11 Haziran Çevre Koruma Haftası dolayısıyla yayınladıkları mesajlarla çevrenin dünya ve insanlık için önemine dikkat çekerek, herkesin çevreye duyarlı olması çağrısında bulundular. Başkan Yılmaz: "Doğayı ve çevreyi korumak, geleceğimizi korumaktır" Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, mesajında, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için çevrenin, korunması gereken en önemli değer olduğunu vurguladı. Küresel ısınmanın ve nüfus artışının hızla ilerlediği günümüzde çevreye karşı duyarlı hareket etmenin herkesin başlıca görevi olması gerektiğine dikkat çeken Başkan Yılmaz, "Mersin’imiz, yeşille mavinin buluştuğu ender kentlerden biridir. Biz de Toroslar Belediyesi olarak çevre kirliliğinin önüne geçmek ve yaşanılabilir bir dünya oluşturabilmek adına çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Daha yeşil bir Toroslar için ilçemizin birçok noktasında ağaçlandırma çalışmalarımızı, mevcut park ve yeşil alanlarımızın bakımlarını hassasiyetle sürdürürken, geri dönüşümde ve sıfır atık projesinde de önemli bir mesafe kat ettik. Çevreye duyarlı bir nesil yetiştirmek ve bu konuda farkındalık oluşturmayı ilkemiz haline getirdik" dedi. Çevre kirliliğinin insan sağlığını en çok etkileyen unsurlardan olduğunu da belirten Yılmaz, "Tüm dünyada ve ülkemizde etkisini gösteren Covid-19 salgınına karşı sağlıklı ortamların oluşturulması için mücadele çalışmalarımızı en üst seviyede sürdürüyoruz. Unutmayalım, doğayı ve çevreyi korumak aynı zamanda geleceğimizi korumaktır. 5-11 Haziran Çevre Koruma Haftası’nda tüm hemşehrilerimize sağlıklı bir gelecek diliyorum" ifadelerini kullandı. Baro Başkanı Yeşilboğaz: “Çevre yaşarsa insan yaşar” Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz da mesajında Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre, her insanın sağlıklı çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu kaydetti. Yeşilboğaz, “Anayasamızın 56. maddesinde, ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek, devletin ve vatandaşın ödevidir’ hükmü yer almıştır. Ancak geçmişte akıllarda iz bırakan birçok çevre felaketi insan eliyle gerçekleşmiştir ve çok sayıda ölümlere, doğal dengenin bozulmasına neden olmuştur ve hala devam etmektedir. Çevre yaşarsa insan yaşar. Çevre katliamı, yaşam katliamı demektir. Bu nedenle çevre katliamı suçtur” dedi. Yeşilboğaz, gerek Mersin’de gerekse ülkenin dört bir yanında yağma ve talandan beslenenlerin, rant uğruna hukuk kurallarını çiğneyerek, bilimi göz ardı ederek; doğal ve kültürel değerleri, yaşam alanlarını yok etme, toprakları verimsizleştirme çabalarına karşı Mersin Barosu olarak, Kent ve Çevre Komisyonu üyeleriyle birlikte hukuki mücadeleyi sürdürdüklerine işaret etti. Yeşilboğaz, “Barolarımızla birlikte çevre için tutuğumuz adalet nöbetinde, çevre için adalet istedik, istemeye de devam edeceğiz. Ayrıca diyoruz ki, barolar ve odalar işte bu yüzden vardır ve bu haklarının elinden alınmaya çalışılması, yetkilerinin kısıtlanması sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımıza vurulacak bir darbe olacaktır” ifadelerini kullandı. “Başka evimiz yok” Gerek ülkeyi yönetenlerin gerekse toplumun, çevre bilinci konusunda büyük yol kat etmesi gerektiğine vurgu yapan Yeşilboğaz, “Ülkeye ve halka karşı sorumluluğu olan tüm meslek odası, kurum, dernek ve sivil toplum örgütlerini de çevreye yönelik işlenen suçlara karşı mücadelemize güç vermeye çağırıyoruz. Gelecek kuşakların, çevre duyarlılığını yaşam biçimi haline getirmelerini sağlamak, hepimizin ortak sorumluluğu olmalıdır. Bu dünya bizim evimiz. Başka evimiz yok. 5 Haziran Dünya Çevre Gününü nefes alabileceğimiz bir dünyada kutlamayı temenni ediyorum” dedi.