ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer, "Sigorta acenteleri olarak beklentimiz hukuksal konularda da çelişkiler bulunan bu yönetmeliğin ivedilikle iptal edilmesini istiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığımızın da bu konuda bizlerin sesini duyacağına ve gerekli çalışmaların yapılacağına yürekten inanıyorum" dedi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Başkanı ve TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkan Yardımcısı Süleyman Özer, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ‘Sigorta Pazarını Büyütmek’ adıyla 9 Mayıs tarihinde uygulamaya soktuğu ‘Sigortacılık Kapsamında Değerlendirilecek faaliyetlere, Tüketici Lehine Yapılan Sigortacılık Sözleşmeleri ile Mesafeli Akdedilen Sigorta Sözleşmelerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ konusunda değerlendirmelerde bulundu. Türkiye genelinde 16 bini aşkın sigorta acentesinin faaliyet gösterdiğine değinen ATSO Meclis Başkanı Özer, “Sektörde yer alan acentelerimizin 2007 yılında çıkan Sigortacılık Kanunu ile başka bir iş yapması kesinlikle yasaklanmıştır. Acenteler olarak kazancımız yalnızca acentelik faaliyetleriyle sınırlandırılmıştır. Aynı zamanda sigortacılık sektöründe faaliyet gösterecek olanların en az 2 yıllık sigortacılık bölümü mezunu olması, sektörde 2 yıla kadar tecrübesi bulunması, sigorta eğitim merkezinden eğitim alarak ardından sınavı geçmiş olma şartı olması şartları aranmaktadır. En önemlisi ise bir sigorta acentesi İlgili kanunlara, yönetmeliklere ve sattığı ürünün genel şartına ve özel şartına haiz kişidir” dedi. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 9 Mayıs tarihinde uygulamaya aldığı yönetmelik ile yetkisiz, mesleki bilgilere sahip olmayan kişi ve kurumların da poliçe kesmesinin önünün açıldığını belirten Özer, “Bu yönetmelik ne yazık ki sektöre 2007 yılından bu yana getiren kalitenin düşmesine yani 5684 Sayılı kanundan önce herkes poliçe satıyordu, tali acentelik veya prodüktör adı altında bu kişiler bilinçsiz, muafiyetli eksik teminatlı poliçeler satarak sigortalılarda mağduriyet oluşturuyorlardı, müşteriler sigortaya küsüyorlardı. şimdi yine aynı durumlar söz konusu olacaktır. Pazarın büyütülmesi ancak eğitimli, sigortacılığı kendisine meslek edinen acentelerin sigortalıları bilinçlendirmesi ile olacaktır" şeklinde konuştu. "Sigortacılık yardımcı meslek değildir" Yönetmeliğin asıl işi sigortacılık olmayan ve sattığı ürünle ilişkili olması kaydıyla mal ve hizmet satışı ile birlikte sigorta poliçesi sunulmasının yasallaştığına değinen Özer, “Böylece turizm acenteleri seyahat sigortası, telefon bayileri, beyaz eşya bayileri elektronik cihaz sigortası, makine üreticisi makine kırılması sigortası, Tekne üreticisi Tekne sigortası, Emlakçı Konut sigortası, Deprem sigortası gibi ürünleri satabilecektir. Kısaca hayat ve motorlu taşıt sigortası dışında tüm branşlarda satış yapabilmelerinin yolu açılmıştır. Sigortacılık bir yardımcı meslek olarak görünecektir” dedi. Yönetmelik ile ayrıca acente olmayan kişi ve kurumların internet sayfalarında veya mobil uygulamalarında şirket unvanı belirterek bağlantı linki vasıtası ile sigorta satışına aracılık yapmasının da önünün açıldığını belirten Özer, “Bu şekilde yine sigorta acentelerine alternatif bir satış ağının oluşturulmaktadır. Ayrıca, yönetmelikte ki bir diğer önemli konu da ‘mesafeli sigorta sözleşmesi’ ile ilgili durum. Tüketicileri mesafeli satış kanallarına yönlendiren ve asli işi sigorta aracılığı olmayan işletmelere “primle bağlantılı olmayacak biçimde hizmet bedeli ödeyebilir” şeklindeki madde 5684 sayılı sigortacılık kanunun 23. maddesinin 13. fıkrasına göre yasaktır. Bu madde ile isteyen istediği yere iş yönlendirip ‘hizmet bedeli’ adı altında komisyon alabilecektir” ifadelerini kullandı. "Yönetmeliğin iptalini bekliyoruz" Sigortacılık sektörünün herhangi bir iş kolu olmadığını ifade eden Süleyman Özer, “Biz sigorta acenteleri olarak sadece sigorta poliçesi kesen kişiler değiliz. Acenteler olarak ülkemizdeki tüm kişi ve kurumların yüzlerce farklı riskine teminat sunulmasına aracılık eden ve bu faaliyeti yaparken de risk yönetimi, kriz yönetimi, halkla ilişkiler, finans yönetimi, hukuk ve daha birçok konuda bilgi ve donanıma sahibiz.Tüm kişi ve kurumların en önemli ve hayati risklerine teminat sağlanmasına aracılık eden mesleğiz. Bu kadar önem ve hassasiyet ile uzun yıllar harcayarak emek verdiğimiz bu mesleği çıkarılan bir yönetmelik ile herkesin yapabilir hale gelmesi oldukça üzücü olmuştur. Sigorta acenteleri olarak beklentimiz hukuksal konularda da çelişkiler bulunan bu yönetmeliğin ivedilikle iptal edilmesini istiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığımızın da bu konuda bizlerin sesini duyacağına ve gerekli çalışmaların yapılacağına yürekten inanıyorum. Sigorta acenteleri olarak mesleğimizin bir ek gelir sağlayıcı yardımcı meslek olarak görülmemesini istiyoruz” şeklinde konuştu.