İZMİR'de yaşayan Multipl Skleroz (MS) hastası Şebnem Oktay (49), üyesi olduğu İzmir MS Derneği aracılığıyla bu hastalık konusunda bildiklerini ve deneyimlerini paylaşıyor. İzmir'de yaşayan bir MS'li olarak şanslı olduğunu anlatan Oktay, "Türkiye'nin MS konusunda kurulmuş ilk sivil toplum kuruluşu İzmir'de. Dernekte hem benim gibi aynı sorunları yaşayanlar ile birlikte olabiliyor, hem fizik tedavi uygulayabiliyor, hem psikoterapiye katılıyorum" dedi.

İzmir MS Derneği üyesi Şebnem Oktay, 27 yaşındayken MS hastalığı ile tanıştı. Oktay, 1997 yılında MS tanısı aldıktan sonra yatalak da oldu, tekerlekli sandalye de kullandı. İzmir Karşıyaka Engelliler Tekerlekli Basketbol Takımı ile lisanslı sporcu olarak sahaya bile çıkan Oktay, şimdi tek tarafında koltuk değneği ile yürüyüp, MS hastalarının yaşama tutunması için çalışıyor.

İyi bir eğitim aldığını, iyi düzeyde İngilizce ve Almanca bildiğini anlatan Oktay, "Ama yazık ki hastalıkla tanıştığım o güne kadar MS ne demek bilmiyordum. Daha sonra ailemle birlikte MS'in ne olduğunu öğrenmeye başladık. Önce MS'i hiç ciddiye almadım. Önerilen tedavi süreci ve raporun ardından bir an olsun koşuşturmanın eksik olmadığı iş yaşamında buldum kendimi. Ama sonra kısa sürede sol tarafım felç oldu. Elimin ve ayağımın hareketlerine hakim olamayan, tuvalet sorunları yaşayan bir durumda hastanede buldum kendimi. Bir süre yemeğimi annem yedirdi, banyomu kardeşim yaptırdı, tuvalete eşim götürdü. Fizik tedavim için ailem seferber oldu. Ben de elimden geldiğince çalışkan ve uslu oldum, normal hayata döndüm" dedi.

"BU BİR TAKIM İŞİDİR"

MS'in yüzde 98'inin genetik olmadığını söyleyen Oktay, şunları anlattı:

"Bulaşıcı değildir, şeker gibi, astım gibi sahibiyle birlikte yaşar. İlk tanı aldığımda çocuk sahibi olmak istediğim için iğne kullanarak yapılan tedaviye yanaşmamıştım. Tanı alır almaz yaşadığım sık ataklar nedeniyle çocuktan vazgeçtim. Daha sonra fizik tedavimi her ihmal ettiğimde kendimi hastanede buldum. 1997'de tanı aldıktan sonra yatalak da oldum, tekerlekli sandalye de kullandım, hatta İzmir Karşıyaka Engelliler Tekerlekli Basketbol Takımı ile lisanslı sporcu olarak sahaya bile çıktım. Şimdi tek tarafımda koltuk değneği eşliğinde katılıyorum hayata. Dışarda kelebek gibi yürüyorum, eve gidince emekliyorum. Hastalığımı öğrendiğimde 2 yıllık evliydim. 2002'de kendisi evlilik kurumundan istifa etti. Zor günler geçirdim. Dünyanın en şanslı bireyiyim. Çünkü ailem bana çok destek oluyor. Bu bir takım işidir. Destek alamazsanız bir engelli olarak kaliteli hayat süremezsiniz."

"DERNEĞİMİZ BİR TABELA DERNEĞİ DEĞİL"

MS'in bilgiyle, akılla, özenle savaşılacak hastalıklardan biri olduğunu ifade eden Şebnem Oktay, hayatının hiçbir döneminde sporu bırakmadığını anlattı. Engelli boccia takımı çalışmalarına ve İzmir Özel İdaresi yüzme takımına katılan Oktay, tandem bisiklete biniyor. Oktay, "Spor nerede ben oradayım. Hiçbir sağlık sorunu bir engel değildir. Yeter ki hangi branşta ilerleyeceğiniz konusunda destek alın. İnanıyorum ki ben hala her yerde olmalıyım ve hayat bensiz olmaz" dedi.

İzmir MS Derneği'ni temsilen pek çok toplantıya katıldığını söyleyen Oktay, "Biri MS olmadan önce bunu duymamış olabilirsiniz. MS hastaları toplumdan kısıtlanıyor. MS hastalığında beyinden giden mesajlar yerine geç ulaşıyor. Görme, duyma problemleri yaşayabiliyorsunuz. Hem bilişsel hem fiziksel sorunlar yaşayabiliyorsunuz. İzmir'de yaşayan bir MS'li olarak şanslıyım. Çünkü Türkiye'nin MS konusunda kurulmuş ilk sivil toplum kuruluşu İzmir'de. Dernekte hem benim gibi aynı sorunları yaşayanlar ile birlikte olabiliyor, hem fizik tedavi uygulayabiliyor, hem psikoterapiye katılıyorum. Derneğimiz bir tabela derneği değil. Avrupa'da MS federasyonunun yanında bir platform da var. Türkiye'de de derneklerin ardından MS platformu oluşturulması için çalışmalar var. Hem hastaların hem yakınlarının etkilendiği bu hastalıkla ilgili verilen yaşam desteği çok büyük önem taşıyor" diye konuştu.

Nevra UÇKAÇ / İZMİR, ()

FOTOĞRAFLI