YAKLAŞAN yerel seçim öncesi hemşehri dernekleri özellikle adayların uğrak yeri haline gelirken Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Huriye Toker, "Hemşeri dernekleri, o şehirdeki kalabalık nüfusuyla değil sosyal ve siyasi örgütlülüğüyle etkin olabilmekte. Göç edilen şehirden uzaklaştıkça, coğrafi uzaklığın hemşehrilik bilincini canlı tuttuğu gerçeği göz önüne alınmalı" dedi.

Türkiye’de, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü verilerine göre 16 binin üzerinde hemşeri derneği bulunuyor, bunların da yarısından fazlası Marmara Bölgesi'nde faaliyet gösteriyor. Ege’deki dernek sayısı ise bini geçiyor. Her seçim öncesinde, hemşeri derneklerinin siyasal iletişim kampanyalarının etkin birer aktörü olarak görüldüğüne dikkat çeken Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Huriye Toker, her ile ve ilçeye göre siyasal iletişim stratejileri belirlemek gerektiğini söyledi. İstanbul’da hemşeri derneklerinin çok daha etkin ve siyasi bakımdan güçlü durumda olduklarını ifade eden Doç. Dr. Huriye Toker, şunları söyledi:

"TÜİK verilerine göre İstanbul’un 15 milyonu aşan nüfusuna bakıldığında şehirde Sivas nüfusundan fazla, bu ilin nüfusuna kayıtlı 752 bin 808 kişinin yaşadığını görüyoruz. Yine nüfusa kayıtlı olunan ile göre bakıldığında 553 bini aşkın Kastamonulu, 480 bini aşkın Giresunlu ve 400 binin üzerinde Trabzonlu, İstanbul’da. Pek çok ilin nüfusunu geçen bu sayılar, her ne kadar siyasal iletişim çalışmaları için önemli bir veriyse de ülkenin en büyük kentinin her bir ilçesi için ayrı ayrı yerel siyasal iletişim çalışması yürütülmeli. Her ilçede yaşayan kalabalık hemşeri grubunun özelliklerine ilişkin veriler toplanarak çalışmalar stratejik olarak gerçekleştirilmeli."

İZMİR’DE EN ÇOK MANİSALI VAR

İzmir’de ise durumun daha farklı olduğunu belirten Doç. Dr. Toker, sözlerini şöyle sürdürdü:

"TÜİK verilerine göre; nüfusa kayıtlı olan ile göre, İzmir’de 205 bin 715 kişi ile Manisalıların en geniş hemşeri grubu olarak Erzurumlulardan yaklaşık 60 bin kişi daha kalabalık olduğunu düşündüğümüzde en etkin siyasi aktör olarak Manisa hemşeri derneklerinin olması bekleniyor. Ancak kente daha uzak illerden gelenleri temsil eden hemşeri dernekleri, siyasal iletişimde daha etkin aktörler. Coğrafi olarak kentten uzaklaştıkça hemşerilik bilincinin canlı tutulduğunu görüyoruz ve bunun nedeni de yerel kültürün varlığının devamı. İzmir’de bulunan 161 bin 542 kişi ile Mardin, 145 bin 839 kişi ile Erzurum, 128 bin 622 kişi ile Konya nüfusuna kayıtlı olanlar, kalabalık nüfus yoğunluğu ile dikkat çekiyor."

KAMPANYALAR BİLİMSEL VERİLERLE YÜRÜTÜLMELİ

Siyasal iletişim alanında akademik çalışmalara baktığımızda, siyasi partilerin İzmir için İstanbul’dan farklı bir siyasal iletişim stratejisine ihtiyaç duyduklarını kaydeden Doç. Dr. Toker, "Ülkelerde olduğu gibi kentlerin karakteristik özelliklerine göre de farklı siyasal kampanyalar yürütülmeli. Son dönemde İzmir’de bulunan 143 dernekle yürütülen akademik bir çalışmada da benzer bulgular saptanmış. Kente farklı şehirden gelen grupların iletişim şekilleri de değişmekte. Diyarbakırlılar ve Karslılar daha çok kahvehanelerde bir araya gelmekte ve bu mekanlar önemli iletişim alanıyken aynı şehirdeki Zonguldaklılar ve Konyalılar daha çok kahvehane dışında, hemşeri dernekleri, yerel televizyon, dernek gazetesi/dergisi aracılığıyla bir araya gelmekte" diyerek adayların, bilimsel verilerle beslenen siyasal kampanyalar planlanması gerektiğini ifade etti.

Balkan göçmenlerinin kurduğu hemşeri derneklerinin de tüm Türkiye’de her alanda önemli birer aktör olduğunu söyleyen Toker, "Yerel siyasal kampanya çalışmalarının da ülke dışında, örneğin Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız gibi değerlendirilerek o gruba özgü belirlenmiş veri temelli politikalarla şekillenmesi gerekmekte. Oysaki adayların ellerinde bu gruplara ilişkin ihtiyaca dayalı bir analiz, rapor ya da çalışma bulunmadığı izlenimi uyanmakta" dedi.

İZMİR, ()

FOTOĞRAF