Benim dinim yücedir, ben dinimi severim

Abone Ol

Ahkâf Süresi 13. Ayet: “ Rabbimiz Allah’tır deyip, sonrada dosdoğru gidenler var ya! İşte onlara kesinlikle bir korku yoktur. Onlar mahzunda ( üzgün) olmayacaklardır.”

Ahzap Süresi 70. Ayet: “ Ey iman edenler! Allah’tan korkun. Doğru ve sağlam bir söz söyleyin de, Allah işlerinizi yoluna koysun. Günahlarınızı bağışlasın. Kim, Allah’a ve resulüne itaat ederse, o gerçekten büyük bir kazanç elde etmiştir.”

Hud Süresi 113. Ayet: “ Zulmedenlere ( haksızlık edenlere) meyletmeyin. Yoksa size ateş dokunur! Sizin, Allah’tan başka koruyucularınız yoktur. Sonra size yardımda edilmez.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Müminlerin imanca en mükemmel olanı; ahlakça en güzel olanı ve aile bireylerine yumuşak davrananıdır.”

Yunus Emre ra. Diyor ki:

“ İlim, ilim bilmektir.

İlim kendini bilmektir.

Sen kendini bilmezsin.

Ya nice okumaktır?

Okumaktan, murat ne?

Kişi, Hakk’ı bilmektir.

Çünkü okuduğunu bilmezsin!

Ha! Kuru bir emektir!

Okudum, bildim, deme!

Çok tâat ettim, deme!

Eğer Hakk’ı bilmezsen,

Abes yere yelmektir!”

Yunus Emre; ilim, bilgi bilmektir, diyor. Yelmek de; telaşla koşup, durmak, koşuşturmak, anlamına geliyor. Taat; ibadet etmek, anlamındadır.

Bizim dinimizde ki, bir tümce, edebiyatımızdaki, bir metin veya bir şiir bile aklı olana, akil insan olana yeter de artar bile! Yeter ki, niyet iyi, duygu güzel, düşünceler doğru olsun. Böyle olursa; hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, güzel ahlak, edep, hayâ, Hakk’a yönelme, peygamberimizi örnek alma yapar. İlimle, bilimle, irfanla, hikmetle, güzel ahlakla hareket eder.

Müslüman, akıllı, akil, bilge insan olmalı. Hak ile batılı, yalanla doğruyu, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, yararlı ile zararlıyı, dürüst ile sahtekârı, şarlatan ile gerçekçiyi, ilim ile safsatayı birbirinden ayırt edip, hak olanın yanında yer almalı. Aksi halde; akılsız, geri zekâlı, yanlış bilgili, yararsız, zararlı insan kılıklı olur.

Müslüman, bilgin, bilge, bilinçli, güzel ahlaklı, iyi ahlaklı, doğru ahlaklı olmalı. Ahlak eğitimi, öğretimi, terbiyesi almalı. Sevgi, saygı, merhamet ile davranmalı. Doğru düşünceli, İslam inançlı olmalı. İlim, irfan, hikmet, teknik, teknoloji, bilim sahibi olmalı. Sağduyulu olmalı. Akıllı, mantıklı, makul olmalı.

Müslüman, güzel ahlak, edep, hayâ sahibi olmalı. Sabırlı olmalı. Sabretmeli. Hikmeti- ilmi irfanı yaşayan olmalı. Merhametli, şefkatli, müşfik, acıyan olmalı. Kendini maddi, manevi olarak terbiye etmeli. Takva sahibi, muttaki olmalı. Huyu güzel olmalı. Takva; güzel ahlak, edep, iffet, haramlardan kaçınma, Hakk’a saygılı olmadır.

İnsan, hata, yalan, yanlış, iftira yapmamalı. Bugün, ülkemizde bunu yapan siyasi parti başkanları ve uzantıları vardır. Halkımızdan bilgisiz, bilinçsiz olanlar; onlara uyup, aldanmakta, kanmaktadır. Oysa bunlar her şeyleri ile hain ve zararlıdır.

Müslüman, sıfatları ile hakçıdır, hukukludur, doğrudur, dürüsttür. Yalan, yanlış, hata, kusur, edepsizlik yapmaz. Vicdan, insaf ve merhametle davranır. Sevgi ve saygıda kusur etmez. Alçak gönüllü, ağırbaşlı, yardımseverdir. İyi işleri yapmaya gönüllüdür. Gönüllü işler yapar. Gönüllü hayırlı, vakıf işleri yapar. Vakıf ve derneklerde gönüllü çalışır, görev yapar. Hoşgörülüdür. Adildir, adaletlidir. Duyarlıdır. Milli, manevi değerlere bağlıdır. Yiğit insandır. Korkak, kaygılı, pısırık, silik değildir. Zaten böyle kişiden; etkin, aktif, yetkin Müslüman olmaz.

Müslüman, ne yazdığını, ne söylediğini bilir. Sövgülü, küfürbaz, yalancı, iftiracı alçaklardan olmaz. İyi zanda bulunur. İftira atmaz. Onurlu- şerefli asıl, esaslı, olgun insandır. Faziletlidir. Erdemlidir. Müslüman, engelleri aşar. Ekip, takım çalışması yapar, aşar. Dayanıklıdır. Danışır, öğrenir, iş yapar. Gönül alır, gönül yapar, işar sahibidir. Diğerkâmdır. Hodkâm, bencil, egoist değildir. Hırslı, kanaatsiz, aç göz değildir. Öfkesini yenmesini bilir. İyi insan, ahlaklı insandır. Güzel insan, ahlaklı insandır.

Müslüman, bilgili, görgülü, öngörülüdür. Ülkemizde ve dünyada haram işleyenler, halkı kandırmak için parayı, serveti kullanmaktadır. Bilimi kullanmaktadır. Bu konuda kafa yormaktadır. “Diyelim ki, paranın yıllık getirisi ortalama, normalinden, %10 kadardır.” Onlar diyor ki, biz %500 kâr payı veriyoruz. Biz %600 kazanç sağlıyoruz. Bizler % 800 faiz veriyoruz. Hemen ahmaklar atlıyor. Evini, arabasını, malını, servetini yatırıyor. Sonunda içeri gidiyor! Böyle bir kazanç olmadığını bilmiyor. Aç gözlülüğü gözlerini kör etmiş. Hırsla, araştırmadan, bilmeden, öğrenmeden, milyonlarcası soyuluyor!

Bir kişi anlatıyor: “ Ben, 3 üniversite bitirdim. 49 yaşındayım. Evimi, arabamı sattım, paramı Ç.B. yatırdım. Dolandırıldım! Üç üniversite bitirmek, 49 yaşında olmak; akıllı, akil insan olmak demek değildir.”

Müslüman, yersiz konuşmaz. Düşünmeden konuşmaz. Başkalarına yalan, iftira atmaz. Laf atmaz. Vücudunu teşhir etmez, açıp, saçılmaz. Göstermesi haram olan yerleri göstermez. Şehvet uyandıran şekilde giyinmez. İçini, organlarını gösterir şekilde giyinmez. Kahkaha ile gülmez. Adalet ve doğruluktan ayrılmaz. Hak ve hakikatten ayrılmaz. Haksızlık yapanı sevmez, saygı göstermez. Güvenilirdir. Güven verendir. Namusludur, iffetlidir.

Allah cc. Mü’minün Süresi 1- 2. Ayette buyuruyor: “ Gerçekten namazlarında huşu içinde olan müminler kurtuluşa ermiştir.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Ahir zamanda ibadet eden, öyle insanlar çıkar ki, onlar cahildirler. Ayrıca fasık (günahkâr)  okuryazarlarda çoğalır. “

“ Hayır ve iyiliği öğreten, onu işleyen gibidir.”

“ Allahü Teâlâ, sünnetimi yapan ve onu insanlara öğretene merhamet etsin.”

Hazreti Ömer ra. Diyor ki: “ Bir mümin güzel bir söz söyler de, duyanlar onunla amel ederse, o mümine bu amel edenlerin sevabı kadar sevap yazılır.”

Şunu asla, kesinlikle, katiyen unutmamalı: “ Kötülükte bir çığır- yol açan kişi, o kötülüğü her kim kıyamete kadar işlerse, onu öğreten kişi, günah almaya devam eder! Yine bir iyiliği, hayrı, fazileti, erdemi öğreten kişi, o değerler yaşandığı süreçte, kıyamete kadar sevap almaya devam eder.”

“ Bizler, akıllı, zeki, akil, duyarlı müminler olarak, hep Allah’ın emrettiği, peygamberimizin yap dediği ve yaptığı hayırlı işleri yapalım. En güzel örnek olalım. Kıyamete kadar sevap alalım.”

Müslüman, şarlatanlık yapmaz. Şarlatan; “ yüksekten atarak, karşısındakini kandırıp, aldatan, yalancı, demektir.”

 Ülkemizde, materyalistler, şarlatanlık yapmaktadır. Yalan söylemekte, iftira atmakta, kendilerinin yapmadığını, yaptı gibi gösterip; fakir- fukara edebiyatı yapmaktadırlar. Yapmayacaklarını vaat ederek, halkı aldatmaktadırlar. Hayatı bedava yaşayacaklarını söylemektedirler. Kendileri kodaman, kapitalist, varsıl yaşayıp, hiç kimseye hayrı olmadığı halde, halkçı gözüküp, halkı şarlatanlık yaparak, kandırmaktadırlar. Hatta terör ağına düşürmektedirler!

Bu şarlatanlar, ülkemizde sürekli terör, askeri cunta, anarşi, şiddet, bozgunculuk, yıkıcılık, sokak şiddet ve terörü beslemişler. Üniversiteler, TÜSİAD, sendikalar, iş adamları, cunta askeriyesi, meslek odaları, siyasi sapkın sapıklar, bu olumsuzluklara destek oldular. Ülkemizin kalkınmasını her yönden çekiştirerek, çekerek, yıkarak, geri bıraktılar.

Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu’sunda 1800 yılından beri terör, anarşi, şiddet, isyanlar çıkartarak, o bölgeyi; ilkel, feodal, gelişmemiş durumda bıraktılar.

1950- 1960 yılları arasındaki Menderes Hükümetini, askeri cunta darbe si ile yıktılar. Başbakanı ve Bakanları idam ettiler. 449 kişiyi ağır cezalandırdılar. 18 kişi katlettiler! 15 kişiyi idam ettiler! Bunu 1982 yılına kadar milli bayram olarak kutladılar.

1968 yılında her yerde terör, komünist diktatör terörü başlattılar. 1980 yılına kadar resmi kayıtlara göre 5,600 kişiyi katlettiler! Bu 1968 gençliği dedikleri, komünist ülkelerin kullandığı mankut gençliği hala övmektedirler. Bunların yüzünden 12 Mart 1971 askeri cunta muhtırası oldu! 350 bin kişi bu muhtıradan zarar gördü! Terör 1980 yılı 12 Eylül darbesine kadar artarak devam etti. Her gün 25 kişi katlediyorlardı!

1970 yılında Kürtçü diye kurulan bölücü terör örgütleri oldu. Bunlar; DDK, KUK, KAWA denilen terör örgütleriydi. 1978 yılından sonra bunlar yerini; PKK denilen bölücü, vesayetçi, dünya emperyalistlerinin ve komünist diktatörlerin kullandığı mallar oldu! Bunlarda insanlarımızdan sadece ülkemizde 63 bin kişiyi katlettiler! Bunun 18 bin kişisi; asker, polis, güvenlik korucusu oldu! Bu terör de bitirilmek üzeredir. PKK ve diğer kolları, varyantları; Suriye, Irak, İran’da da binlerce sivili katletti! İnsanları yerlerinden, yurtlarından etti. Bu terör örgütlerin siyasi uzantıları da; milletimizi, devletimizi, vatanımızı bölüp, parçalamaya çalışmaktadır!

Terör artınca, askeri cunta darbesine yine gün doğdu! Terörü bahane ederek, darbe yapıldı. Terör darbe ile bitirildi. Oysa darbeden önce bazı bölgelerde sıkıyönetim vardı. Teröre müdahale edilmiyordu. 12 Eylül 1980 askeri cunta darbesi ile 650 bin kişi cezalandırıldı.

27 Şubat 1997 de de post modern darbe yapıldı. Yine beşli çete iş başındaydı. Demokratik hükümet yıkıldı. Yerine istedikleri hırsızlık çetesinden oluşan ortak bir hükumet kuruldu. Altı yılda; devleti, milleti, bankaları, kamu kurum ve kuruluşlarını, işletmeleri soyup, bitirdiler. 26 zincir bankanın içi boşaltıldı. Müşterilerin 60 milyar lira dolar olan parasını devlet ödedi.

1997- 2003 yılları arasında kurulan ortak- koalisyon hükümetleri tam bir diktatörlük, seküler, laik, komünistlik, faşistlik, Nazilik gibi topluma baskı, şiddet, insan hakları kısıtlaması yaptı. 1950 yılı öncesi benzeri bir insanlık dışı yönetim uygulandı. İslam dini öğrenimi 15 yaş altındakilere yasaklandı. Uygulayanların oyu, seçimde %1’in altına düştü. Aradan 20 yıl geçti. O siyasi partiler hala %1’in altında oya sahiptir. Millet, faşizmi, komünizmi, Nazizm’i, diktatörlüğü hala unutmadı.

15 Temmuz 2016 günün akşamıydı. Fetöcü terörist ve yandaşları, İstanbul Boğazı üzerinde ki,  1. Asma köprüsünü; tank, top, silah, araçlarla kestiler. Darbe yapıldığını söylediler. Karşı çıkanlara tank ile ateş ettiler. Otomatik silahlarla vurdular. Havadan uçak ve helikopterlerle, İstanbul ve Ankara’da vurdular! TBMM binasını havadan bombaladılar. Özellikle sivil halkımız ve polisimiz karşı durdu. Askerimizden de çok küçük grup, karşı silahlı mücadele verdi. 35 Fetö yanlısı asker giysili terörist öldürüldü! 2193 sivil vatandaşımız gazi oldu! 253 vatandaşımız şehit oldu! Sabaha doğru darbeci hainler etkisiz hale getirildi. Biz olayları televizyondan izlerken, tam bir ay bir millet olarak sokaklarda, meydanlarda, devleti, milleti koruduk. Eşimle beraber her akşam sabaha kadar nöbet tuttuk. Devlet, millet korunursa yaşar. Bu bilinçle her zaman devletime, milletime, vatanıma, bayrağıma, ülkeme, insanıma her zaman büyük bir hassasiyet ve bilinçle sahip çıkmışızdır. Canım vatanıma feda olsun!

Şunu hiç unutmayınız: “ Devletin elinde yüzlerce kurum, kuruluş, işletme, fabrikalar vardı. 2003 yılına kadar bunların hiçbiri kâr etmezdi. Çalarlardı. Hırsızlık yaparlardı. Kamu- devlet malı ülkemizde ve tüm dünyada çalınırdı. Sonrasında ülkemiz ve dünya, 1980 yılından sonra, kamu kuruluşlarını özelleştirmeye başladı.”

Ama onlara bunları anlattığımızda, biz iyileştirici, düzeltici, ıslah edicileriz, diyorlar.  Bunlar için bakınız, Allah cc. Bakara Süresi 11. Ayetinde ne buyuruyor:

“Hem onlara, yeryüzünde fesat ( bozukluk- bozgunculuk) çıkarmayın, denildiğinde, biz ancak ıslah edicileriz; iyileştiricileriz, düzelticileriz, derler!”

Müslüman, her işini planlı, programlı, projeli, ilmi, bilimsel, teknik, stratejik planla, en verimli şekilde severek, zevkle, keyifle, hevesle yapar. Bireysel, ailesel, toplumsal ve devlet olarak din ve bilimi esas alır. Biri eksik olursa, o işten hayır gelmez. “Dinsiz ilim- bilim- bilgi; doğru değildir. Bilimsiz de din olmaz. İkisi de Allah’ın ilmindendir.”

İslam dininde, erkek, kadın ayrımı hukuken olmaz. Kadın ve erkek hukuk karşısında eşittir. Kadınlar iş yaşamında korunabilir. Beden olarak daha dayanıksız olduklarından korunmalıdır. Herkes aldığı görevi yapmakla yükümlüdür. Savsaklama olmamalı. Bugün, hak, hukuk, kul hakkı bilmeyenler; görev ve sorumluluklarını savsaklamakta, önemsememekte, layıkıyla yapmamaktadır. Herkes sorumluluğunu yerine getirmeli. Sabırla, dayanaklıkla görevi özenerek yapmalıdır. Zamanında yapmalıdır. Her gün yeni bir enerji ile göreve, işe başlanılmalı.

Mesai saatlerinde kendimize özel zaman ayırmamalıyız. Özel işlerimizi mesai saatleri dışında yapmalıyız. Sağlıklı olmak için gereken her ne ise yapmalıyız. Erken yatıp, erken kalkmalıyız. Sekiz saatten az uyumamalıyız. Yeni planlarımız olmalı. Yaşantımızda değişiklikler yapmalı. Net gördüğümüz işleri yapmalı. Yasa dışı işlerin içine girip, kendimizi, sevenlerimizi perişan etmemeliyiz. Arkadaşlarımız iyi insanlardan olmalı. Sakin bir yaşantımız olmalı. Huzur ve mutluluğu yaşayacak şekilde hayat sürmeliyiz. Eşimize, çocuklarımıza, anne ve babamıza zaman ayırmalıyız. Dostlarımızla birlikte olmalıyız. Çalışma hayatının olumsuz etkilerini çevremize göstermemeliyiz. Tartışmalı durumlardan uzak kalmalıyız. Tartışma ile sorunlar çözülmez. Daha da büyür, karmaşık hal alır.

Lütfen! Arkadaş gruplarınız iyi insanlardan oluşsun. Güzel bir çevrede yaşayınız. Sorumluluklarınızı eksiksiz yerine getiriniz. Ruhsal, psikolojik olarak sağlıklı kalmaya çalışın. Bir eksiklik olursa, mutlaka tedavi olup, iyileşin. Hareketli olun. Cesur olun. Etkin olun. Yetkin olun. Pısırık, uyuşuk, tembel, edilgen asla olmayınız. Krizden çıkmak için gereken her ne varsa yapınız. Ümitsizliğe düşmeyiniz. Her zorluğun bir kolaylığı mutlaka vardır. Aile kurumunuzu sağlıklı ve sağlam tutun. Bunun için de ilmi, ahlakı, milli, manevi değerlere sahip bir aile oluşturunuz. Güven verin, güvenli kişi olun. Kişisel yetenek ve becerilerinizi geliştirin. Sağlığınıza dikkat ediniz. Sağlık ve din ilkelerine uygun beslenin ve de yaşayınız. Mutlaka kendinize uygun düzenli spor yapınız. Ama bilinçli spor yapınız. Bilmediğiniz işleri yapmayınız.

Kendinizi kibarlık, zarafet, incelik, ahlak, terbiye kurallarına uygun güzel ve tatlı bir dil ile ifade ediniz. Kabalaşmayınız. Çirkinleşmeyiniz. Abartıya, aşırılığa, geriliğe kaçmayınız. Duygusal davranmayınız. Akıl, kalp, doğru düşünceyi olması gereken gibi kullanınız. Kalay olanı seçiniz. Araştırma, inceleme yapmadan hiçbir iş yapmayınız. Riske girmeyiniz.

Çok iyi bir öğrenim ve eğitim alınız. En yüksek rütbe; iyi bir bilgi, bilim, sanat, meslek sahibi olmaktır. Bilim sahibi bilge olunuz. İşlerinizi, görevlerinizi ihmal etmeyiniz. Kötüye de asla kullanmayınız. Doğru, dürüst, düzgün, helal, yararlı işler yapınız. Onur, değerler konusunda hassas olunuz.

Hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, güzel ahlak, edep, haya, ilim, irfan, bilim, hikmetten asla ayrılmayınız. İyilikleri artırarak, çoğaltıp, yayınız. Kötülükleri azaltarak, yok ediniz. Zalim olmayınız. Çirkinleşmeyiniz. Kötüleşmeyiniz. Sapan, sapkın, sapık olmayınız. Allah’ın dinini, akılla, ilimle birlikte yaşayınız. Niyet, duygu, düşünce, eylem, davranış, hareket, fiil olarak en iyi insan, en güzel Müslüman olmaya karar veriniz. Tutarlı olunuz. Kanaatkâr olunuz.

İslam ahlaklı olunuz. Basın, yayın, iletişim, bilişim ahlaklı olunuz. İş, ticaret ahlaklı olunuz. Kurum ahlaklı, meslek ahlaklı, siyaset ahlaklı, sosyal ahlaklı, tıp ahlaklı olunuz. Hangi alanda çalışıyorsanız, o işin güzel meslek ahlakına uyunuz. Hiç kimseye zerre kadar zarar vermeyiniz. Canları koruyup, yaşatınız. İnsan ve canlı kesinlikle öldürmeyiniz. İlkel yaratıklar gibi birbirinize saldırmayınız. Kur’ân’ı Kerim’i esas alınız. Peygamberlere ve âlim veli kullara uyunuz.