Ankaralı iş adamı ve Türkiye Binicilik Federasyonu As Başkanı Hilmi Yaman, oğlu ile birlikte aynı üniversitenin kimliğini taşıyor. Baba Yaman yüksek lisans yaparken oğul Yaman da hazırlık bölümü okuyor.<br/>Türkiye Binicilik Federasyonu As Başkanı ve iş adamı Hilmi Yaman, oğlu ile birlikte Çankaya Üniversitesi’nde eğitim görüyor. Yaman’ın oğlu Buğra İnşaat Mühendisliği bölümünde okuyor, kendisi ise Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler üzerine yüksek lisans yapıyor. Baba-oğul üniversiteye birlikte gidiyor, ders aralarında kampuste oturup diğer öğrencilerle sohbet ediyor, evde de birlikte ders çalışıyor. Baba-oğulun aynı üniversitede okumaları ise hem üniversite hocaları hem de öğrenciler tarafından ilginç karşılanırken beğeni kazanıyor.<br/>Hilmi Yaman konuyla ilgili, "Bu benim dördüncü üniversitem, daha önce İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Anadolu Üniversitesi İşletme bölümü, Fatih Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümlerini okudum. Birkaç üniversiteye yüksek lisans için başvurmuştum ama oğlumla aynı üniversitede okumayı istedim. Buğra ile arkadaş gibiyiz, onunla aynı üniversitede okumak son derece keyifli hem de şans. Üç çocuğum var ve en büyükleri Buğra. Benim çalışıyor olmamın yanı sıra üniversite okumam ve şimdi de yüksek lisans yapıyor olmam çocuklarıma güzel bir örnek teşkil ediyor. Çocuklarımın ders konusundaki motivasyonu artarken, hayata bakış açıları da olumlu olarak değişti. Bu durumun diğer insanlara da örnek olması mutluluk verici olur" dedi.<br/>"OKUMANIN YAŞI DA SINIRI DA YOK"<br/>Yoğun iş temposu içerisinde derslerini aksatmamaya çalıştığını belirten Yaman, "Hocalarım da devamsızlık problemi olmayan bir öğrenci olduğumu söylediler, devam eden öğrencilerden biriyim. Bir sorumluluk aldıysam en iyisini yapmalıyım, emek harcamalıyım. Sınavlarıma çalışmadan girmiyorum, sınıf arkadaşlarım da yanıma oturmak istiyor çünkü onlara da iyi örnek alıyorum. Öğrenci arkadaşlarım eğitimlerine emek harcamalılar, kendilerini geliştirmeliler. Genç arkadaşlarımızla bazen üniversitede sohbet ediyoruz, ’Hilmi abi okusak ne olacak, mezun olduğumuz zaman iş bulmakta zorlanacağız’ diyorlar. Ne iş yapılırsa yapılsın, diploma olmalı, kişi donanımlı olmalı. Eğitim bir toplumun ilerlemesinin lokomotifidir. Arkadaşlarımızın umutsuzluğa kapılmamaları gerekiyor, kendilerini geliştirip donanımlı olmalılar. Okumanın yaşı ve sınırı yok, kendi bölümlerinde uzmanlaşmalarını tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.<br/>Babasıyla aynı üniversitede okumanın kendisine gurur verdiğini kaydeden Buğra Yaman ise, "Babam bana ’Çankaya Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmak istiyorum, bu senin için problem olur mu’ diye sorduğunda, üniversitemin iyi bir eğitim verdiğini söyledim. Babam ile aynı üniversitede olmak keyifli. Onun yoğun iş temposundaki okuma azmi ve hevesi bana olumlu etki ediyor ben de babam gibi başarılı olmak için derslerime çalışıyorum, kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Arkadaşlarım da aynı üniversitede okumamızı takdirle karşılıyor" diye konuştu.