Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, belediye, İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde halı dokumacılığını yeniden canlandırmak amacıyla düzenlenen halı dokuma kursunu ziyaret etti. Başkan Başdeğirmen, “Ama ‘nostalji’ denilsin ama ‘tarih geri dönüyor’ denilsin biz bu halıcılığı canlandırarak Isparta’nın ismini halıcılıkta farklı şekilde yeniden ön plana çıkarmak istiyoruz” dedi. Isparta Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde Prof. Dr. Turan Yazgan Halı ve Kilim Müzesi’nde halı dokuma kursu açıldı. Isparta’da kaybolmaya yüz tutan halı dokuma sanatını yeniden canlandırmak ve dokumacılık geleneğini geliştirmek amacıyla düzenlenen kursa 12 kadın kursiyer katılıyor. Kursiyerler 145 saat olmak üzere toplam 7 ay eğitim alarak, halı dokumacılığını öğrenecekler. Kursu başarıyla tamamlayanlara sertifikaları verilecek. Kursta dokunan halıların ise satışı yapılacak ve kursiyerler hem kendi ekonomilerine hem de şehir ekonomisine katkı sağlayacak. Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Prof. Dr. Turan Yazgan Halı ve Kilim Müzesi’nde devam eden halı dokuma kursunu ziyaret ederek, kursiyerlerle sohbet etti. Dokunan halıya ilmek atıp, kirkit vuran Belediye Başkanı Başdeğirmen, Isparta halıcılığının önemini ve geçmişteki durumunu kursiyerlere anlattı. Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, küçüklüğünün halıcılık içerisinde geçtiğini belirterek, geçmişte Isparta’da hemen hemen her evin bir odasında halı tezgahının olduğunu söyledi. Başkan Başdeğirmen, “Biz halıcılığın içerisinde yaşayan bir aileydik. Evimizin bir odası halı odasıydı. Rahmetli annemle babaannem halı dokuyorlardı. Halıcılık o zamanlar ailenin önemli bir gelir kapısıydı. Bu şekilde evde kadınlar ekonomiye katkı sağlardı. Kadınlarımız hem evinde çocuklarına bakardı hem yemeklerini yapardı hem de misafiri geldiğinde halıya kirkit vurur ve misafiriyle çayını içerdi. Bugünlere öyle geldik. Her evde mutlaka bir halı tezgâhı vardı ve bu halı tezgahları ekonomiye katkı sağlardı. 2 kişi ortalama 20 gün ile 1 ay içerisinde 6 metrekare taban halısı dokurdu. Dokunduktan sonra teyzemiz omzuna alır ve halı pazarına giderdi. Halı pazarı şimdiki IBKM olan Isparta Belediye Kültür Merkezi’nin arkasındaki caminin olduğu yerdeydi. İlk önce halı pazarımız oradaydı. Halı pazarının üstünde köy garajı vardı. Köylülerimiz köyden geldiklerinde köy garajında inerlerdi. Sabah 6’da otobüse binerler ve gelirlerdi. Sabah saat 8’de pazar açılırdı. Pazarda herkes dokuduğu halıları yayardı ve alıcı gelirdi. O günün rakamıyla herkes dolaşır ve alırdı. Akşam bakardınız 100 halı varsa 3 tanesi geri giderdi. 97 tanesi satılırdı” dedi. Prof. Dr. Turan Yazgan Halı ve Kilim Müzesi’nde Isparta’da daha önce dokunmuş halı ve kilimler ile bir kültürün yer aldığına değinen Başkan Başdeğirmen, kente gelen misafirlere Isparta halısının nasıl dokunduğunu maketlerle değil, canlı olarak göstermek istediklerini söyledi. Bu konuda bir proje hazırladıklarını kaydeden Belediye Başkanı Başdeğirmen, “Burada 12 kadınımız dokumacılık yapıyor. Yarısı eskiden halı dokuyanlar yarısı da ilk kez dokumacılık yapıyor. Buradaki müzemizin devamında ilave bir müzemiz var. O müze içerisindeki bir bölümde daha fazla tezgâh koyarak daha çeşitli modeller ve ölçülerle kaybolmaya yüz tutmuş halıcılığı bir meslek olarak yeniden canlandırmaya ve vatandaşlarımıza tanıtmaya çalışacağız” şeklinde konuştu. 20-30 yaş arası gençlerin Isparta halıcılığını bilemeyeceğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Ispartalılar olarak bugüne halıcılıktan geldik, çok iş yaptık, çok ticaret yaptık. Isparta esnafının yüzde 80’i halıcıydı ama şuanda maalesef yüzde 8 bile kalmadı. Ama ‘nostalji’ denilsin ama ‘tarih geri dönüyor’ denilsin biz bu halıcılığı canlandırarak Isparta’nın ismini halıcılıkta farklı şekilde yeniden ön plana çıkarmak istiyoruz. Eskiden Isparta denilince halıcılık akla gelirdi. Belli yaş üzerindeki vatandaşlarımız ‘halı’ dendiği zaman ‘Isparta’ derler. Bu bizim için önemli bir marka değeridir. Biz bunu daha da geliştireceğiz ve dokuduğumuz halıların satışlarını yapacağız. Isparta ve Anadolu modelleri dokuyacağız. Isparta kalitesi var, Ladik kalitesi var, Demirci kalitesi var, Bünyan kalitesi var, Döşemealtı kalitesi vardır. Isparta kalitesini burada dokuyarak hem isteyen vatandaşlarımıza satışını sağlayacağız hem de kaybolmaya yüz tutan bu sanatımızı canlandıracağız” ifadelerini kullandı.