ANTALYA, () - ISPARTA'da, köpeklerin bağırsak sisteminden insanlara geçerek karaciğere yerleşen 3 kitle tespit edilen Seher Birincitoka (6), Memorial Antalya Hastanesi'nde yapılan ameliyatla sağlığına kavuştu.

Isparta'da oturan Seher Birincitoka'nın göğüs bölgesinin ortasında 3 ay şişlik oluştu ve giderek büyümeye başladı. Yapılan tetkiklerinde, Seher Birincitoka'nın karaciğerinin yüzde 70'ini kapsayan, en büyüğü 15 cm toplamda 3 köpek kisti olduğu tespit edildi. Kistlerin, köpeklerin bağırsak sisteminden insanlara geçen, karaciğere yerleşerek sürekli büyüdüğü, 10 santimetreyi geçtikten sonra da patlama riski olan türler olduğu belirlendi. Isparta'da yapılamayan işlem için aile, Memorial Antalya Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. R. Aykut Aktaş'a başvurdu. Karaciğer korunarak yapılan girişimsel işlemle kitlelerden kurtulan Seher Birincitoka, sağlığına ve okul arkadaşlarına kavuştu.

Doç. Dr. R. Aykut Aktaş, yaptığı açıklamada, Birincitoka'nın karaciğerinin yüzde 70'ini kapsayan, en büyüğü 15 cm toplamda 3 köpek kisti olduğunu belirlediklerini söyledi. Açık cerrahi yapılsaydı karaciğerin yarısından fazlasının alınması gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Aktaş, "Ayrıca kistler mikroskobik parazitler tarafından oluştuğu için ameliyat esnasında yine iç organlara herhangi bir damlama durumunda ileride tekrarlama riski de mümkün olacaktı" dedi.

GÖĞSÜNE DARBE GELMEMESİ GEREKİYORDU

Sehet Birincitoka'nın, doktor kontrolünde olduğu için bir hastalığının bulunduğunu bilse de bunun ne olduğunu tam olarak anlayamadığını vurgulayan Doç. Dr. Aktaş, "Hastamız, 'Kistlerim var benim, mikroplarla savaşıyorum' diyerek okul yaşamına devam etti. Ancak yaşıtları gibi oyunlar oynayamıyordu. Çünkü göğsündeki şişliğe herhangi bir darbe gelmemesi gerekiyordu" diye konuştu.

HASTAMIZIN KARACİĞERİNİ KORUDUK

Hastanın, kendisine ulaştığında kistlerin çok büyümüş olduğunu vurgulayan Doç. Dr. R. Aykut Aktaş “Hastamız tedavi olana kadar karnına ani bir darbe almış olsaydı, kistler patlayarak hayatını kaybedebileceği sonuçlara neden olabilirdi. Gelir gelmez tanı ve tedavisini girişimsel yöntemle yaptık. Ultrason ve anjiyografi eşliğinde iğne ile kistin içine girip bu parazitleri öncelikle içeride öldüren bir sıvı enjekte ettik. Yine iğne ile bu parazitleri dışarıya aldık. Sonra bir kateter yerleştirerek, parazitlerin yerleştiği zarı da yok ederek vücuttan uzaklaştırdık. Hastamıza aynı seansta 3 kateter taktık. 1.5 saat süren işlemi sedasyon eşliğinde gerçekleştirdik. İkinci ay kontrolünde, parazitlerin tamamına yakınının ortadan kalktığını ve kistlerin kaybolduğunu gördük. Hastamızın karaciğerini koruyarak sağlıklı büyümesini engellememiş olduk" dedi.

'HEM CANI ACIMADI HEM DE KARNINDA KESİ İZİ YOK'

Baba Nevzat Birincitoka ise kızlarında oluşan kitleleri öğrenince yaşadığı üzüntüyü şu cümlelerle dile getirdi:

"Kitleyi duyunca aklımıza ilk kanser geldi. Yaşadığım şoku anlatamam. Çocuğum daha çok küçük, kanserin ihtimalini düşünmek bile çok ürkütücüyken kitle olduğunu duymak bizi yıktı. Isparta'dan hemen Antalya'ya geldik ve hocamla görüştük. Kitlelerin kanser riski taşımadığını öğrendik ve çok rahatladık. Böyle bir tedavi seçeneği ile kızımın kurtulabileceğini hiç düşünmemiştim. İşlem sırasında hem canı acımadı hem de karnında bir kesi izi olmadı. En önemlisi de karaciğeri sağlıklı ve korundu."

FOTOĞRAFLI