Diyarbekir Tanıtma ve Kalkındırma Derneği Başkanı Abdulkadir Arslanoğlu, astronomiye yön veren İslam alimlerinden Şeyh Mevlana Ensari-i Nakşibendi’nin kabrinin Sur ilçesinde olduğunu belirterek, kentin terör, kaos ve anarşi şehri değil, ilim, irfan, peygamberler ve sahabeler şehri olduğunu söyledi.<br/>UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne giren surları ve Hevsel Bahçeleri, Mekke ve Medine’den sonra en çok peygamber ve sahabenin bulunduğu 3. şehir olması, yüzlerce tarihi yapıyı içerisinde bulundurması gibi özelliklerinden çok terör olaylarıyla anılan Diyarbakır, çok sayıda İslam aliminin kabrini bünyesinde bulunduruyor. Bilime yön veren, astronomi alimi Şeyh Mevlana Muhammed Muslihiddin-i Lari-i Amidi-i Ensari-i Nakşibendi’nin kabri de birçok peygamber, sahabe ve İslam alimi gibi Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde bulunuyor. Şeyh Mevlana Ensari-i Nakşibendi’nin İran’ın Lar kasabasından olduğunu ve hayatının bir bölümünü Diyarbakır’da geçirdiğini anlatan Diyarbekir Tanıtma ve Kalkındırma Derneği Başkanı Abdulkadir Arslanoğlu, “Büyük zat, Kanun-i Sultan Süleyman döneminde Şeyhl-u İslam’ı Ebu Suud Efendi’nin yakın arkadaşıdır. Aralarındaki dostluk ve münasebet sebebiyle İstanbul’da büyük bir medreseye baş müderris olarak tayin edilmiştir. Daha sonra orada bulunmayı kabul etmemiş ve Diyarbakır’a gelmiştir. 1560 yılında Diyarbakır’a geleceğini duyan kent valisi ve beylerbeyi İskender Paşa, bu zatı kentin girişinde karşılamıştır. Bu zata muhteşem bir hürmet göstermiştir. Bu büyük İslam alimini kendisine ve çocuklarına hoca olarak tayin etmiştir. Bu büyük İslam alimi Diyarbakır’ın en yüksek medresesi olan Hüsrev Paşa Medresesi’nin baş müderrisi olmuştur. Daha sonra Diyarbakır Müftülüğüne tayin edilen bu zat, hayatının sonuna kadar bu görevde kalmış ve kentte vefat etmiştir. Sur ilçesinde Safa Parlı Camii Şerifi’nin batı tarafında olan kabrinin yanı başındayız. Bu büyük zat, İslam-i ilimlerin tamamında fevkalade mahir büyük bir İslam alimiydi. En büyük özelliklerinden birisi de çok büyük bir astronom olmasıydı” dedi.<br/><br/>“Diyarbakır terörle anılmamalıdır”<br/>Bu büyük İslam aliminin uzun yıllar Diyarbakır’da ilimle meşgul olduğunu kaydeden Arslanoğlu, “Birçok İslam aliminin yetişmesine vesile olmuştur. Diyarbakır’ın artık terör, şiddet ve kaosla anılmasını istemiyoruz. Diyarbakır terör, kaos ve anarşi şehri değildir. Diyarbakır ilim, irfan, rahmet, merhamet, peygamberler ve sahabeler şehridir. Diyarbakır’ın bundan sonra bu gibi zenginlikleriyle anılmasını rica ediyoruz. Bu büyük İslam alimi 1560 yılında Diyarbakır’a gelmiştir. 12 yıl boyunca Diyarbakır’da kalmıştır. 1572 yılında vefat etmiştir” diye konuştu.