ANKARA () - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Gaziler Günü" nedeniyle yayımladığı mesajda, "Şehit ve gazilerimizin emanetlerini zedelemeden, hatıralarını lekeletmeden muhafaza etmek şu günkü sancılı ve sıkıntılı ortamda herkesin en temel sorumlulukları arasındadır. Gazisi mahzun ve mahcup olan bir millet geçmişinden kopmuş istikbalinden vazgeçmiş demektir. Gazilerimizin layık oldukları hürmet ve ilgiden mahrum kalmaları, unutulmaya terk edilmeleri, dahası hak ve taleplerine duyarsızlık gösterilmesi ne vefayla ne de maşeri vicdanla izah edilecektir" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Gaziler Günü" nedeniyle yayımladığı mesaj şu şekilde: "Gazilik, bedeli çok ağır olan bir mücadelenin hak edilmiş mükâfatı, fedakârca, kahramanca, yürekli bir şekilde candan ve serden vazgeçmeye hazır oluşun kararlılık beyanıdır. Aynı zamanda hesabiliğin değil hasbiliğin sonucu ve onurudur. Gazilik, şehadeti göze almış, varlığını hiçe saymış, vakarını haysiyetiyle sarmış ahlak burçlarının ve adam gibi adam olanların unvanıdır. Tarih boyunca ihanet inancın karşısında tutunamamış, işgal ve istila hevesleri 'ölürsem şehit, kalırsam gazi' şuuru karşısında asla duramamıştır. Bu şuur ki, hiçbir zalim, hiçbir hain, hiçbir bedhah üstesinden gelememiştir. Türk milleti hem gaziliğin hem de şehadetin yuvasıdır. Ve gazilerimizle şehitlerimiz milli varlığın güvenceleri, milli istiklalin yenilmez güçleridir. Elbette gazilerimize çok şey borçluyuz. Kuşkusuz onlar hem faik hem da fazıldır. Gazilerimiz vefanın, sadakatin, vatan sevgisinin ve bağımsızlık sevdasının simgeleri, zirve isimleridir. Bunun için muhterem hatıraları ve verdikleri asil mücadeleleri bizim için hiçbir şeyle kıyaslanmaz değerdedir. Şehit ve gazilerimizin emanetlerini zedelemeden, hatıralarını lekeletmeden muhafaza etmek şu günkü sancılı ve sıkıntılı ortamda herkesin en temel sorumlulukları arasındadır. GAZİLERİMİZİN LAYIK OLDUKLARI HÜRMET VE İLGİDEN MAHRUM KALMALARI ... Gazisi mahzun ve mahcup olan bir millet geçmişinden kopmuş istikbalinden vazgeçmiş demektir. Gazilerimizin layık oldukları hürmet ve ilgiden mahrum kalmaları, unutulmaya terk edilmeleri, dahası hak ve taleplerine duyarsızlık gösterilmesi ne vefayla ne de maşeri vicdanla izah edilecektir. Unutulmasın ki, şehit ve gazilerimizin mücadeleleri olmasaydı, onların iman dolu göğüsleri milli heyecanla çarpıp kanlı ve vahşi emellere dayanmasaydı felaketlerin büyüyen girdabı her değerimizi, her mirasımızı acıklı şekilde yutacak ve yok edecekti. Bu düşüncelerle fedakâr gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Günü'nü kutluyor, hepsine sevgi ve şükranlarımı sunuyorum. Halen tedavi altında bulunan gazilerimize şifalar temenni ediyorum. Ayrıca 19 Eylül 1921'de Gazilik unvanını alan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm milli mücadele kahramanlarına, aziz şehitlerimize ve ebediyete intikal eden gazilerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum."