KAYSERİ, () - TÜP Bebek Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Semih Zeki Uludağ, çikolata kistleri ve tedavisi hakkında bilgi vererek, "Çikolata kistleri dünyadaki 300 milyondan fazla kadında görülmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık 2,4 milyon kadın bu sağlık sorunu ile karşı karşıyadır" dedi.
Memorial Kayseri Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Semih Zeki Uludağ, çikolata kistiyle ilgili bilgiler verdi. Çikolata kistine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Uludağ, "Endometriozis olarak tarif edilen ve karın altı bölgesindeki rahmin dış bölümünün zemininde gelişen çikolata kistleri, üreme çağındaki kadınlar açısından önemli bir sağlık sorunudur. Rahim içindeki endometrium denilen dokunun, yumurtalık dokusuna yerleşmesiyle kendini belli etmektedir. Çikolata kistleri dünyadaki 300 milyondan fazla kadında görülmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık 2,4 milyon kadın bu sağlık sorunu ile karşı karşıyadır. Ailesinde, özellikle de kız kardeşinde ya da annesinde çikolata kisti bulunan kadınlar, çikolata kisti oluşması bakımından diğer gruplara göre 6 kat daha fazla risk altındadır" ifadelerini kullandı.
Bağışıklık sisteminin hastalık oluşumunda etkili olduğunu kaydeden Uludağ, "Kadınlardaki adet süreci başladığında rahim içindeki ‘endometrium’ tabakası dışarı atılırken aynı tabaka tüplerden karın boşluğuna da geri dökülebilmektedir. Bağışıklık sistemi sağlıklı olan kadınlarda geri akan bu kan temizlerken, bağışıklık sisteminde problem olanlarda ise çikolata kistleri oluşmaktadır. Karın boşluğundaki endometrium tabakası tüplere, yumurtalıklara hatta bağırsağa ya da idrar torbasına yapışarak yerleşir ve iltihaba neden olur. Hastalığın ilerleyen döneminde kanamalar, doku iyileşmeleri ve karın içinde yapışıklıklar ortaya çıkmaktadır" şeklinde konuştu.
Çikolata kistinin kısırlığın en önemli nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Uludağ, "Çikolata kisti, çocuk sahibi olamayan kadınlarda yüzde 17 oranında görülmektedir. Hastalık, karın boşluğunda inflamasyon oluşturması, tüp ve yumurtalıklarda yapışıklıklara yol açması nedeniyle rahim iç duvarının gebeliğe uygunluğunu bozmakta ve yumurtalık rezervinin azalmasına, dolayısıyla da kısırlığa yol açmaktadır" dedi.
Çikolata kisti tedavisinde ameliyatların ikinci planda olduğunu ifade eden Uludağ, "Çikolata kistlerinin tedavisi, dünyada ve ülkemizde 10 yıl öncesine kadar cerrahi ile gerçekleştirilmekteydi. Ancak ameliyatın yumurta rezervine olumsuz etkileri göz önüne alındığında, günümüzde artık gebelik planı olan kadınlar için cerrahi birinci seçenek olarak kabul edilmemektedir. Şiddetli ağrı ya da kanser şüphesi gibi bazı durumların dışında hastalar için ameliyat önerilmemektedir. Ameliyatın gerekli olduğu durumlarda, cerrahi öncesi yumurta toplanıp, dondurularak saklanmaktadır. Yumurta toplama işlemi, cerrahi sonrası, olası yumurtalık hasarı riskine karşı hastanın yumurta rezervini korumak için uygun bir seçenektir. Özellikle iki yumurtalığında da çikolata kisti bulunan kadınların çocuk sahibi olma isteklerini ertelememeleri önerilir" diye konuştu.
Çikolata kisti olan kişilerin doktora başvurması gerektiğini belirten Uludağ, "Çikolata kisti tanısı alan kişinin, 6 ay içinde gebelik gerçekleşmezse bir tüp bebek uzmanına başvurması gerekir. Hastanın yumurtalıklarının rezervi, tüplerinin açık olup olmadığı ve hastanın eşinin de sperm durumu değerlendirilir. Testlerin sonucuna göre hastaya uygulanacak tedavi ve takip şekli belirlenir. Çikolata kisti olan 35 yaş üstü infertil kadınlarda ise zaman, kritik bir öneme sahiptir. Bu hastalarda yumurtalık rezervi azalma riski daha da arttığı için zaman kaybetmeden tüp bebek tedavisine başlamak önemlidir. Bu hastalık nedeniyle çocuk sahibi olamayan kadınlarda tüp bebek başarı şansı, hastanın yaşı, eşinin sperm durumu ve yumurtalık rezervine bağlı olarak değişmektedir" ifadelerini kullandı.

FOTOĞRAFLI