruz, nefes alamıyoruz’ şeklinde bir şikayet gelmemiş. Müvekkilim havalandırmayla ilgili hangi problemi çözememiş de bu elim kaza meydana gelmiştir?” şeklinde konuştu.