Van Barış İnisiyatifi’nden oluşan 156 sivil toplum kuruluşu adına yapılan açıklamada, "Can kayıplarının yaşandığı bir dönemde gündemimiz barıştır" denildi.<br/>Musa Anter Barış Parkında bir araya gelen Van Barış İnisiyatifi üyeleri burada basın açıklaması yaptı. 156 STK’nın destek verdiği 50’ye yakın STK’nın hazır bulunduğu açıklamada grup adına basın metnini Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Başkanı Necdet Takva okudu. Bölgede devam eden çatışmalı sürecin sonlandırılmasını taraflardan talep etmek ve toplumu sağduyuya davet etmek üzere toplanmış bulunduklarını ifade eden Takva, “Herkesin malumudur ki Türkiye’de akan kan hepimizin canını yakmaktadır. Son olarak Dağlıca’da meydana gelmiş elim olay toplumu acıya gark etmiştir. Yaşanan Dağlıca olayı çok açık göstermiştir ki bu toplumda barutla, baskınla, öldürmekle, huzur gelmeyecektir ve sıkıntıları yaşayanların çocuklar, yaşlılar, kadınlar, esnaf ve tüccarlar kısacası toplumun her kesimi olduğu açıktır. Barış İnisiyatifi olarak dün Dağlıca’da hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz” dedi.<br/>“PKK’NIN TUTUMUNU ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ”<br/>Bölgede insanca yaşamayı olumsuz etkileyen tüm tutumların ortadan kalkması gerektiği belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:<br/>"Masum insanların öldüğü bir ortamda bize düşen barış çağrısını güçlü şekilde dillendirmektir. Şehirlerimizin, ilçelerimizin olağan yaşamı ortadan kalkmıştır. Şu an canlarımızı kaybediyoruz. Can kayıplarının yaşandığı bir dönemde gündemimiz barıştır. Ülkemizin birlik ve bütünlüğü içerisinde birlikte bir yaşamı güçlendirecek yaklaşım öncelik olmalıdır. Artık silahla çözüm olmayacağına inanıyoruz. Halkın mal ve can güvenliği sağlanmalıdır. Türkiye’nin demokratikleşmesi Kürt sorununun barışçıl yöntemle çözümü güçlendirilmelidir. Hiçbir anne çocuğunu ölüme göndermek için büyütmez. Hiç bir savaşta kadınlara, çocuklara, yaşlılara, sağlık çalışanlarına yönelim olmamıştır, olamaz. Bu yöntemleri kınıyoruz. PKK’nın tutumunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Bölgemizde başta ilçeler olmak üzere yerleşim birimlerinde olağan yaşam kontrolden çıkmaya başlamıştır. Bu bir akıl tutulmasıdır. Bu akıl tutulmasında olan halka olmaktadır. Halk, masum insanlar, sivil hayat, olağan yaşam tehdit altındadır. Bizim bu tehditleri kabul etmemiz mümkün değildir. Mevcut durumun meşruiyetine ilişkin açıklama bizi tatmin ve ikna eder düzeyde değildir. Bu süreçte hiçbir siyasi söylem barış ve çözüme hizmet etmemektedir."<br/>Yapılan basın açıklamasının ardından grup barış isteklerini gerçekleştirdikleri iki saatlik oturma eylemi ile sonlandırdı.