Aydın’da yaklaşık 13 yıl önce çalışmalarına başlayan HBX BAP Bilimsel Araştırmalar Projeleri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık, tüm kutsal kitaplarda adından söz edilen incir ile tarihten bu yana barışın ve ölümsüzlüğün sembolü zeytinin sadece bir besin olarak değil aynı zamanda insan vücudunun her türlü zararlıya karşı kullanabileceği bir kalkan olduğunu belirtti.13 yıldır zeytin yaprağı ve incir çekirdeği yağının da içerisinde yer aldığı karışımla virüslere karşı mücadele ettiklerini belirten Başlık, yaptığı ürünün kıymetinin korona virüsle(covid19)bir kez daha ortaya çıktığını söyledi.

Ege’nin en önemli tarım ürünleri olan zeytin ve incir yaprağından elde edilen bileşimin, patojen seviyesini çok kısa sürede yüzde 99.99 seviyesine indirdiği ve kanser başta olmak üzere birçok hastalığa karşı kullanılabileceği yıllar önce dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile düzenlediği programda açıklayan Hakan Başlık, o dönemde yaptığı açıklamaları paylaşarak, "Gerçekler hiç bir zaman değişmez ancak zamanla anlaşılır. Yıllar önce bu durumu açıkladığımda gazetelere manşetler olduğumuzda kimse dikkate almadı hatta bilim çevreleri tarafından alaya alındık ancak bugün dünyayı kasıp kavuran korona virüse (covid19) karşı en etkili mücadelenin zeytin ağacında gizli olduğu ortaya çıktı" diyerek 13 yıl önce virüslere karşı mücadele için üretimine başladığı HBX-2371(Antikoil) adlı ürününün değerinin bugün anlaşılmaya başladığını ve tüm bu çalışmaların akademik olarak ispatladıklarını ifade etti.

Bugüne kadar başta İstanbul ve Ankara’daki olmak üzere bir çok devlet üniversiteleri ile çalışmalar yürüttüğünü ve şu ana kadar ürünü ile ilgili 15 ayrı patent aldığını belirten HBX BAP Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık, bu çalışmaları ile aynı zamanda Aydın’ın milli ürünü incir ve zeytinin önümüzdeki süreçte sadece bir besin olarak değil bağışıklık sistemini güçlendiren önemli bir gıda ajanı olarak görüleceğini kaydetti.

Yaklaşık 13 yıldır laboratuvar ortamında çalışmalarını sürdürdüklerini ilk başlangıç aşamasında Türkiye’nin ilk akredite laboratuvarı olan Aydın Ticaret Borsası Laboratuvarı’nca da çok güçlü bir besin bileşimi olduğu resmi belgelenmiş halde ellerinde kayıtların olduğunu belirten Başlık "Yıllarca uzun ve sağlıklı yaşamın sırrı olarak kabul edilen zeytin ile incirin yaprağından elde edilen bu ürün insan sağlığına zararlı bakterilere karşı vücudunun direncini arttırıp savaşma kabiliyetini arttırıyor. İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde, zeytin yaprağı, kekik, incir çekirdeği yağı gibi bir çok bitkiden söz edildi. Bir devlet üniversitesi içinde yer alan Teknokent içerisinde faaliyetlerini devam eden HBX BAP Bilimsel Araştırmalar Merkezi olarak biz bu sözü edilen bitkilerin karışımından oluşan özel ürünü yaklaşık 13 yıl önce arge sürecini başlattık ve bunun nasıl etkili olduğunu akredite laboratuvarlarda kayıt altına aldık" diyerek Aydın’ın aynı zamanda endemik bitkiler merkezi olduğunu söyledi.

Yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Karya Farma HBX Ar-Ge Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık, "HBX-2371(Antikoil) 2 virüsten korunmanın en ideal yönteminin, zeytinden alınan oleuropein ile incirden alınan fisin enzimini, özel bir oranla birleştirip tüketmek ve bu sayede bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek olduğu belirlendi. Ayrıca zeytin yaprağı etken maddesi ile de bağışıklık sisteminin savunmasının yapılabileceğini belirlemiştik. Tıp dünyası yakın zamanda zeytin yaprağından edilen oleuropein maddesinin virüsle mücadelede etkilerini açıklamaya başlayacak demiştik ve söylediğimiz olmaya başladı. ‘Oleuropein’ meyvede, yaprakta ve dallarda bulunur. Zeytin ağacına ölümsüzlük veren ana moleküldür. Virüsleri, bakterileri ve mantarları yok edebilme yeteneğindedir. Ancak en çarpıcı etkisi kanserli hücreleri birkaç milisaniye içinde tanıyarak hücre duvarını parçalamasıdır. Bu esnada sağlıklı hücrelere hiçbir zarar vermeyen akıllı bir moleküldür. ‘Tirosol’ ve ‘Hidroksitirosol’ de benzer etkilere sahip maddeler olarak dikkat çeker. ‘Oleochantal’ için, ’Ağrı kesici, ödem dağıtıcı etkisiyle ünlenmiş bir molekül’ diyebiliriz. Ancak son yıllarda sinir hücrelerinin uğradığı harabiyeti giderebileceği de görülünce sinir hücresi tahribatıyla ortaya çıkan metabolizmanın bozulmasıyla görülen hastalıkların (alzeimer gibi) tedavisinde umut ışığı olmuş. Zeytin meyvesi dalından koparıldığı anda tazeyken içinde binlerce antioksidan içeriyor. Ancak; ışık, sıcaklık, nem gibi etkenler nedeniyle sayısı ve miktarı giderek azalıyor. Dolayısıyla elimizde narin bileşenler bulunuyor. Bu nedenle zeytinleri de iyi korumak gerekiyor" diyerek dünya döndükçe başta incir ve zeytin olmak üzere Ege’nin endemik bitkilerinin değerinin artacağını ileri sürdü.