ŞANLIURFA Harran Üniversitesi (HRÜ) 2019-2020 akademik yıl açılış töreninde konuşan Vali Abdullah Erin, "Harran, İslam medeniyetinin gelişmesine katkı sunan bir şehir aynı zamanda bugün batı medeniyetinin bilim, ilim ve teknolojinin de merkezini oluşturuyor. Ancak Harran Üniversitesi hakkettiği noktada değil" dedi.

Dünyanın ilk İslam üniversitesi kalıntılarının bulunduğu tarihi ilçede HRÜ tarafından kaymakamlık ve belediyenin de desteğiyle ilk kez akademik yıl açılış töreni düzenlendi. Törene Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Harran Kaymakamı Ömer Faruk Çelik, Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akif Altay ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci de katıldı.
Açılış konuşmasına yapan HRÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, geçen yıl 4 bin civarında öğrencinin mezun olduğu üniversiteye bu yıl da yaklaşık 5 bin öğrenci aldıklarını söyledi. Değişen ve gelişen akademik çalışmaların iyi takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, öğrencilere hayat boyu rol model olmaya gayret ettiklerini ifade etti. Üniversite olarak hedeflerinden bahseden Çelik, Türkiye'nin yeniliklere açık bilim insanlarına ve girişimcilere ihtiyacı olduğunu anlattı.
Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin ise yeni akademik yılın tüm akademisyen ve öğrencilere başarı getirmesini temennisinde bulunarak şunları söyledi:
“Milattan sonraki yüzyıllardaki gelişim ile birlikte bir taraftan İslam medeniyetlerine katkı sunan Harran öbür taraftan da batıya intikal edilen eserler ve oraya aktarılan kaynaklar ve kitaplarla aslında batı medeniyetine batı biliminin temelini oluşturdu Harran. Dolayısıyla hem İslam medeniyetinin gelişmesine katkı sunan bu şehir aynı zamanda bugün batı medeniyetinin bilim, ilim ve teknolojinin de merkezini oluşturuyor. Ancak Harran Üniversitesi hakkettiği noktada değil. Şanlıurfa'nın birçok çok problemi var. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 17-18 senedir, Türkiye'deki 81 il içerisinde en fazla yatırım yapılan illerin başında Şanlıurfa geliyor. Üniversitemizin öncül ve amiral kurumlardan biri haline hep birlikte getirelim. Sistem değişiklikleri son 20 yılda da devam etti, bu eleştirilebilir ama kötü bir şey olmadığını ifade etmek lazım. Bir arayış var, daha iyiyi, daha güzeli ortaya koymak için. Çocuklarımıza neden neredeyse 20 yıla yakın eğitim sürecinden sonra iki kelime İngilizceyi bir araya getiremediğini, çocuklarımızı neden bu şekilde yetiştirdiğimizi sorgulayıp, önlemler almaya yönelik arayışlar var. Toplasanız her yıl 50 kitabı okuyup, üniversiteyi bitiriyorsunuz. Başka hiçbir kitap okumadan üniversiteyi bitirebiliyorsunuz. Ezerlikçilikten uzak, araştıran, sorgulayan, beynini şuna-buna kiralamayan, özgür düşünebilen, soru sormaktan korkmayan, ahlaklı, terbiyeli nesiller yetiştirmek zorundayız. Bunu başarabileceğimize inanıyorum." 
Yüksek Öğretim Kurumu Başkan Danışmanı Prof. Dr. Sezer Şener Komşuoğlu da kentte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. YÖK olarak Türkiye'de milyonlarca öğrenciye üniversite eğitimi verdiklerini anlatan Komşuoğlu, akademisyen ve öğrencilerin değişim ve gelişimlere açık olması gerektiğini ifade etti.

Konuşmaların ardından akademik yıl açılışı gerçekleştirildi.