İnsan, neler bilmediğini bilmeli. Bilginin ne, nasıl olacağını öğrenmeli. Her bilim dalından kendine ve başkalarına yetecek kadar öğrenmeli. Bilginin temellerini, esaslarını, gerekeni, uygulanabileni; öğrenip, yaşam tarzı yapmalı. Sevgi ile severek bilgi öğrenmeli. Bilgiyi, bilenlerden, bilginlerden, bilgelerden öğrenmeli. Bilgiyi aramasını, bilgiye ulaşılmasını, öğrenmeyi öğrenmesini bilmeli.

Allah cc. Bilgedir. Önce Allah’ın bize bildirdiklerini öğrenmeli. Allah’ın yarattığı nesne bilgilerini, ilmi, irfanı, bilgiyi, bilimi, bilgi çeşitlerini öğrenmeli. Kısaca; hem dini ilimleri hem de pozitif ilimleri bilip, gerçekleştirmeli. Bilimden; fen, teknik, teknoloji, sanat, kültür, robotik yapay zekâ çıkarmalı. Hayatı bilim ile güzelleştirmeli. Bilgi ile medeni, gelişmiş, olgun, yararlı, insanlıklı, insancıl, insaniyetli, olgun insan olmalı. Üretmeli. Stratejik plan, program, projelerle her alanda yararlı üretimler yapmalı.

İnsan, bildikçe yararlı insan olur. İnsan bilmek ister. Bazı insanlar uyuşuk, pısırık, pasif- edilgendir. Teşvik ister. İnsana ilmi, bilimi, doğru bilgiyi severek, öğretmeli. İnsani harekete geçirmeli. Her işin başı sevgidir. Sevgi olmazsa, ilim, bilim öğrenme gerçekleştirilemez. Severek, ödüllendirerek, takdir ederek, harekete geçirip; ilim, bilim, doğru, yararlı bilgi, yarayışlı sanat ve meslekler öğretmeli.

Hak din İslam olmazsa, bilim ve teknoloji zarar verir. İnsanlık her yönü ile zarar, ziyan içinde kalır! Faşizm, komünizm- ateizm, kapitalizm, liberalliğin verdiği zararları görür!

Bilim, sanat, meslek, ilmi değerler kavratılmazsa, özümsenmezse, içselleştirilmezse, benimsetilmezse; hak din anlaşılmaz. Doğru, düzgün yaşanılmaz. Sözde Müslümanım diyen radikal terör örgütleri gibi bir yaramaz durum ortaya çıkar.

Allah cc. İndinde ilim, ilimdir. Dini ilimler, pozitif ilimler diye bir ayrım yoktur. Tüm ilimler Allah’tandır. Tüm ilimler, Allah’ın sıfatlarının gereği, sonucudur. Tüm ilimleri Allah cc. Cş. Yaratmıştır.

Bili olmak için ekonomik yapının, kültürün, yaşam durumunun iyi olması gerekir. Nimetlerden yoksun taşrada, kırsal alanda bilgini bilge olunmaz. Öğretmensiz her bilgi öğrenilmez. İnsan iyi eğitilmeden, medeni, olgun insan olmaz. İnsana, bilgi edinecek materyaller en iyi, yeterli şekilde sunulmalı ki, yetkin insan olabilsin. Ekonomik yapı iyi olursa, bilgi edinme artar. Bilgelik oluşmaya başlar. Hoşgörü, medeni olma, insnalıklı, merhametli olma gelişir. Bilgi doğru olursa yarar verir. Yanlış olursa, zararlı insan tipi ortaya çıkar. İyi insan tipi sadece Allah’ın ahlak, edep, hayâ, insanlık bilgileri ile oluşmaya başlar. Dini değerler olmadan, iyi, güzel, doğru, dürüst, düzgün, merhametli, şefkatli, müşfik insan yetiştirmek mümkün değildir. Yanlış, eksik, hatalı bilgilerle mükemmel insan yetişmez.

İnsan, doğru bilgili, yararlı kültürlü, güzel anlayışlı, hak istikametli olursa, insan olmaya başlamış, demektir. Yanlış, hatalı, saçma sapan, mitoloji- mitos- efsane düşüncelerle insan yetişirse, olgun insan tipi ortaya çıkmaz. Bugün insanların %90’nı gerçek, doğru bilgi, insan edici bilgiden yoksundur. Bunun için aklını, zekâsını doğru kullanamamakta; beşeri ve doğal afetlerle başı beladan kurtulmamaktadır.

İnsan önce kendini, Rabbi olan Yüce Allah’ı, haddini, hududunu bilmeli. Değerli, yararlı bilgileri edinmeli. Varlık, doğa, fen, sosyal, sayısal, sağlık, teknik, teknolojik, tarım, ziraat, hayvancılık yapma bilgilerini öğrenip, benimsemeli. Kişi olarak bunları bilmeli. Aile olarak çeşitli dallardaki bilgileri kazanmalı. Toplum olarak yüzlerce dalda bilgili, yüksek uzman olmalı. Toplum, birbirinin eksikliklerini tamamlamalı. Devlet, bu eğitim, öğretim, sanat, kültür, meslek, yaşama kolaylığı işlerini iyi düzenlemeli. Çağa uygun düzenlemeli.

Varlığı- ontolojik bilgiyi iyi tanımalı. Varlığın özüne inmeli. Yapısını anlamalı. Genlerini, hücrelerini, yapı taşlarını bilmeli. Varlığı araştırmalı. İncelemeli.

Doğru bilgi edinmeli. Bilginin doğru olup, olmadığını öğrenmeli. Bilginin kaynağını, özünü, esasını, aslını bilmeli. Bugün insanlık kendini yok edecek, huzursuz, mutsuz edecek, vahşet oluşturacak bilgiye balıklama atlamaktadır. Ne bilgiyi ne de bilgiyi taşıyan insanı tanımaktadır!

Doğru bilgilerle eylem, davranış, fiil, aksiyon içinde olmalı. Yalan ve yanlıştan sakınıp, kaçınmalı. Kaçınmayı becermeli.

Değerler sistemini, etik, ahlakı kavramları özümsemeli. İçselleştirmeli. Benimsemeli. Bu değerlerle yaşamalı. Aksi halde insanlıktan çıkar, hayvan altı, hayvan ötesi yaratık haline gelinmiş olur. Milyonlarca insani, hayvani, bitkiyi, varlığı katleder! Gözünden bir yaş akmaz! Kalbi sızlamaz! Üzüntü duymaz. Bu durum hayvan altı bir durumdur. Bunu yakın tarihte, ülkelerin onlarca ülkeye saldırmasında, terör örgütlerinde, kişisel fevri hareketlerde çok görüyoruz!

Bilgili olmak, bilgin olmak, bilge olmak; hikmetli bir fazilet değerdir. Bilgi ve değerlerle insan oluyoruz. Her şeyin aslını, esasını; doğru bilgi ve değer yargıları ile biliyoruz. Hikmet bilgisi; tüm bilgileri kapsayan, kuşatan, tümel bir bilgidir. Bilgiyi tüm esasları ile bilmeli. Yarım yamalak, yalan, yanlış, eksik, hatalı bilmek; hikmet değildir. Bilgin olmak, bilge olmak değildir.

Her şeyi eksiksiz, tam, tüm esasları ile bilen; âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’tır. Bilginin kaynağı Allah’tır. Bizler Allah cc. Bilgisi ile varlığı, doğru bilgiyi, değer bilgileri, yarayışlı bilgileri öğrenip, bilmeliyiz. Bilmeliyiz ve öğretmeliyiz. En güzel örnek bizler olmalıyız. Ancak bizler Allah gibi tüm bilgilere sahip olamayız. Zira bizim zekâmız, aklımız, kapasitemiz, yaşam süremiz sınırlıdır. Biz sınırlı ölçütlerde bilebiliriz. Bunun için bizler, bize lazım olan bilgileri, meslekleri öncelikle öğrenmeliyiz. Boş işlerle, malumatlarla beyni doldurmamalıyız.

Bizler, ilim, bilim, doğru bilgi, hak din İslam yolunda olmalıyız. Bilgiyi sevip, bilgi edinme ve bilgiyle yaşamaya çalışmalıyız. İyi, güzel, yetkin öğretmenlerimiz olmalı. Güzel bilgi materyallerimiz olmalı. Medeni toplumda yaşamalıyız. Cahil cühela, çapulculardan etkilenmemeliyiz. Sapık, sapkın, batıl düşünce sahiplerinden etkilenmemeliyiz.

Dinimiz tanınırken; kendimiz, dünya, evrense tanınmalı. Varlık dünyası bilinmeli. İnsan kendini genlerine, hücrelerine, DNA yapısına, tedavisine kadar öğrenmeli. Kişi, değer yargılarını öğrenip, yaşam biçimi yapmalı. Aklı, zekâyı geliştirip, iyi kullanmalı. Doğru kullanmalı. Düşüncenin kaynağı akıldır. Akıllı olmalı. Aklı doğru bilgilerle doğru işletmeli. Aklını, zekâsını doğru bilgiyle işleten yalan, yanlış, hata, tutarsız, çelişki, zararlı olmaz.

Dünyada aklını, zekâsını yetkin kullanmayan insanların daha çok olduğunu görüyoruz. Sorun ve problemlerde bundan çıkmakta, doğmaktadır. İnsan öznel bir varlıktır. Ama aklını işletmesi, evrenseldir. Varlığı anlamak için araştırma, inceleme, irdeleme, okuma, gözlemleme, ortak çalışmalar yapma gerekiyor. Soru sorup, sorunun yanıtını aramak, bulmak gerekiyor.

Var olan tüm bilgileri sorgulamalı. Eleştirel düşünceyle yanıt bulmalı. Saçma sapan bilgilerle – malumatlarla ilgilenmemeli. Eleştirel bakmalı. Her bilgiyi hemen, olduğu gibi kabul etmemeli. İnsan bilgili, bilgin, bilge, âlim olmalı. Filozof olmalı. Cahil cühela, çapulcu, bilgisiz asla olmamalı. En kötü durum; cahil cühela, çapulcu, bilgisiz, akılsız, zekâyı kullanamaz olmaktır. Çok güzel, iyi, doğru, yararlı, düzgün, ilmi niteliklere sahip olmalı. Harika, harikulade, alametifarika olmalı. En güzel örnek olmalı.

Bir konuda, bir alanda konuşmak, yazmak istersek; çok yönlü düşünmeli. Eleştirel düşünmeli. Düşünme biçimlerinin tümünü kullanmalı. Pek çok düşünme, değerlendirme şekli vardır. Bunları öğrenip, kullanmalı. Analiz, sentez etmeli. Tekrar tekrar düşünerek, iş yapmalı. Bilmediğimizi sorup, öğrenmeli. Öğrenmek için mutlaka soru sormalı. Sorma tekniğini öğrenmede mutlaka kullanmalı.

Bir konu bilinmek isteniyorsa, çok kapsamlı, kuşatıcı, derinlemesine araştırma yapmalı. Bilmediğimiz konuda hemen karar vermemeli. Mutlaka bir konu çok kapsamlı araştırılarak, karara varmalı. Bilimin her dalı araştırmada kullanılmalı. Günümüzde internet üzerinden de araştırma yapma olanağımız vardır. Kişiye sorarak, kitaplardan araştırarak, internetten araştırarak da bilgi öğrenme imkânımız bulunmaktadır.

Müslüman, doğru bilgi, gerçek bilim, ideal değerler, pozitif ilim, dini ilim, düşünce- fikir sahibi olmalı. Doğru düşünce, eski dille “fikir” sahibi olmalı. Bilim, teknik, teknoloji sahibi olmalı. Kendimiz gelişmiş, işimizi – görevimizi harika yapan olmalıyız. Bugün, çalışmasını, üretmesini, gelişmesini yapamayan toplumlar vardır. Tarım, hayvancılık, üretim yapamamaktadır. Evi yok, işi yok, ekmiyor, biçmiyor, toplamıyor, rızkını çıkaramıyor. Öyle ki, ülkenin ancak %4’ü ekilen ülkeler vardır. Sanırım onu da başkaları yapmakta, toprağı işlemektedir! Bu bilgisizlikten, öğrenimsizlikten, eğitimsizlikten, geri kalıştan kaynaklanmaktadır. Dünyanın tarım ürünleri artık dünyanın yaklaşık 8 milyar insanına yetmemektedir. Bunun için tarım ürünleri, tahıl ve baklagillerin fiyatı tüm dünyada aşırı şekilde artmıştır.

Bilim, ilim, doğru bilgi öğrenimi yapınız. Bilim evrenseldir. Eleştiriye açıktır. Tutarlıdır. Evreni ve insanı inceler. Birikimlidir. Merak ve kuşkuya dayanır. Her bilim denileni de yaşantınıza uygulamayınız. Bilim gelişme, değişim içindedir. Bugün, doğru dediğine yarın bir başka demektedir. Kutsal din ayetleri gibi de anlamamak gerekir. Bilim, nesneldir. Olanı inceler. Genel geçerlidir. Yanıtlar önemlidir. Ama her bilim denileni de yapmayınız. Sağlığınız bozulabilir! Birikimli ilerler. Yol, yöntem olarak; deney ve gözlem kullanır. Bilim her zaman gelişme gösterir. Gelişim ile değişim ve yenilikler oluşturur.

Felsefe ile bilim farklıdır. Felsefe bilim değildir. Felsefe özneldir. Olması gerekeni inceler. Söylenenin doğru, yanlış olduğuna bakmaz. Felsefede birikim olur ama ilerleme olmaz. Akıl ve mantığı kullanır. Her kafadan bir ses çıkar. Felsefeciler baktığımızda daha çok saçmalamaktadırlar!

Dini bilgi, hikmetlerle doludur. Allah’ın vahiy yolu ile peygamberlerine ilettiği bilgileri konu alır. Ayetler, eleştiri kabul etmez. Yüce iradenin ayetleri, insanın küçük, yetersiz, farklı işleyen aklı, zekâsı ile eleştirilemez. Dinde kural koyucu yüce iradenin sahibi Allah’tır. Dinimiz, Kur’an ve peygambere dayanır. Zaman içinde kurallar değişmez. Emre itaat söz konusudur. İnsanların yaşantılarına ışık tutar. İç huzuru, mutluluğu, kolaylığı sağlar. Din, gerçek bilimle çatışmaz. Çatışırsa, bilim henüz varsayım aşamasında, demektir. Demiştik; bilim demek, tam doğru, eksiksiz gerçek demek, değildir.

Namaz, oruç, hac, zekât, iyilik etme, yardım etme, ilim öğrenme, anne ve babaya iyilik etme, değişmez hükümlerdir. Değişen hükümlerde vardır. Zamana, mekâna, duruma, olanağa, iklime göre değişkenlik gösteren hükümler de bulunur. Bunlar yaşamın değişkenliği ile değişir. Peygamberimiz zamanında mescitler, evler, kentler öyleydi. Şimdi de öyle olsun, denmez. Müslüman, zamanın en iyisi, gelişmişi olmalıdır.

Dinimiz İslam; ilme, irfana, bilime, sanata, mesleğe, doğru ve yararlı kültüre, gelişmeye, değişime, yararlı olmaya çok büyük değer verir. Gerçek bir Müslüman, cahil cühela çapulcu, anarşist, terörist, saldırgan, fitne, fesat, nifak, bozukluk, bozgunculuk, şiddet içinde asla olmaz.

Biz, ilim, bilim, bilgi,, din ilmi ayrımı yapmayız. Hepsi Allah’tandır. Hepsi bizimdir, bizim olmalıdır. Bizler mutlaka ama muhakkak bilim, akıl, zekâ, din, mantık, matematik, doğa ilimleri sahibi olmalıyız. Hatta yüksek kariyer bu ilimlerde yapmalıyız. Fizik, kimya, cebir, geometri, matematik, sosyal ilimler, psikoloji, sosyoloji, antropoloji, tarih, coğrafya gibi bilimleri yüksek düzeyde akademik alanda öğrenmeliyiz. Felsefe de bilmeliyiz. Kimin neyi, nasıl, niçin dediğini öğrenmeliyiz. Eleştirel, sorgulayıcı akla sahip olmalıyız. Özne ve nesnelerin farkında olmalıyız. Doğru ve gerçekçi olmalıyız. Doğru bilgi sahibi olursak, olgun insan oluruz. Aksi halde insan müsveddesi olarak kalırız!

Akıllı, zeki insanlar doğru bilgi öğrenebilir. Yalana, yanlışa yönelmez. Bu bir insaf, vicdan, kalp, beyin işidir. İnsan her şeyi bilemez ama kendine gerekeni öğrenebilir. Bilgi edinmemiz, beyin kapasitemiz yüzünden sınırlıdır. Lazım olan bilgileri öğrenmeliyiz. Uygun, gerekli, tutarlı, lazım olan, kullanılabilen, kuşku oluşturmayan, insanlıktan çıkarmayan bilgileri kazanıma dönüştürmeliyiz. Yerel ve küresel, milli, manevi, dini, ilmi, evrensel bilgileri edinmeliyiz. Öyle anarşist, şiddetçi, terörist, saldırgan, canı, yıkıcı, insanlıktan edici, sapık, sapkın, batıl bilgileri edinmemeliyiz.

İdeolojik sapkınlık olan sapkın, zararlı bilgi edinmemeliyiz. Faşizm, komünizm, kapitalizm, liberalizm ve felsefi bozuklukta olan safsata, saçma sapan bilgi edinmemeliyiz.  Batıl, küfür inanışlar, sapkın felsefi inanış ve görüşler edinmemeliyiz.

Doğru bilginin edinmesini reddeden, Septisizm – kuşkuculuk bilgiler edinmemeliyiz. Septisizm, Rölativizm, Nihilizm, Agnostisizm gibi felsefi görüşler sapık, bozuk, doğru ve gerçeği reddeden felsefi görüşlerdir. Okullarımızda hem İslam dini yarım yamalak öğretilirken, hem dinimizi inkâr eden bu sapık görüşler öğretilmektedir. Verilen üç tane doğru 50 taneden fazla sapkın, sapık felsefi görüş ile yok edilmektedir! Her türlü bozuk, batıl, ahlaksız fikir- düşünce öğretilmektedir. Elli taneden fazla felsefi görüş var da, ben 50 tanesi hakkında kitap okudum.

Felsefi görüşlerden; Rasyonalizm, Em prizim, Kritisizm, Pozitivizm, Analitik felsefe, Entüisyonizm, Pragmatizm, Fenomenoloji, ateizm gibi her sapık, sapkın, batıl, küfür içinde olan kişi bir düşünce saçmalamış. Bunlarda felsefe diye alınmış. İnsanlara okullarda, kitaplarla öğretilmektedir. Bu batıl,  küfür saçma düşüncelerden korunmak gerekir. Bu saçmalıklar dinsiz, imansız, ateist, komünist, din düşmanları tarafından, şer güçlerce insanlığı yoldan çıkarmak, kullanmak için ileri sürülmektedir.

İnsan, kendini, Rabbini, haddini, hudutlarını, güzel İslam ahlakı, edebi, hayâyı, ilmi, irfanı bilip, yaşam tarzı yapmalıdır. Allah’ını, İslam dininden tanımalı. Esma’ül Hüsna ile tanıyıp, kabul etmeli. Varlığın inceliğini, özünü, yapısını, yaratılışını inceleyip, öğrenmeli. Varlıkta Allah’ı görmeli. Varlığı tanımak için deneysel yol ve yöntem kullanmalı. Konu olarak nesnel olgular üzerinden ilerlemeli. Varlığı bir bütün olarak değil, parçalayarak, yapı taşlarına inerek anlamaya çalışır. Varlığa bir inek gibi bakmaz. Varlığın ne olduğunu sorgular. Akıl ve zekâyı temelde kullanır. Ekip çalışmalarıyla varlığı anlamaya çalışır. Duygusal ve düşünsel davranır. Varlığa bir bütün olarak da yaklaşır. Şimdi bilinen denizlerde, sularda 2 milyon canlıyı, karalarda 1 milyon canlıyı inceler. Bir bu kadar sayıda da bilinmeyeni bulmaya çalışır.

Bilim ve hak din birlikte öğretilmeli. Bilim; olgusaldır. Mantıksaldır. Nesneldir. Eleştiricidir. Genelleyicidir. Kümülatiftir. Deneysel ve uygulanabilirdir. Kesin bilgi olmasına rağmen, pek çok bilgi zaman içinde değişebilir. Bilim, kesin son demek değildir.  Bilim birleştiricidir. Birikimli bir süreçtir. Seçicidir. Bilimsel yöntemlerle elde edilmiştir. Bilim ile gerçek hak din çelişmez. Bilim ile hak din İslam‘ı en doğru şekilde, en gerçekçi biçimde öğrenmeli, öğretimini, eğitimini birlikte görmeli. Aksi halde doğru, dürüst, düzgün, olgun insan ortaya çıkmaz. Yararlı, iyi, güzel, olumlu insan yetiştirilemez.