ANAYASA Mahkemesi, ilahiyat önlisans programından mezun olanlara aynı programı uygulayan fakültelerde lisans tamamlama eğitimi imkânı sağlayan kanun değişikliğini iptal etti.<br /> AYM, CHP’li milletvekillerinin iptal başvurusunu 19 Eylül’de görüşerek karara bağladı. Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan AYM kararında, Yükseköğretim Kanunu’na eklenen, ilahiyat önlisans programından mezun olanlara ilahiyat fakültesi ve aynı programı uygulayan fakültelerde, eşdeğer alanlarda lisans tamamlama eğitimi imkânı sunan kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği belirtildi. AYM’nin internet sitesine söz konusu iptal kararıyla ilgili konulan basın duyurusunda, gerekçeli karardan alıntılara yer verildi. Kanunların kamu yararının sağlanması amacına yönelik olması, genel, objektif, adil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçülerini gözetmesinin hukuk devleti olmanın gereği olduğuna dikkat çekilen kararda, "Önlisans programlarında okuyan öğrencilere ancak ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde YÖK kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilmekte ve bunlardan sadece sınav şartını başaranlara lisans programlarına geçiş imkânı tanınmaktadır. Dava konusu kuralla ilahiyat önlisans programından mezun olanlara diğer önlisans mezunlarından farklı bir düzenleme getirilmektedir" denildi.<br /> 'ADALET VE HAKKANİYET İLKELERİYLE BAĞDAŞMAZ'<br /> Kanun değişikliğinin gerekçesine atıfta bulunulan kararda, "Lisans programlarına yerleştirme konusunda kurallar belirlenirken meslekî alanlar arasında sadece birinin seçilerek buna yönelik bazı istisnalar öngörülmesi ancak bunu gerektiren makul bir nedenin bulunması hâlinde adalet ve hakkaniyet ilkelerini ihlal etmez. Ülkemizde lisans eğitimlerini tamamlamak suretiyle bilimsel seviyeleri ve topluma hizmet sunma kapasiteleri arttırılabilecek, yine bu yolla özlük hakları iyileştirilerek moral ve motivasyonları yükseltilebilecek çok sayıda meslek alanı bulunmaktadır. Bu nedenle anılan gerekçenin bir meslek alanı ile ilgili farklı kural getirilmesinin makul bir nedeni olarak görülmesi mümkün değildir" tespitinde bulunuldu.<br /> </p> </p>