Bursa’da düzenlenen ’Pandemi Sonrası Sağlık Turizmi Vizyonu’ konulu panele katılan Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir, "Pandemiden önce Türkiye’de 761 sağlık tesisi, 87 aracı kuruluşa yetki belgesi verilmişken, pandeminin başladığı 2020 yılında 315 sağlık tesisi ve 76 aracı kuruluş da yetki belgesi aldı. 2021 yılında ise 262 sağlık tesisi ve 76 aracı kuruluş uluslar arası sağlık turizmi yetkisi belgesi almıştır. Bugün itibariyle ülke genelinde bin 298 sağlık tesisimiz ve 234 aracı kuruluşumuz sağlık turizmi hizmeti sunmaya yetkilidir" diye konuştu. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen ’Pandemi Sonrası Sağlık Turizmi Vizyonu’ konulu panele Bursa ve çevre illerden katılan sağlık çalışanlarının katılımı ile gerçekleşti. 3 oturum halinde gerçekleşen panelde, alanında uzman bir çok konuşması sağlık turizmini masaya yatırdı. Panelin açılışında konuşan Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir, “Sağlık turizmi son yıllarda küreselleşmenin etkisiyle de giderek önem kazandı. Pandemi öncesi büyük bir ivme kazanan sağlık turizmi, Covid-19 pandemisinin tüm dünyadaki sarsıcı etkisiyle sınırların kapanması ülkeler arasındaki seyahat ve ticaretlerin kısıtlanması, sağlık ve ilgili tüm sektörlerin sadece Covid-19 ile mücadeleye odaklanması sebebiyle zorunlu bir duraklama sürecine girmiştir. Ülkemizde turizm gelirleri, 2020 ile 2021 yılı karşılaştırıldığında nerdeyse tüm alanlarda pozitif bir değişim görmüştür. Bu da pandemi sonrası dönemde sağlık turizminin de hızlı bir şekilde toparlanma sürecine gireceğine işaret etmektedir. Uluslar arası düzeyde sunulan sağlık hizmetlerinin asgari hizmet sunum standartları bu alanda faaliyet yürütecek sağlık kuruluşları ile aracı kuruluşların yetkilendirilmesi ve bu faaliyetlerin denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar 2017 yılında yürürlüğe giren uluslar arası sağlık turizmi ve turistin sağlığı hakkındaki yönetmelik ile bakanlığımız tarafından düzenlendi. Bu kapsamda pandemiden önce Türkiye’de 761 sağlık tesisi, 87 aracı kuruluşa yetki belgesi verilmişken pandeminin başladığı 2020 yılında 315 sağlık tesisi ve 76 aracı kuruluş da yetki belgesi almış. 2021 yılında ise 262 sağlık tesisi ve 76 aracı kuruluş uluslar arası sağlık turizmi yetkisi belgesi almıştır. Bugün itibariyle ülke genelinde bin 298 sağlık tesisimiz ve 234 aracı kuruluşumuz sağlık turizmi hizmeti sunmaya yetkilidir. Pandemi döneminde de bu konuda çalışmak isteyen özel sektörün önü açılmıştır. Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerimize bağlı hastanelerimizde de sağlık turizmi yapan kuruluşlarımız var. 4 saatlik uçuş mesafesinde 57 ülke ve 1,5 milyardan fazla insanın yaşadığı coğrafyada bugün birçok alanda lider ülke konumunda yer almaktayız. Sahip olduğumuz tarihi, kültürel, turistik açıdan zengin dokumuzla birçok ülkede bulunmayan tarih turizmi, kültür turizmi, yayla, inanç, doğa ve kaplıca turizmi gibi çeşitleri de beraberinde sunabiliyoruz. Nitelikli sağlık profesyonellerimiz ve bilişim dahil dünyaya örnek teşkil eden sağlık altyapımız ile kaliteli sağlık hizmeti sunuyoruz. Bursa’da baktığımızda şehir hastanesi var, doğa, kaplıca, kültür, tarih ve inanç turizmi var. Şehrimizde yok, yok. Bize düşen bu artıların hepsini güzel şekilde değerlendirip, katma değer üretmek. Sağlık turizminin kapsamının genişletilerek engelli ve yaşlı bakımını, termal turizmi, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının da bu kapsama dahil edilmesi, pandemi sonrası süreçte vizyonumuzda yer almaktadır” diye konuştu. TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, “Dünyada 500 milyar dolarlık bir ticari hacme sahip olan sağlık turizmi sektörünü görmezden gelmemiz mümkün değildir. Bu noktada Bursa, çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü inanç turizmi, kış turizmi, doğa turizmi ve sağlık turizminin yapılması çok önemli. Salgınla alakalı ülke olarak büyük mücadele veriyoruz. Bir gün bu bitecektir. Belki hastalık bitmeyecek ama küresel salgın olması bitecektir. Bugün bundan sonra neler yapacağımızı konuşmalıyız. 2023 hedeflerimizde, 2 milyon sağlık turisti ve 2 milyar doların üzerinde bir gelir beklentimiz var. Bursa Yenişehir Havalimanındaki sefer sayısını 6’ya çıkardık. Bugün salgın sebebiyle 3 seferle devam ediyor. Ama önümüzdeki süreçte yeniden bu sayıyı arttıracağız. Türkiye’de sağlık turizminde son 10 yılda sektörü 4 kat büyükmüşüz. Bursa’da ise 15 kat büyütmüşüz. Büyük hedefler ve idealler, büyük vizyonların ürünüdür. Önemli çabalar ister” diye konuştu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a Bursa vizyonuna kattığı değerlerden dolayı teşekkür eden Esgin, “Bursa’da saniyede 400-500 litre jeotermal kaynak var. Mutlaka bunu, ekonomiye, istihdama ve kente kazandırmamız gerekiyor. Bursa 1500 yıllık tarihi termal bir şehirdir. Bizim yeni kaplıcamız, 460 yıllıktır. Onun için arkamıza yaslanıp geleceğe dönük vizyonumuzu ortaya koyarken, ayaklarımızın da sağlam basarak hareket etmeliyiz. Katma değeri normal turizmden 10 kat değerli olan bir turizm hareketi için bizim mecbur olduğumuz bir alan vardır. Dünya’da bir çok termal sağlık turizmi yer almaktadır. Bursa’nın İnegöl ilçesinde Oylat, Orhangazi ilçesinde Keramet, Mustafakemalpaşa ilçesinde Tümbüldek, Orhaneli ilçesinde Sadağı, Büyükorhan ilçesinde Düğüncüler var. Artık aksiyon potansiyeli örneğinde olduğu gibi, bunları harekete geçirmenin tam zamanıdır. Mustafakamalpaşa ilçesindeki Tümbüldek termal turizm yatırımı için Bursalı önemli bir yatırımcımız talip olmuştur. Elini taşının altına koymuştur” şeklinde konuştu. Yaklaşık 2 yıldır salgından en çok etkilenen sektörlerden biri de turizm olduğunu ifade eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Sağlık turizminin etkilenmesi çok doğaldır. Çünkü uçaklar kalkmadı, sokağa çıkma kısıtlamaları ve yasaklar vardı. Bütün dünya salgına odaklandı. Onun haricindeki diğer sağlık ve tedavi süreçleri ertelendi. Tekrar normale dönüleceğini, hatta daha iyi konuma geleceğimizi düşünüyorum. İnşallah korona virüs salgınından en kısa sürede kurtuluruz. Bursa olarak bir hedefimiz var. Bursa otomotiv, yan sanayi, tekstil ve mobilya gibi ürünlerde ön plana çıkmıştır. Şehrimizin turizmle alakalı çok büyük bir potansiyeli var. Bunları şehir ve ülke menfaatine harekete geçirmemek mümkün değil. Hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var. Bursa’da termal turizmle yatırımcı veya paydaş olmak isteyen her projeye açık olduğumuzun bilinmesini istiyorum. Büyükşehir belediyesi olarak her türlü iş birliğine açığız. Bununla alakalı farklı alanlar ve arsalar ortaya çıkardık” dedi.