Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, "İtalya Haziran 2019’da 5G’ye geçti. 5G’li hayatı hızla benimsedi ve aşama aşama 5G’yi yaygınlaştırıyor. Temennimiz, ülkemizin de bir an evvel 5G’ye geçmesi, bu yeni nesil teknolojinin sunduğu geniş olanaklardan bir an evvel faydalanması" dedi.

Vodafone Türkiye, İtalya’daki 5G’yi deneyimlemek ve 5G’nin sunduğu avantajları aktarmak için Milano’da basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, 5G ile ilgili açıklamalarda bulundu.

İtalya’da toplantıyı gerçekleştirmelerinin nedenine değinen Hasan Süel, "Vodafone İtalya Deneyim Merkezi’ne yaptığımız ziyarette çok özel teknolojileri deneyimledik. Bu ziyaretle sadece neden 5G’yi istediğimizi değil, ne istediğimizi de gösterebilmek istedik. 5G’nin kurumlara ve bireylere sunduğu faydaları bizzat görmenizi hedefledik. 5G’nin farkını, sanayiden sağlığa hayatımızın her alanında nasıl bir etkisi olacağını deneyimlemenizi amaçladık. İtalya Haziran 2019’da 5G’ye geçti. (İhale, Ekim 2018’de yapıldı) 5G’li hayatı hızla benimsedi ve aşama aşama 5G’yi yaygınlaştırıyor. Temennimiz, ülkemizin de bir an evvel 5G’ye geçmesi, bu yeni nesil teknolojinin sunduğu geniş olanaklardan bir an evvel faydalanması" dedi.

"5G’yi kucaklayan ülkeler arasına Türkiye’nin de en kısa sürede katılmasını diliyoruz"

Süel, sözlerine söyle devam etti: "Geçmişe kısaca bakacak olursak, sektörümüz 28 yıllık tarihinde sabitten mobile, sesten veriye, çevirmeli bağlantıdan genişbanda evrilen hızlı bir değişim sürecinden geçti. Bu değişim bugün de devam ediyor. İlk başta sadece ses ve SMS özellikleri sunan tuşlu telefonlar vardı. Ardından iletişim teknolojilerinde nesillerin evrimleşmesine tanık olduk. 3G’de akıllı telefon ve mobil genişbant, 4G’de ise daha akıllı telefon ve daha hızlı mobil genişbant hayatımıza girdi. Şimdi de 5G’ye geçmeye hazırlanıyoruz. 5G önceki teknolojilere göre daha yüksek veri hızları, yüksek kapasite ve ultra düşük gecikme süresi sunuyor. Böylece akıllı telefonlar, akıllı arabalar, Nesnelerin İnterneti cihazları veya bulut gibi teknolojiler arasında veri aktarımını sağlıyor ve yüksek kapasiteyi destekliyor. 5G’nin faydalarının hızlı veri akışının ötesine geçeceği, yeni bir mobil iletişim teknolojisinden öte yeni bir sanayi devrimi etkisi oluşturacağı öngörülüyor. Bu özelliği ile birçok sektörde akıllı sistemlerin kurulmasını sağlaması, otomasyon ve robotik kullanımı ile üretkenliği artırması bekleniyor. Dünyadaki örneklere baktığımızda, 5G teknolojileri fabrikalarda, mağazalarda, ulaşım altyapısında, liman ve bağlantılı mekanlarda uygulanıyor; verimlilik artışı, maliyet tasarrufu gibi operasyonel faydalarla beraber kullanıcı deneyimini iyileştiriyor. 5G her anlamda daha verimli ve akıllı bir hayatın kapılarını aralayacak. Bugün 83 ülkede 210 operatör 5G hizmetlerini başlattı. 5G’yi kucaklayan ülkeler arasına Türkiye’nin de en kısa sürede katılmasını diliyoruz. Bakanımız Adil Karaismailoğlu 5G ihalesinin 2023 yılında gerçekleştirileceğini kamuoyu ve sektörle paylaştı. Bu haberden büyük mutluluk duyduk ve hazırlıklarımıza başladık. Yakın zamanda gerekli çalışmaların tamamlanarak ihalenin net takviminin ve detaylarının açıklanacağını düşünüyoruz. Net tarihi heyecanla bekliyoruz."

"Altyapıda akıllı yatırımın yolu 5G"

Altyapıda akıllı yatırımın 5G olduğuna dikkat çeken Süel, "Dünya genelinde yeni nesil teknolojilere geçiş konusunda adeta bir yarış var. Türkiye’nin de bu yarışta yerini alması ve 5G’de öncü ülkeler arasına girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu açıdan bakıldığında,Türkiye’de 5G teknolojisini geciktirmek için herhangi bir neden göremiyoruz. Biz Türkiye’nin teknoloji alanında lig atlamasını istiyoruz. 2023 sonrasında Türkiye’de üretim ve hizmet sektörü bir dönüşüm süreciyle canlanacak. Yeni iş modelleriyle birlikte verimlilik artışı gelecek. Bu tarihi dönüşümde 5G’nin de önemli rolü olacak. Operatörler olarak altyapımızı geliştirmek için sürekli yatırım yapıyoruz. Bu yatırımların en akıllı şekilde yapılması çok önemli. Bugün altyapıda akıllı yatırımın yolu 5G’den geçiyor. Yatırımlarımızın en verimli, en yüksek kapasiteyi sunan teknolojiler için yapılmasının vatandaşlarımıza en kaliteli hizmeti verebilmek için gerekli olduğunu düşünüyoruz. Akıllı ve verimli teknoloji derken neyi kastediyoruz, örneklendirmeye çalışayım. Bulut ve yazılım tabanlı teknolojilerin kullanımıyla, 5G şebekesinde kapasite artışları, yeni işlevlerin eklenmesi ve güncellemeler, önceki teknolojilere göre daha uygun maliyetlerle gerçekleştirilebiliyor. Özelleştirilebilir ağ hizmetleri, günler yerine saatler içinde sunulabiliyor. Ağ dilimleme özelliğiyle, aynı fiziksel şebeke birden fazla sanal şebekeye bölünerek hız ve güvenlik gibi farklı hizmet kalitesi ihtiyaçları doğrultusunda ayrı ağ dilimleri üzerinden bağlantı hizmetleri sağlanabiliyor. İletişim altyapısında kullanılan ekipmanlar da yeni nesil teknolojinin sunduğu verimlilik avantajlarını artıracak şekilde gelişiyor. Farklı frekans bantlarının aynı anda kullanılabildiği ekipmanlar bugün aynı maliyetle daha iyi kapsama ve kapasite sağlamaya imkan tanıyor. Dolayısıyla, biz kaynakları en verimli şekilde kullanırken 5G teknolojisiyle müşterilerimize daha fazla kapasite sunabilecek, aynı yatırımla müşterilerimize daha yüksek hızlar ve çok daha düşük gecikme seviyeleri sağlayabileceğiz. Geleceğe yönelik kapasite artışı talebini 4.5G ile karşılamakta ısrarcı olmak,bugün elektrikli otomobil fabrikası kurmak varken dizel otomobilde inat etmeye benziyor. Hızlı değişim çağında eski teknoloji yerine yeni teknolojiyi kucaklamak gerektiğine inanıyoruz’’ şeklinde konuştu.

"5G 15 yılda 1 trilyon TL’yi aşkın gelir artışı sağlayacak"

5G’nin sağlayacağı gelire değinen Süel, "5G, sadece teknolojik açıdan değil, ekonomik ve sosyal açıdan da pek çok fırsatı beraberinde getirecek. Bu fırsatları ortaya koymak için Deloitte işbirliğiyle bir rapor hazırladık. ‘Yeni Nesil Bağlantının Gücü: 5G Teknolojisinin Türkiye İçin Ekonomik ve Sosyal Faydaları’ adıyla yayınladığımız çalışma, ülkemizde bir ilke imza atarak, daha önce yapılmamış analizler içeriyor. Araştırmamıza göre, operatörlerin 5G ihalesinin ardından 5 yıllık süreçte yapacağı yatırım ve hizmet harcamaları sonucu oluşacak GSYH etkisi 21 milyar TL olacak ve 25 bin kişilik ek istihdam sağlanacak. Türkiye’de 5G teknolojileri ile sağlanan üretkenlik ve ekonomik aktivite artışı ile 15 yıllık teknolojik döngüde 1 trilyon TL’nin üzerinde gelir artışı oluşacağı tahmin ediliyor. Çeşitli sektörlerde yaşanacak bu gelir artışı ile ülkemiz GSYİH’sinde 479 milyar TL’lik artış gerçekleşmesi bekleniyor. 5G’den en çok faydalanacak sektörler üretim, toptan ticaret ve perakende, ulaşım ve depolama, bilgi ve iletişim olacak. Bu sektörlerde gerçekleşecek gelir artışlarının toplam etkinin yüzde 70’inden fazlasına denk geleceği öngörülüyor. 5G altyapı kurulumunun gecikmesi potansiyel ekonomik faydaların da gecikmesine ve ertelenmeden kaynaklı fırsat maliyetinin ortaya çıkmasına yol açıyor. 5G’nin 1 yıl gecikmesi 120 milyar TL’lik ekonomik faydadan mahrum kalmak anlamına geliyor. Bu sonuçlar gösteriyor ki 5G’nin ülkemizde bir an önce hayata geçirilerek, özellikle sektörlerde oluşturacağı verimlilik artışı ile ekonomik büyümeye katkısından faydalanmak gerekiyor" diye konuştu.

"Yatırım dostu ihale yapısı olmalı"

5G ihalesine ilişkin beklentilerini dile getiren Süel, "5G ihalesinin yapısı hakkındaki beklentilerimize de açıklık getirmek istiyorum. Frekans tahsisi için kullanılacak ihale usulü ve tasarımı 5G şebekesinin yaygınlaşma hızı, kapsama ve kalitesi açısından önemli bir belirleyici olacak. Yatırım dostu ihaleler ile yapay fiyat enflasyonunu önleyen ihale kuralları, mobil operatörlerin yatırım bütçelerini daha fazla altyapı kurulumuna yönlendirmesine yardımcı oluyor. Frekans bedellerinin etkilerini inceleyen çalışmalar, yüksek frekans maliyetlerinin gerek gelişmekte olan gerekse gelişmiş ülkelerde yeni nesil şebeke kurulumunu yavaşlattığını gösteriyor. Mobil haberleşme sektörü yoğun yatırım gerektiren, yeni nesil teknolojilere yönelik talebin ve arzın sürekli geliştiği bir alan. Bu kapsamda, yatırımların etkin planlanması ve yatırım geri dönüşünün öngörülebilirliği kiritik önemde. Dolayısıyla, lisans koşulları ve süresinin belirlenmesinde bu hususların dikkate alınmasına ihtiyaç var" açıklamasında bulundu.

"Fiber altyapı yatırım ve erişim koşulları iyileştirilmeli"

Süel, sözlerine şöyle devam etti: "Diğer yandan 5G’nin olmazsa olmaz tamamlayıcısı fiber altyapı konusu var. Fiberin yaygınlaşması hane ve işyerlerinin yüksek hızlı ve güvenilir bir bağlantıdan azami ölçüde yararlanabilmesi için elzem. Bunun yanı sıra mobil şebekelerde artan data trafiğinin etkin bir şekilde yönetilmesi ve tüketicilere kaliteli hizmetin sunulabilmesi için de fiber altyapıya ihtiyaç var. 5G’nin sunduğu düşük gecikme süresi ve yüksek hızlı bağlantının azami ölçüde gerçekleştirilebilmesi için mobil şebekede fiber bağlantı yoğunluğunu artırmamız gerekiyor. Dolayısıyla, fiber yatırımlarının hızlandırılması, yatırım engellerinin ortadan kaldırılması önem taşıyor. 5G’ye hazır şebekelerin kurulmasında bir diğer önemli unsur, sektörde adil koşullarda toptan erişim hizmetlerinin sağlanması. Mobil şebekenin hızla fiberleştirilebilmesi için yeni ürünlerin makul koşullar ile sunulması gerekiyor."

"Yerli ve milli ekosistemi ilk günden beri destekliyoruz"

Yerli ve milli ekosistemi desteklediklerini vurgulayan Süel, "Bugün 5G ile birlikte dile getirilen konulardan biri de altyapılarımızda kullanacağımız yerli ürünler. Biz yerli ve milli ekosisteme ilk günden beri inanan ve bu ekosistemi destekleyen bir firmayız. Bu konuda bundan sonra da azami gayreti ve desteği vermeye devam edeceğiz. Bugün yerli ürün kullanım oranı olan yüzde 45’i yerine getiren ve ULAK baz istasyonlarını ticari şebekede kullanan ilk operatör olmamız bunun bir kanıtı. Önümüzdeki dönemde de bu oranın üzerinde kalacağız. Ancak, konuya sadece şebekede kullanılacak yerli ürünler diye bakmak daha büyük resmi görmemizi engelliyor diye düşünüyoruz. 5G’nin en büyük etkisinin dikey sektörlerde oluşturacağı dönüşüm olduğu düşünülürse, haberleşme şebekesinde kullanılan donanım ve ekipmanların yanı sıra sanayi ve hizmet sektöründe 5G’nin kullanımına yönelik yazılım ve uygulama geliştirme açısından daha büyük bir fırsat alanı oluşacağını değerlendiriyoruz. Dolayısıyla 5G’ye geçiş süreci yerli teknoloji ekosisteminin gelişimi için de önemli bir kaldıraç olacaktır. Mevcut yeterlilik ve yetkinlikleri göz önünde bulundurduğumuzda, 5G ihalesi için yerli ekosistemin hazır olmasını beklemek yanlış olacaktır. Beklendiğinde büyük bir gecikme olacak ve bu, ülkemizin aleyhine olacaktır. Biz yerli ekosistemin 5G ihalesiyle birlikte hızla büyüyeceğini ve gelişeceğini düşünüyoruz. Bu kapsamda kamu teşvik ve destek mekanizmaları ekosistemin gelişimi açısından kritik önemde" ifadelerini kullandı.

Süel, sözlerini şöyle tamamladı: "Toparlamam gerekirse, ülkemizin dijital dönüşümü için gidilecek çok yolumuz var. Tüm sektörler, devlet kurumları ve vatandaşlar dahil olmak üzere toplumun tüm bileşenlerini yeni nesil teknolojiler ile buluşturmak ve tamamen dijitalleşmiş bir ülke olmak için gerekli adımları bugünden atmamız önem taşıyor. 5G, bu adımların başında geliyor. 5G’ye geçmek için 5 gerekçemiz var: Birincisi, daha hızlı, kaliteli, yüksek kapasiteli ve güçlü bir altyapıya kavuşacağız. İkincisi, akıllı yatırım yapmış olacağız; daha düşük maliyetle daha yüksek etki yaratacağız, yeni nesil bir teknolojiye geçerek ülkemizi bir üst lige taşıyacağız. Üçüncüsü, sanayide verimlilik ve hizmette yenilik sağlarken, yeni iş modellerinin oluşmasını mümkün kılacağız. Dördüncüsü, sağlıktan eğitime tüm kamu hizmetlerinde dijital dönüşüm hızlanacak ve artacak. Beşincisi, 5G’nin ekonomik büyümeye ve ülkemizin rekabet gücünün artmasına önemli etkisi olacak. Dolayısıyla, 5G’ye geçişin önceliklendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Sektörün tüm paydaşlarının da bu şekilde yaklaşması gerektiği görüşündeyiz. Bu bağlamda 5G konusundaki öncelikli beklentimiz,bir an evvel ihale takviminin ve koşullarının netleştirilmesi ve yatırımı teşvik edecek politikalar ile Türkiye’nin 5G’ye geçiş sürecinin başlaması. Vodafone olarak, 5G alanındaki global deneyimimizle ülkemizin 5G’ye geçiş sürecine katkıda bulunmaya devam edeceğiz."