Âlemleri hiç yoktan yaratan, yaşatan Yüce Allah cc. Nisa Süresi 31. Ayette buyuruyor: “ Size yasak edilen, büyük günahlardan kaçınırsanız; kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz.”

Nisa Süresi 4. Ayet: “ Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz. Zerre kadar iyilik olsa, onu kat kat artırır ve yapana büyük ecir verir.

Nisa Süresi 110. Ayet: “ Kim kötülük işler veya kendine yazık ederde, sonra Allah’tan bağışlama dilerse, Allah’ı bağışlayan ve merhamet sahibi olarak bulur.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ İslam dininde zarar vermek ve zarara, zararla karşılık vermek yoktur.”

Müminin, mümin üzerinde esasta 7 hakkı vardır. Bunları kısaca yazarsak, şöyle olur:

1-      Davet ettiğinde- çağırdığında, davetine katılmak!

2-  Bayramda ve diğer günlerde ziyaretine gitmek.

3- Cenazesinde bulunmak.

4- Nasihat- öğüt vermek.

1-      Selam vermek.

2-      Bir zalimin elinden bir mazlumu kurtarmak!

3-      Aksırdığında, Allah cc. Merhamet etsin, demek.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Allah’ım! Dört şeyden sana sığınırım. Fayda vermeyen ilimden, huşu duymayan kalpten, doymayan nefisten ve kabul olmayan duadan sana sığınırım,” diye dua ederdi.

Cahillerin bazı alametleri şunlardır: “ Kızmayı, öfkelenmeyi gerektiren meşru bir durum yokken, kızıp, öfkelenmek. Faydasız ve boş konuşmak! Malını, servetini boş ve zararlı yerlerde harcamak! Herkesin yanında sırrını açıklamak! Her insana güvenmek! Dostunu, düşmanından ayıramamak! Yalan ve iftira ile konuşmak! Sözünde durmamak! Haram, helal demeden, davranmak! Emanete hainlik etmek! İnsanlara ve halkın malına zarar, ziyan vermek! Allah’a ve varlıklara karşı görev ve sorumluluklarını yapmamak! Haram, günah, suç işlemek gibi pek çok kötü özellikleri, nitelikleri, vasıfları işlemek!”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Kim insanları hidayete- doğru yola, hak yola davet ederse, kendisine uyarak, davet ettiği şeyle iman edenlerin, kazandıkları sevabın bir mislide, o kişiye verilir. Bu, uyanların sevabından bir şey eksiltmez.”

Zennun –ı Mısri ra. Hazretleri diyor ki: Şu davranışları yapan kişiler; ahlak, edep, hayâ, inanç, düşünce, davranış olarak bozulur:

1-      Dini işlerde, ahirete ait işlerde gevşeklik gösterenler.

2-      Bedenlerini nefsi arzularına göre işlevli kılanlar.

3-      Sonu gelmez dünya arzusunun yakın olan ecellerine galip gelmesi.

4-      İnsanların rızasını, Allah’ın rızası üzerinde tutanlar.

5-      Allah’ın farz kıldıklarını, peygamberimizin sünnetlerini terk edenler.

6-      Peygamberimizi, seçkin sahabeleri, samimi gerçek İslam âlimleri örnek almayıp; zalim ve sapkınları örnek alanlar, bozuk kişilerdir, bozguncu kişilerdir.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ İnsanın değeri, dini takva ile yaşaması iledir. İnsaniyeti aklı iledir. Asalet ve şerefi de güzel ahlakı iledir.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Ümmetimin en şereflileri; Kur’an okuyup, ezberleyen, ezberleyip, onunla amel eden ve geceleri ibadet edenlerdir.”

Müslüman, bağışlayıcı, affedici, korkusuz, korkmayan, yiğit, akıllı, zeki, planlı, projeli, stratejik planlı, verimli, ekip çalışması yapan, harika ve harikulade insandır. Müslümanlar, batıllar gibi barbar, vahşi, korkunç, dehşet saçan, haşin, gaddar değildir. Olursa, zaten böyle bir tipten Müslüman olmaz. Müslüman, hangi iş de, görevde, yerde çalışırsa, o işin ahlakını yaşar. Müslüman ileri görüşlü, öngörülü, basiretli, becerikli, maharetli, meziyetlidir. Böyle olmalıdır. Olmuyorsa, Müslümanlığında eksikliği, noksanlığı vardır. Müslümanların beklentileri Yüce Rabbi olan Yüce Allah’tandır. Müslüman, bencil, egoist, hodkâm değildir, olamaz.

Müslüman, hakkı, hakikati, hakkaniyeti, adaleti, eşitliği, şahane olanı, harika ve harikulade olanı benimser. Gidip de, pis, kötü, çirkin, olumsuz, yalan, yanlış, bozuk benimsemez. Müslüman, beşerdir- insandır. Bazen şaşsa da, kendini toparlayıp; hakka, hakikate yönelmelidir.

Müslüman, sormalı, öğrenmeli, okumalı, bilmeli, çalışmalı, incelemeli, gözlemlemeli, denemeli, merak etmeli, ısrarla öğrenmeli, aklını, zekâsını en iyi şekilde işletmeli. Müslüman, bilgin, bilge, sanatçı, sanatkâr, zanaatkâr, kültürlü, becerikli, maharetli olmalı. Müslüman, bilim sahibi olmalı. Müslüman, bilimsel çalışma yapmalı. Bilimden, teknik ve teknoloji üretmeli. Müslüman her çalışmasında; ahlakı, etiği öne çıkarmalı. Ahlaksız, edepsiz, hayâsız, etiksiz işler asla yapmamalı. Müslüman, bilimsel araştırma, geliştirme, çalışma yapandır. Bilimsel ilkelere eksiksiz uyandır. Müslüman, vefalıdır, fedakârdır, özverilidir.

Müslüman, çalışmalarda bilimsel yol ve yöntemler kullanmalı. Müslüman, çağın gerektirdiklerini öğrenir ve yapar. Çağın gerisinde kalmaz. Her zaman en doğru, dürüst, ilericidir. Müslüman, bireyci değildir. Sosyaldir. Birbirine tutkundur. Dayanışma, yardımlaşma, paylaşma, ekip halinde, takım halinde çalışır ve zor işleri başarır. Zor günleri, bunalımlı günleri, kriz günleri ekip halinde aşar. Müslüman çaresizliğe, bunalıma, krize düşmez. Çünkü her işini, görevini stratejik planla en verimli şekilde yapar. Müslüman kimseye boyun eğmez. Köle, tutsak, mankut olmaz. Kötülerin kullandığı malzeme, alet, gereç olmaz. Aldanmaz, aldatmaz.

Müslüman, çağa uygun her bilim, teknik, teknoloji, yapay zekâ- robot bilimi ve gerçekleştirmesini bilip, uygulayabilmeli. Edebiyat, Türkçe, dil bilimleri, tarih, hak din İslam,  İslam tarihi, peygamberler tarihi, Türk tarihi, fizik, kimya, matematik, geometri,  arkeoloji, astronomi, jeoloji, biyoloji, eczacılık, felsefe, sosyoloji öğrenimi görmeli.

 İletişim, bilişim, haberleşme, işletme, ekonomi, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, kamu yönetimi, sanat, makine mühendisi, tekstil mühendisliği, farklı mühendislikler öğrenim ve eğitimini almalı.  

Mimarlık ve farklı sürümleri, psikoloji, sanat tarihi, uygulamalı bilim ve teknik bilimleri, tıp, sağlık bilimleri, bilgisayar, sosyal bilimler, fen bilimleri, sayısal bilimler, sözel bölümler, teknik bilimler öğrenmeli.  

Maliye, botanik, çevrebilim, finansman, ticaret, genetik, paleontoloji, zooloji, askeri eğitim, beden eğitimi, beşeri bilimler, denizcilik, lojistik, taşımacılık alanında bilgi sahibi olmalı.  

İslam ilimleri öğretim ve eğitimi, halk sağlığı, hukuk, ormancılık, tarım, ziraat, hayvancılık, teknolojik eğitim, yönetim uzmanlığı, vatandaşlık, güvenlik, eğitim bilimleri, etnografya, astrofizik, astrokimya, kozmoloji öğrenimi almalı.

Medya, anatomi, bakteriyoloji, embriyoloji, fizyoloji, gelişim biyoloji, genetik, gezegen bilimleri, yıldız bilimleri, mekanik, istatistik, dünya tarihi gibi bilim dallarında toplum yüksek uzman olmalı. Toplum, bu bilimleri ve diğerlerini etik- ahlak çerçeveli bilmeli.

“Kapitalizmin sömürü anlayışı, liberalizmin serserilik özgürlük anlayışı, faşizmin şiddet ve saldırganlık hareketi, komünizmin dinsiz- imansız, ateist zorbalığı olmamalı.” Bu gibi felsefi ve ideolojik düşüncesizliklerin; sapkınlık, sapıklık, insan doğasına zıt anlayışsızlıklar olduğu bilinip, sakınmalı ve kaçınmalı. Akil, bilge, ahlaklı, olgun insan olmalı.

Gençler, etkin, aktif olmayı severler. Gençleri günümüzde olduğu gibi bir merkezi sınav sistemiyle üniversitelere yerleştirmemeli. Sınav, bilgiyi ölçer ama yeteneği, beceriyi, insan yatkınlığını, hasletleri ölçmez. Yeteneği doğrultusunda okumayan genç, okuduğu dalda başarılı olamaz. Ülkemizde bunun için öğretmenler, öğrenciler, mimarlar, mühendisler başarılı değillerdir. Gençleri, yeteneği doğrultusunda yararlı mesleklerde öğretim ve eğitim gördürmeli. Ülkemizde 4,3 milyon insan kamuda- devlette çalışmaktadır. Pek çok çalışan mesleğini sevmemektedir. Mesleğini sevmeyen insan, mesleğinde başarılı olmaz. İnsan, ekmek parası, geçim sağlamak için çalışmamalı.

Kızların okutulmasına daha çok özen, dikkat, önem vermeliyiz. Ülkemizde okullaşma oranı %100 oldu ama kızlarda devlete yerleşme çok yetersizdir. Öğretmenlerin %53’ü bayandır. Üniversite öğretim görevlilerin %23’ü bayandır. Doktorların %22’si bayandır. Bu daha çok olmalı. “Bunun az olmasının birinci nedeni; kızların başörtülü ve giyimli olarak 2012 yılına kadar okul okuyamamaları ve de devlette amir, memur olamamalarıdır. Kılık- kıyafet kısıtlaması nedeniyle kızlar okuyamadı.” Bu bir hak, hukuk ihlalidir. Bu bir kul hakkıdır. Bu bir zorbalık, dayatma, faşizm, komünizm, cinsiyet ayrımcılığıdır. Bu, insanlık dışı bir barbarlık, vahşilik, hak, hukuk tanımazlıktır. Bu adiliği eleştiriyor, kınıyorum.

Bugünlerde, öğretmenlere kariyer yolu yasa ile açılıyor. İki bin yılı başında öğretmenlere bir merkezi sınav yapılmıştı. Çok az bir kısmı sınavda başarılı olmuştu. Başarılı olanlara; “uzman öğretmen” unvanı verilip, aylık artışı sağlanmıştı. Sınava bir kitaptan hazırlanan asosyal, uyumsuz, kavgacı, başarısız öğretmenler; sınavı kazanıp, uzman öğretmen olmuştu. Ne diyorum? Bu işler sadece bir sınavla yapılmamalı. İşin uygulama, başarı, sosyal çalışma, etkin, yetkin olma gibi pek çok kıstası olmalı.

Şimdide hazırlanan yasada; “öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen” olmak üzere üç kariyer basamağı oluyor. Uzman öğretmen ve başöğretmen olanlara, bin lira fazla aylık verilecek. Yüksek lisansı, doktorasını tamamlayanlara, kariyer sınavı yapılmadan, unvan verilecek. Ülkemizde 1 milyon 200 bin kişi öğretmenlik yapmaktadır. Bunların %5’i bile başarılı, etkin, aktif, sosyal, kültürel etkinlik yapan, AR- GE yapan, geliştiren, algoritma, inovasyon yapan değildir. 100 öğretmenin çalıştığı bir okulda, 2 tane nitelikli öğretmen yoktur. Bunlara uzman öğretmen, başöğretmen unvanı vermek, diğerlerini çekemez yapmak olur!

İyi bir eğitim- öğretim olan ülkede; 123 tane etkin terör örgütü olmaz. 100’den fazla devlet, millet, ümmet, din- iman, Müslüman, hak- hukuk düşmanı siyasi parti olmaz. Değil bilim insanı yetiştirmek, daha insan bile yetiştirememişiz. Daha iyi niyetli insan yetiştirememişiz. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu, yapmak yerine bozmaya çalışmaktadır. İdeolojik sapkınlıklarla hareket etmektedir. Ülke coğrafyamıza sahip çıkmamaktadır. Siyasi yönüyle yıkmaya çalışmaktadır. Sosyal yönü ile bozuktur. Kültürel yönü ile yabancı düşmanlarımızın; kölesi, tutsağı, mankudu, oyuncağı, kuklasıdır. Halkımızın milli, manevi, dini inançlarını asimilasyona uğratmaktadır.

Birey, aile, toplum, devlet olarak, helal, haram demeden, maddeci, çıkarcı, hak, hukuk tanımayan olduk! Bunun için akrabalar bile miras, alacak, verecek yüzünden birbirine dargın, küs durumdadır. Kardeşini içeri atan, kardeşini kazıklayandan öyle iyi Müslüman olmaz. Herkes aklını başına toplamalı. Herkes hakkından başkasına göz dikmemeli. Alçalıp, kahpeleşmemeli. Adileşip, haram yememeli. Haram yiyenden olgun takva mümin olmaz; bunu asla unutmamalı. Bireyler hak, hukuk, helal, haram tanımadığından devlet, millet, kişi, kurumlar soyulmaktadır. Bu tüm dünyada böyle yapılmaktadır.

2020 yılı başından beri pandemi KOVİD -19 salgın virüs hastalığı var. Ülkelerin ekonomileri dara, zora girdi. Üretim ve tedarikte azalma, hayat pahalılığında artma var. Ama sömürücü KKK Keneler servetlerini iki kat artırmış! Sadece 10 kişinin serveti 2 trilyon dolara ulaşmış. Düşünün! Dünyanın en büyük 17. Ekonomisi olan, 85 milyon nüfusa sahip olan, Türkiye’mizin yıllık devlet bütçesi; 110 milyar dolardır.

Unutma! Kişinin kalbi doğru olmadan; imanı, ibadeti doğru olmaz.

Dil doğru olmadan, davranışlar güzelleşmez.

İyi, güzel, doğru, dürüst, hayır konuşmayan; iyi, güzel, yararlı işler yapmaz.

Hakka, hukuka, hakikate uygun konuşmayan; güzel, iyi iş yapmaz.

İslam dinini yaşamayanın; merhametli, şefkatli, müşfik davranması beklenemez.

Akil insan olmayandan; ölçülü, dengeli, adil davranış beklenemez.

İyi, güzel, ince, nazik, kibar, yumuşak huylu olmayandan; sevgi, güzel ahlak beklenmez.

Müslüman; kötü, çirkin, edepsiz, ahlaksız konuşmaz, yazmaz, davranmaz.

Müslüman; yalan söylemez, iftira atmaz.

Müslüman; vatan, millet, devlet, bayrak, iffet, değerler düşmanı olmaz.

Müslüman; kesin bilgi olmadan, araştırmadan, öğrenmeden, haber yaymaz.

Müslüman; zayıfın, mağdurun, mazlumun, yoksulun yardımcısı olur.

Müslüman; hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, güzel ahlak, edep, hayâ, ilim, irfan, din- iman, bilim ile davranır.

Müslüman; iyiliği çoğaltarak yayar. Kötülükleri azaltarak men eder.

Müslüman, hem Müslüman’ım deyip, hem de bozuk felsefi anlayışlarda, sapkın ideolojik serseriliklerde olmaz. Kendini bozuk felsefi görüşlerle tanımlamaz.

Müslüman; sağcı, solcu, kapitalist, liberal, faşist, sosyalist, komünist, ateist, deist, sapkın sapık felsefi anlayışlarda olmaz.

Al-i İmran Süresi 18. Ayet: “ Onların kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinde sakladıkları ise daha büyüktür.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece, yolunuzu şaşırmayacaksınız. Bu iki şey; Allah’ın kitabı ve peygamberin sünnetidir.”

Zümer Süresi 3. Ayet: “ Bilinmelidir ki, halis dindarlık, yalnız Allah için olanıdır.”

Nisa Süresi 58. Ayet: “ Allah, size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.”

Hud Süresi 112. Ayet: “ Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”

Haşr Süresi 8. Ayet: “ Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın.”

İslam dininde; güven vermek, güvenli davranmak, adil olmak, merhametli olmak, işleri kolaylaştırmak, haram işler yapmamak, hakça, hukukça güzel davranmak asıl olan esaslardandır. Yalancı, ihanetçi, iftiracı, hırsız, yolsuz, yanlış yapanlara güvenilmez. Emanet teslim edilmez. Allah’ın emir ve yasaklarına uymayandan; amir, memur edilmez. Hırsız, gasp, rüşvet, tefecilik, kumar, içki, alkol, uyuşturucu, aldatan kişiden; devlet yöneticisi yapılmaz. İyilik ve ihsan yolunda hayat sürmeyenden; amir, müdür, lider, üst yönetici olmaz. İslam dininin, hayatın, devletin yasalarına uymayandan; yönetici yapılmaz.

Zalimden, zulmedenden yönetici yapılmaz. Sözünde durmayan yalancıdan, iftiracıdan; lider, yönetici, önder olmaz. İslam dinin kıstasları; birey, aile, toplum, devlet, insanlık, varlık için hayır getirir. Anarşistten, şiddetçiden, teröristten, eşkıyadan, hayduttan, din- iman, Müslüman, insanlık düşmanlarından devlet yöneticisi yapılmaz. Devlet yöneticisi en az 7 bilim dalında uzman olmalı. Âlim, bilgin, bilge olmalı. Adil olmalı. Toplumu ve dünyayı okumalıdır. Her şeyden önce; vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, vatan bütünlüğü, İslam, Müslüman, insanlık düşmanı olmamalı.