DENİZ Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir'e dopdolu bir deniz festivali armağan edeceklerini söyledi. Temmuz ayında ilki yapılması planlanan festivalle ilgili ipuçları veren Öztürk, "İzmir gibi bir kentin deniz festivalinin olmaması çok üzücü. Bu sene festivale katılanlar önümüzdeki yıl için bir sene öncesinden otel rezervasyonlarını yapacak" diye konuştu.

Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi mart ayı olağan meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Türkiye'de ilk defa içinde kürek, sörf, yüzme, su topu, bayrak yarışı ve tüm deniz sporlarının var olduğu iki gün sürecek bir deniz festivali yapacaklarını açıkladı. Bu yıl Güzelbahçe'de ilk kez temmuz ayında gerçekleşecek özel çalışmanın, şubelerinin en büyük projelerinden biri olduğunu ifade eden Öztürk, festivale katkı sağlamak isteyen herkesten yardım beklediklerini söyleyerek, "İzmir gibi bir kentin deniz festivalinin olmaması çok üzücü. Üstelik bugüne kadar İzmir Deniz Festivali'nin markası bile alınmamış. İzmir Deniz Festivali Platformu adına Türk Patent Enstitüsü'ne başvuruyu ilk kez biz yaptık. Adeta bir karnavala dönüşeceğine inandığımız etkinlikte iki gün boyunca Açıksu Türkiye Yüzme Şampiyonası, kano ve kürek yarışları, su balesi, sutopu yarışları, yelken-rüzgar sörfü yarışları, optimist gösterisi, dragon, balık ekmek şenliği, konser gibi etkinlikler yapılacak. Profesyonel sporcuların yanı sıra denizci firmaların oluşturacağı takımlar ve halkımız da etkinliklerin aktif katılımcıları olacak. Festivalin bir amacı da İzmir'de deniz sporları yapan ve başarı vadeden çocuklarımızın altyapı ihtiyaçlarının karşılanması. İzmir Deniz Festivali ülkemize ve güzel İzmir'e hayırlı olsun. Detaylarını daha sonra aktaracağız ama  bu sene festivale katılanlar önümüzdeki yıl için bir sene öncesinden otel rezervasyonlarını yapacak" dedi.

"KRUVAZİYERDE ELİMİZİ ÇABUK TUTALIM"

Bu aydan itibaren Kuşadası'na gelen kruvaziyer gemilerinin denizcilik sektörü temsilcileri olarak morallerini yükselttiğini söyleyen Yusuf Öztürk, "24 yeni geminin dünya denizlerine ineceği 35 milyar dolarlık pazarda Türkiye markası yeniden yerini alacaktır. Ülkemizin kruvaziyer liman işletmeciliğinde küresel marka yapan Mehmet Kutman'ın, Çinliler'in Pire Limanı ile kruvaziyere el atacaklarını, bu nedenle İstanbul Yenikapı Limanı'nın bir an önce yapılması gerektiğini açıklaması çok önemli. Elimizi çabuk tutarak Galataport Limanı ve Yenikapı Kruvaziyer Limanı projelerini tamamlamalı, Alsancak Limanı Kruvaziyer Terminali'nde gereken yatırımları gerçekleştirmeliyiz. İstanbul'a yapılacak bir kruvaziyer limanı, mutlaka İzmir'e ve bölge limanlarına yeni gemiler, yeni seferler getirecektir. Hazır altyapımızla Doğu Akdeniz'in işaret fişeği olma fırsatını yeniden yakalarız" dedi.

Seçimlere sayılı günler kala siyasetteki tansiyonun giderek yükseldiğini de dile getiren Öztürk, sonuç ne olursa olsun daha mutlu bir izmir hayal ettiklerini belirterek şöyle konuştu:

"1 Nisan'dan sonra hepimize büyük görev düşüyor. Seçim atmosferini geride bırakarak, seçim sonrası felaket senaryolara itibar etmeden ülkemizin kalkınması, katmadeğerli üretimin ve ihracatın artması için daha çok çalışmak zorundayız.  Bunun için seçim sonrasında Türkiye olarak her alanda yeni bir büyüme hikayesini el birliği ile yazmalıyız."

DENİZ TAŞIMACILIĞINDA YENİ YÖNETMELİK

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Denizcilik İşletmeleri Yönetimi Bölümü mezunu olan ve bir denizcilik firmasında genel müdür olarak görev yapan Gökçen Atalayer de toplantıda konuk konuşmacı olarak yer aldı. Ataleyer konuşmasında kara, deniz ve hava yolu taşımacılığında sevkiyat işlemleri, gümrükleme ve sigorta hizmetlerini yapan ve forwarder olarak adlandırılan firmaların sorunları hakkında bilgiler verdi. 1 Temmuz 2019 tarihinde yürürlüğe girecek yeni yönetmelikle birlikte yeni bir dönemin başlayacağını ifade eden Atalayer, "Bu yönetmeliğin amacı taşıma işlerine konu olan faaliyetlerin esaslarını belirleyerek faaliyetlerde bulunan firmaların sorumluluklarını tespit etmektir. Beklentimiz bu yönetmeliğin hizmete girmesi ile birlikte hizmetlerimizde standardizasyonun arttırılması ve firmaların kurumsal kimlik kazanması için denetimlerin artması ile bu işi kuralları ile yapanların desteklenmesidir. Bu yönetmelikle birlikte hava ve deniz faaliyetlerinin bir karayolu taşıma yönetmeliği ile düzenlenmesi durumu ortadan kalkacaktır. Yetki belgesi yaklaşık 150 bin TL tutarındadır. Bu rakam küçük ölçekli firmalar için maliyetli gözükebilir ancak bu işi yapan firmalar zaten daha önce bu lisansları almıştı. Biz forwarderlar yüzlerce konteyner elleçliyoruz ve değerli evraklar üretiyoruz. Bu nedenlerle yönetmeliğin gerekli olduğunu düşünüyorum" dedi.

Nevra UÇKAÇ / İZMİR, ()

FOTOĞRAFLI